Deniz Özen'in Kaleminden Son Olan Olaylar

Deniz Özen'in Kaleminden Son Olan Olaylar

Deniz Özen'in Kaleminden Son Olan Olaylar
16 Mayıs 2016 - 14:58 - Güncelleme: 16 Mayıs 2016 - 15:28

 

Birinin kız çocuğu mu oldu? Nedir bu sessizlik?

 

Bir Yıldız geçti Sinop’tan, hem de öyle bir geçti ki, geçerken yaktı kavurdu.

Yaşanan olayları herkes biliyor,

Bir adam çıkıyor ve çocuk evliliğinin istismar olduğunu söylüyor, sonra da il il dolaşarak insanların gönlüne dokunmaya çalışıyor.

Sonra bir şey oluyor ve birden bire yerle yeksan edilmeye çalışılıyor, söylemleri profesyonel bir şekilde çarptırılıyor, anlattığı ile yansıtılan düşünce arasında dağlar oluşuveriyor.

 

Peki neden?

 

Bu soruyu cevaplamadan önce bir hususun altını çizmekte fayda var. Medyada dolaşan montajlanmış, profesyonelce kesintiler yapılmış olan bir konuşma var.

 Olay biraz araştırıldığında ise, Sosyal Doku Başkanı Nurettin Yıldız o videoda; Çocuk evliliğinin istismar olduğunu bağıra bağıra söylüyor ve buna göz yumanların kesinlikle cezalandırılmasını istiyor.

Önümüze geleni yiyen bir toplum haline geldiğimiz için, aslını astarını araştırmadan, fitne zihniyetler anlatılanları tam tersine çevirerek ortalığı karıştırıyor.

 

Bomba ellerinde patladı !!!

 

Karalama ve çarpıtma taktiği ile gündem oluşturmaya çalışan, halkını adeta saf yerine koyan zihniyet çok şükür amacına ulaşamadı. Olayların sonrasında yaygaralar devam ederken haber sitemizde Nurettin Yıldız Hoca’nın çocuk istismarı hakkında neler söylediğini yayınladık. Kesilmemiş, üzerine kirli oyunlar oynanmamış videosunda anlatmış bu konu ile alakalı doğruları.

 

İşte ne olduysa ondan sonra oldu,

Haber yaklaşık olarak yirmi bin okundu ve ortada çıldırtacak bir sessizlik…

Herkes anladı olayın gerçek yüzünü, düşüncelere suikast hazırlayanların fitne bombası ellerinde patladı.

Şimdi herkes kendine soruyor;

 

Biz ne yaptık?

 

Nasıl böyle bir fitnenin içinde bulduk kendimizi?

 

Bizi yönlendirenlerin amacı ne?

 

Bu soruların cevaplarını herkesin vicdanında saklı, vicdanına dokunabilen herkes bulacaktır…

 

Buraya kadar her şey tamam, ya sonrası?

 

Bitmiyor karalama kampanyası,

 

Şimdi de bu programa destek olan Devlet hedef gösteriliyor.

 

 Kurum içerisinden birisi bu ortamı fırsat bilerek, kendi çıkarları doğrultusunda dışarı evrak sızdırıyor. Yani çıkarı için ekmeğine ihanet ediyor.

Zaten ona söyleyecek bir sözümüz yok, o zati muhterem namazını fizik tedavi için kıldığını, insanoğlunun hainlik ve ihaneti nasıl bir soğukkanlılıkla yapabileceğinin dersini vermiş oldu.

 

Rabbim onu da ne yapacağını biliyor elbet…

 

 Kaldı ki;

 

Dışarı sızdırılan belgede de hiçbir şey yok,

İnsanlarla fikirlerini paylaşmak isteyen toplum yararına çalışan bir vakfa destek olduğunun belgesi. 

Bu ilk değil sonda olmayacak, Sosyal Devlet yapması gerekeni yaptı ve bundan sonrada yapacak. 

 

İl Emniyeti’ne ne oldu?

Olayın birde emniyet boyutu var ki; burası biraz vahim….

 

Bütün resmi yazışmaları yapılmış, izinleri alınmış, Devlet tarafında da desteklenmiş bir etkinlik güvenlik gerekçesi ile yapılamıyor.

 

Yaklaşık seksen kişilik bir gurup karşısında aciz kalan bir güvenlik sorunumuz var.

 

Gösterici aleni bir şekilde polise kafa atıyor, kalabalık polis barikatını alıyor ve polisin kafasına geçiriveriyor.

 

Yaklaşık 3 metrelik duvarla çevrili ve demir kapısı olan spor salonuna zorbalıkla girilebiliyor.

 

 

Konferansı izlemeye gelen bir vatandaş eylemciler tarafından linç edilmek isteniyor, görevi vatandaşı korumak olan polis yerine CHP İl Başkanı eylemcilerin önüne duruyor ve vatandaşı koruyor.

 

Bir önceki Nükleer santral eyleminde pankartlarla yürüyen HDP lileri neredeyse adam başı üç polis ile koruyan emniyetim burada neden pasif kaldı diye sormadan da geçemeyeceğim. Sırf haberimizi yaptı diye gazeteciye yapmadığını bırakmayan polisime de selam olsun...

 

 Hocam gelme gerek kalmadı !!!

 

Nurettin Yıldız Hoca tekrar geleceğiz, köy köy dolaşacağız dedi.

 

 

Bu olaylar olmasaydı sıradan bir konferans olarak kalacak ve iki gün sonra unutulup gidecekti. Olaylarla birlikte binlerce insana  Çocuk evliliğinin istismar olduğunu anlattın,

 

 

 Yüce Rabbimin adaleti işte,

 

Bütün bu olanlar senin çocuk evliliğinin istismar olduğunu binlerce insana anlatmana vesile oldu.

 

Laikliğin, sosyal demokratlığın ön yargı ile olmadığını anlatmış oldun…

 

Hiçbir şeyin görüldüğü gibi olmadığını,

 

Temiz duyguları olan insanların yalan yanlış bilgilerle nasıl yönlendirilebileceğini anlatmış oldun…

 

Fesatlığın ve fitnenin adalet karşısında ne kadar aciz olduğunu göstermiş oldun,

 

 CHP Sinop Milletvekilinin de dediği gibi; Sinop’lunun sözü senettir…

 

Gün gelir yapılan bu yanlıştan dönmesini de, Yıldız hocam hakkını helal et, bize senin söylediklerini yanlış anlattılar demesini de bilir…

 

Her şey unutulacak,

 

Ama Laiklik savunucusu altına gizlenen nifakçılar her daim hatırlanacak…

Barbarca hem de polisin gözü önünde şiddetle, öfke ile demokrasinin ayaklar altına alınışı hatırlanacak…

 

 

Bugün doğan çocuklara selam olsun ve birinin adı Ömer, Kemal Olsun, Mustafa Kemal Olsun…

Adalet yaşasın, Demokrasi yaşasın, özgürlük yaşasın, Laiklik yaşasın…

 

Bu haber 4481 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<