Cengiz Tokmak; Yargı Önünde Hesap Vereceksiniz!

Tokmak yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi;

‘Özellikle son zamanlarda bizim duruşumuzdan, çizgimizden, davamıza sadakatimizden özellikle 17-25 Aralıktan sonra fetö ile mücadelemizden rahatsız olan bazı kişilerin hedefi haline geldik.
Biz şu an için aktif siyasetin içinde olmasak da bizi önlerinde siyasi engel olarak görenlerin maşalar kullanarak bize saldırılarına hep beraber şahit oluyoruz.

17-25 aralık sürecinden sonra Reisimiz tüm Türkiye’de fetö ile mücadele başlattı. Bizde bu süreçten itibaren ülkesini, milletini, memleketini bayrağını seven, siyasetten öte dava adamlığının gereği olarak hiçbir tehdit ve baskıya boyun eğmeden Sinop'ta fetöcü olmadığını düşündüğümüz devletinin, milletinin yanında olduğunu bildiğimiz savcılara Sinop’taki yapılanmayı bildiğimiz kadarıyla anlattık ve yardımcı olamaya çalıştık. Devletimizin bu hainler tarafından tehdit altında olduğunu ve açık bir duruş sergilememiz gerektiğini, aktif olarak Reisimize ve devletimize destek olmamız gerektiğini düşünerek bu çete ile mücadele başlattık. İşin tuhaf tarafı biz bu çete ile açık mücadele verirken kendilerini gizleyenler ‘aman yarın ne olur ne olmaz biz bu işlere bulaşmayalım’ diyen az önce yukarıda belirttiğim iki yüzlü münafıklar bu mücadeleyi sulandırmak için fısıltı ve dedikodularla fetöcülerin yakınlarına bizi muhbir ilan ettiler, o insanları üzerimize salmaya çalıştılar. Her şeye göğüs gererek mücadeleden geri adım atmadık, kendimizi gizlemedik, gizli tanık olmadık. ‘ Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok, bu ülkeye ölümüne sahip çıkmalıyız ‘ düşüncesiyle hareket ettik. Korkmadık kapı arkalarından bakmadık. Bu davaların açılmasına destek olmak amacıyla ismimizi gizlemeden açıkça kedinizi ortaya koyduk.

Gelelim 15 temmuz ve sonrasına; 
Bildiğiniz gibi malum çete 15 temmuzda devleti ele geçirmeye çalıştı. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara akan milletimize kurşun sıktı. Bu milletin silahlarını bu millete kullandılar, şehitler verdik birçok gazilerimiz oldu. Bu vatan mücadelesinde şehit düşenlerimize Allahtan rahmet gazilerimize uzun ömürler diliyorum. 15 Temmuz gecesi de bu darbe girişimini duyar duymaz ilk meydanlara inenlerden ve milletimizle birlikte bu hainlere karşı çıkanlardanız. Tabi 15 temmuzda sonra durumlar şekillendikçe bize muhbir diyenler meydanlara inmeye rol çalmaya başladılar. 17-25 Aralıktan sonra kapı arkalarına saklananlar 15 temmuzdan sonra durum şekillendikçe bir biri ardına açıklamalar yapmaya, nutuklar atımaya başladılar. Bizi siyaseten engel gördüklerinden 15 temmuzdan sonra algı oluşturmak ve yıpratmak için bize fetöcü bile dediler.
Kimin kurduğu, kimin yönettiği belli olmayan, hatta adresi ve telefonları bile belirsiz bir takım sözüm ona haber sitesi görünümünde korsan internet siteleri ile saldırılara geçtiler. Bununla da yetinmediler ve ‘ düşmanımın düşmanı benim dostumdur ‘ mantığı ile bir araya gelenler açıkça birbirlerini kullanarak bazı TV lerden bile saldırmaktan geri durmadılar. 
Oda tutmadı teşkilatla aramıza nifaklar sokmaya çalıştılar. 
O da tutmayınca en son Sinopspor’la karalamaya kalkıştılar. Birçok kişinin elini taşın altına koymaya korktuğu dönemde o yönetim sinopspora sahip çıktı... Sinop spora sahip çıkan o yönetimlerdeki arkadaşlarımız, ağabeylerimiz Sinop’ un sevilen sayılan kendi alanlarında kendilerini kanıtlamış insanlarımızla birlikte bizlere ‘çamur at izi kalsın’ politikası yürütülmektedir. 
Bu da tutmayacaktır. Ancak bu şer odakları yine de durmayacaktır. Durmalarını da beklemiyoruz. Tek isteğimiz kapalı kapılar arkasına gizlenerek değil, ne hesapları varsa ortaya kendi kimlikleri ile çıkmalarıdır. Bu bizim talebimizdir. Ama biliyoruz ki, kendi kimlikleri ile de ortaya çıkamazlar. Çünkü onlar şer odaklarıdır ve sadece maşa kullanırlar.
Şurası bilinmelidir ki, çok saldırdılar, az cevap verdik. 
Çünkü bizler ‘halka hizmet, hakka hizmettir’ şiarı ile Ak partimizi kuran Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın izinde Sinop teşkilatını kurduk ve parti teşkilatı içerisinde sıfatımız olsun ya da olmasın bir tek gün ‘ halka hizmet, hakka hizmettir’ şiarından ödün vermedik. Bizim yolumuz bellidir ve bu yolda kişisel menfaatlere yer yoktur. 
Halkımız ve Ak Partimize gönül verenler Siyaseti ‘ halka hizmet hakka hizmettir ‘ düsturu ile yapanlar ile Siyaseti sadece bir sıfat ve menfaat aracı olarak yapanları çok iyi görmektedir.

Bu anlamı ile bundan böyle karalama kampanyası içinde olan tüm şer odakları ve maşaları yargı önünde hesap vereceklerdir.

Çünkü; Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde dediği gibi
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? / Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

Sizleri ve tüm ‘ halka hizmet hakka hizmettir ‘ diyebilenleri Allaha emanet ediyorum. Saygılarımla…