Deniz Özen Yazdı; Suçlu Kim?

Deniz Özen Yazdı; Suçlu Kim?
16 Aralık 2016 - 16:42 - Güncelleme: 16 Aralık 2016 - 16:56

2. dünya savaşından bu yana dünyada 68 büyük katliam gerçekleştirildi ve 85 Milyon kişi hayatını kaybetti.

Bu rakamın 11 milyonu Müslümanlar oluşturuyor,

Bu çatışmalarda ölen her 10 Müslümandan 9’u bir başka Müslüman tarafından öldürülüyor.

Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra yaşanan iç savaşta, camilerde gerçekleşen katliamları, Müslüman intihar bombacıları tarafından yapıldı.

Afganistan iç savaşı ABD işgalinden önce başladığını biliyoruz.

Suriye, Yemen, Sudan, Cezayir ve Libya iç savaşlarında, birbirlerine kurşun sıkanlar hep Müslümanlardı.

Müslümanlar arasında çıkartılan bu anarşik yapı, Müslümanların gerçek kişiliği olan, sevgi, merhamet ve hoş görüden uzaklaştırıldı.  Yapılan bu asimilasyon ise, İslamfobik güçlerin en iyi oyunlarının başında geldi.

Demokrasi ve insan hakları gibi temel değerler, Müslüman kesimler için hep geri planda bırakılmıştır. Bunun örneği olarak; Arabistan'ı'yaşayan örnek olarak gösterebiliriz.

Irak ve Afganistan iç savaşlarında şehit olanların sayısı yaklaşık olarak 1 Milyonun üzerinde. Suriye iç savaşında bu sayı, 5 yüz binlere ulaştı. Bu rakamın 4 yüz bini savaş da, 100 bini ise, savaş ve sonrasında oluşan olumsuz yaşam standartlarında meydana geldi.

Libya iç savaşında, 20 binin üzerinde Müslüman can verdi,

Yemen ise son 50 yılda ondan fazla ayaklanma ve iç savaş yaşadı.

Bugün halen devam eden savaş ve işgallerde, yaklaşık olarak 2 yüz binin üzerinde Müslüman hayatını kaybetti.

Somali, Nijerya, Sudan ve Pakistan’ı da eklediğimizde, Dünya üzerinde 11 iç savaş çıkmış, bunların 9’u İslam Ülkelerinde Meydana gelmiş!

Tarihin not aldığı bu rakamlar ve yaşanan olaylar bizlere, katil ve maktulün aynı kişi olduğunu göstermiyor mu?

Katleden ve katledilen, camiye giden, alnı secdeye değen, Allahu Ekber diyen ile aynı!

Yazan ile yazılan aynı mı?

Yüce Kuran-ı Kerim’de yazan ile, tarihi notlar neden örtüşmüyor?

Sebebi çok açık;

İslam birliği, Mümin kardeşliği…

Vasiyeti unuttuk!

Müslüman'nın üzerine giydiğini tartışırken, kalbimize vurulan hançerlerin farkına varamadık!

Oysa ki,

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Müslümanlara bıraktığı en büyük vasiyetlerinden olan veda hutbesinde şöyle buyurmuştu; ‘Müslümanlar birbirlerinin kardeşleridir’ demedi mi?

"Müminler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kanıda, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır’’

Peygamberimiz (s.a.v) hiçbir sözü ve nasihati boşuna değildi!

Muhakkak ki, bir şeyler olacağını biliyordu, zayıf noktamızı biliyordu. Bu yüzden veda hutbesinde bu hususu belirtti.

O zaman suçlu kim?

Bu oyunu kuran kimler?

Bence bu soruların cevapları hiç ama hiç önemli değil!

Asıl önemli olan; bizim ne yaptığımız, ya da ne yapmadığımızdır.

Suçlu yine kendimiz değil miyiz?

Bence asıl suçlu;

 Görmezden gelmek,

Kardeşliği unutmak,

Vicdanlarımızı bastırabilmeyi öğrenebilmek…

Rakamlar ortada,

 Dünyada Müslümanın Müslümanı katlettiği apaçık ortada iken, sucuyu başka yerde aramak samimiyet değil, topu taca atmaktır…

Günah keçisi bugün Amerika ise, yarın bir başka Ülke olacak.

Dün Somali, Filistin yandı, bugün ise Halep!

Dün yananda Müslüman, bugün yananda!

Zamanında yanan yıkılan Mekke ve Medine bugün neden yanmıyor?

Nedeni çok açık bence;

Benimsenmiş kutsal topraklar oralar,

Halep’i yıkmaktan korkmayanlar, Mekke ve Medine’ye el sürmeye cesaret edemeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Çünkü gönüllerde kabul gördü oralar…

Ya Filistin?

Ya Halep?

Hani kâinat Mescitti!

Alnını secdeye sürebildiğin yer yer kutsaldır,

Müslüman her nerede yaşarsa yaşasın kardeştir.

Bizim ise tek silahımız birlik ve beraberliğimizdir,

Birlik biterse, dirlik biter…

Halep’te bir kardeşin bağırıyor;

Müslümanlar bizi unuttu!

Kardeşlerim bizi unuttu!

Şimdi sor kendine;

Unutan mı yoksa Unutturan mı suçlu…

Bu haber 2613 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<