Deniz Özen'in Kaleminden 15 Temmuz Gerçeği

Deniz Özen'in Kaleminden 15 Temmuz Gerçeği
24 Ağustos 2016 - 03:41 - Güncelleme: 24 Ağustos 2016 - 03:59

15 Temmuz tarihin sayfalarında kara bir leke olarak yerini aldı. Selam olsun vatanı için, yarınları için, bayrağı, ezanı, dini,  şerefi için şehit olanlara, selam olsun bütün gazilerimize…

Tarih rivayet ve tekerrürden ibarettir derlerya, Türkün mayasında kahramanlıklarla yazılmış destanları okuduğunda, yaşanan olaylara bakıldığında tekerrür doğru ama, rivayet farazi oluverir bir anda…

Hepimiz o kara gece ve sonrasında neler yaşandı biliyoruz.Hadi hep birlikte bakış açımızı biraz daha genişletip bakalım 15 Temmuza...

 

Türkiye’den biraz daha uzağa gidelim ve kendimize, yaşanan olaylara dışarıdan bakalım. Fakat dışarı çıkmadan ve oradan bakmadan tarihimize bir bakalım, rivayetlere değil de, olayların nasıl tekerrür ettiğine bir bakalım.

Dinler arası savaş…

İşte asıl mevzu bu, dünya tarihine bir baktığınızda Hiristiyanlığın üzerine kanla, kafa koparmayla gidildiğini, değişik metotlarla yıpratılmaya çalışıldığını göremezsiniz.

Birde dünyanın en çağdaş, en mantıklı ve yüce Kuran ile en ince ayrıntısına kadar somut delilleri ile açıklanmış İslam dinimize bir bakalım.

Taş atana ekmek at diyen, suçsuz bir insanı öldürenin bütün insanlığı öldürmüş olarak eş değer tutan, mayasında sevgi ve saygı barındıran, her bir zerresinde mantık barındıran dinimiz…

İçerisinde ‘ Ne olursan ol yine gel’ diyebilecek kadar ötekileştirmeyi reddeden dinimizden bahsedelim.

Sahi !!! Ötekileşme derken ilk akla gelen şey nedir?

Sizi bilmem ama benim aklıma gelen değil de hiç aklımdan çıkmayan bir şeyi söyleyeyim; ‘ Ümmetim de Ümmetim diyen kâinatın efendisi, en sevgili, ismi zikredildiğinde bile içimde fırtınalar kopan, Resulümüz, şefaatçimiz, Peygamber efendimiz Muhammet Mustafa (s.a.v) 

Tek kelimesi ile birlikte ötekileştirme denilen illeti yerle bir eden efendimiz gelir aklıma…

Dinler arası savaştan ötekileştirilmeye nasıl geldiğimi sorguluyor olabilirsiniz, işte asıl mesele, işte en büyük sorun buda ondan…

İslam’ın kesinlikle kabul etmediği ötekileştirme bizim asıl en büyük düşmanımız değil mi?

Sizce 15 temmuz siyasal bir çatışma mı ?

Yâda Ülkeler arası bir savaş mı?

Yâda Seferoğluları ile Tellioğlularının  çatışması mı?

Hiç biri değil…

Bu olanların tek bir nedeni var bence oda, dinler arası savaş…

İslam karşıtlarının bu savaşta en büyük silahı ise ötekileştirmenin ta kendisidir ve Ötekileştirilmenin adı da cemaattir…

Cemaat denildiğinde tek akla gelen en az iki kişinin bir araya gelmesiyle birlikte kılınan namaz değil mi?

Yâda Bir imama uyup namaz kılan topluluk,

birliktelik, topluluk da denilebilir.

Cemaatin gerçek anlamı bu, birde yaşanana bakmak lazım. Ötekileşmenin dibine vurmuş hali, birlikteliğin nasıl ayrılığa çevrildiğinin anlamıdır cemaat…

Ben otuz altı yaşındayım ve onlarca cemaat ismi duydum, iki kardeşin aynı camiden çıkıp ayrı cemaate mensup oldukları için, dinimizde tek cevabı olan bir konuda tartıştıklarını da gördüm.

Aynı kitabı okuyup ta farklı anlamlar çıkarttıklarını da gördüm. Ama en önemlisi cemaat çatısı altında nasıl tarumar olduğumuzu gördüm...

Onlarca cemaate çağırıldım, ancak camiden başka hiçbir cemaatle bir araya gelmedim. Çünkü benim cemaat birlikte namaz kılmaktı. Birbirimizin namazına şahitlik etmek ve omuz omuza dinimizi yaşayarak hak ve hakkın sahibi yüce Rabbimize yalvarmaktı…

Günümüzde yaşanan olaylara ve 15 Temmuza bakıldığında bu ötekileşmenin ümmetçilik kavramından cemaatleşmeye doğru gitmemiz çıkıyor ortaya.

Buradan diyanet başkanına sesleniyorum;

Cumadan cumaya sadece 10 dakika anlatmayla öğretemez ve insanların vicdanına dokunamazsınız. Cuma sohbetleri cemaatler arasında klişe bir şekilde devam ediyor yıllardır. Bu millete siz anlatacaksınız; Kuran-ı, Yüce Rabbimizin merhametini, dinimizin faziletini siz anlatacaksınız. Bakın şu yaşanan olaylara da artık bir ders çıkartın…

Bir musibet bin nasihatte bedeldir !!!

Fethullah Gülen ve cemaati görülmesi gereken en büyük musibettir.

Yıllarca insanlarımızı ötekileştirerek,

dini hassasiyetlerini kullanarak,

maddi yâda manevi zayıflığını kullanarak dışından Rabbine fakat içinden kula kulluk eden gülen cemaati…

Yıllardır sinsi bir kanser hücresi gibi önce vücuda giren ve sessizce tüm vücutta yayılan üzerine Allahın laneti düşmüş gülen cemaati…

Kıblesi batı olan gülen cemaati….

Şimdi tam zamanıdır ‘ümmet’ diye haykırmanın… Bu kâfirlere inat, bu hainlere inat…

Şimdi tam zamanıdır dinimize düşman bu alçak, bu mesnetsiz ve omurgasızlara karşı tek vücut olmanın…

15 Temmuzda İnadına hürriyet, inadına ümmet dedi bu millet...

Kapansın bütün cemaatler, bitsin bu ötekileştirmeler…

Yüce Mevla’m Ne Eyler Ne Eylerse Güzel Eyler…

 

 

 

Bu haber 3136 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<