Ölüm ve K

Deniz Özen'in kaleminden Saçma sapan bir başlık ve hayati öneme sahip yazı...

Ölüm ve K
31 Ağustos 2016 - 02:14 - Güncelleme: 31 Ağustos 2016 - 03:09

Saçma sapan bir başlık ve hayati öneme sahip konu ile tekrar merhaba…

Yazıma başlamadan önce iki kişiye selam söyleyeceğim. Bunlardan birisi, Sinop Valisi Kemal Cirit Bey, diğeri de İl Emniyet Müdürü Yusuf Biner Beyefendiye…

 Bu yazı, bir temennidir, isyandır, öneridir…

 

Uzun zamandır Sizlerin sesi olmak için  çalışıyorum. Buna bağlı olarak da, size birkaç soru soracağım;

Siz hiçbir yakınınızı

Ya da siz hiç yakınınızın kaza haberini aldığınızda nereye gideceğinizi bilmeden koşuşturdunuz mu?

Siz hiç acil kapılarında damağınızın kuruması ile çatallaşan sesinizle konuşmaya çalıştınız mı?

Acil kapılarında personelin şakalaşmaların ardından gelen kahkaha sesleri arasında yakınınız için,

O ne olduğunu bilmediğiniz, kapısının önünde güvenliklerin beklediği adına Kırmızı Oda dedikleri bir yer var, hiç o kapıya bakarak dua ettiniz mi?

Yatağınızdan, iş yerinizden, sokaktan, kahvehaneden, parktan, ya da ne bilim herhangi bir yerden her hangi bir şeyle meşgul olurken gelen bir haberle hastaneye koştunuz mu?

Ben koştum…

Hem de neredeyse her gün, yukarıda yazdıklarımın hepsini defalarca yaşadım, çünkü ben haberciyim, çünkü ben gazeteciyim…

Bunca olayların içerisinde ne öğrendim biliyor musunuz? 

Yazıldığı ya da okunduğu kadar kolay yaşanmıyor kazalar…

Kaza kaderle mi yoksa hata ile mi gelen bir şey?

Yoksa her hata bir kader midir?

Belki de hata da kader de İhmalin kocaman bir bahanesidir…

İhmal !!!

Hemen hemen her gece Gazi Caddesinde oturuyoruz hepimiz, mutlaka ama mutlaka bir trafik kazasına şahit oluyoruz değil mi? Bu sorunun cevabı kesinlikle ‘evet’

Peki ;

İlimizin en işlek caddesi olan, yolun her iki tarafında da hayat olan ve en önemlisi İlimizin en büyük çocuk parkına sahip olan bir caddede herhangi bir önlem alınmamasının sebebi nedir?

Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılan denetimlerin hiçbir işe yaramadığını biliyor musunuz?

Karşıdan karşıya geçmek isteyen bırakın yaşlısını, gencini o minik yavrularımızın karşı karşıya kaldığı trafik tehlikesinin farkında mısınız?

155 Polis İmdat Hattını arıyorsunuz, yarım yamalak alabildiğiniz araç plakasını veriyorsunuz ve başlıyor polis aracı aramaya, ya bulur ya bulunmaz orası da muamma…

 

Trafik Terörüne hayır dediğimiz kadar mücadele de edelim !!!

Her gün binlerce kişinin sosyal yaşam alanı olan Gazi Caddesinde 7/24 aktif olan bir radar yerleştirelim,

  Fahri Müfettişler tayin edilsin,

ne bileyim hız kesiciler gibi ya da somut bir şekilde sonuca gidebileceğimiz bir adım atalım…

Buradan bütün vatandaşlara sesleniyorum;

trafik kurallarına uymayan birini gördüğünüzde mutlaka ama mutlaka 155 Polis ihbar hattını arayın. Öyle bir arayın ki; yetkililer artık telefona bakmaktan tuvalete bile gidemesin.

Uzun lafın kısası;

bir annenin, babanın, kardeşin, dedenin evine kara haberi göndermek istemiyorsanız,

Evinizden gezmeye diye çıkıp, soluğu hastanede almak istemiyorsanız,

Filim seyreder gibi meydana gelen bir kazaya şahit olmak istemiyorsanız, el birliği ile bir çözüm bulalım…

Çıkmaz demeyin, sizin de önünüze bir trafik canavarı çıkabilir…

Güzel haberlerde buluşmak dileğiyle…

Deniz Özen

 

Bu haber 2374 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<