Serdar İçin!

Adalet Bakanına sesleniyorum; Bakamadan yaşasınlar, Bakarak ölsünler, Vicdanlarında gömülsünler...

Serdar İçin!
20 Aralık 2017 - 16:17 - Güncelleme: 20 Aralık 2017 - 16:32

 

 

Serdar 12 yaşındaydı;

Kastamonu'nun Bürme Köyünden sıradan bir çocuk.

Tıpkı kendi gibi sıradan bir güne uyanmıştı,

Sabah nefesiyle ısıttığı yatağından kalktı ve yarım yamalak yaptığı kahvaltısından telaşla kalkarak, topuklarına bastığı eski ayakkabıları ile dama doğru koştu.

Canın yongası diye anlattıkları, ama onun arkadaş diye tanımladığı hayvanlarına su verdi, yem verdi ve sevdi onları. 

Bilmiyordu son sevmesi ve son sevgisi olduğunu...

Okula gidermiydi, bilmiyorum.

Sahi Serdar nasıl bir çocuktu?

Çocuktu işte...

Bir çocuk nasılsa öyle bir çocuktu sadece.

Oynayan, gülen, hayat dolu ve bakışların da hayatın güzelliğini sığdıran çakmak gözlü bir çocuk.

Onun oyun arkadaşları , konuşmasalar da Serdar'ın  dostluğunu anlayan ve karşılığında süt veren, onu besleyen damda duran hayvanlarıydı. 

Daha kar yağacak ve elleri donsa da kartopu oynayacaktı.
Dört mevsimin hayalini kuracak, güneş ve ay onun için de doğacaktı...

Serdar yandı ,hayaller yandı,

O yandı, insanlık yandı,
Hayat yandı, vicdanlar, kalpler, göz kapakları yandı...

Yolda ki karıncayı bile incitmeyen Serdar'a nasıl kıydınız?

Annesine, babasına, dostlarına nasıl kıydınız?

Beş canı yaktınız dünyayı yaktınız...

Nasıl ödeyeceksiniz bunun hesabını? 

 

Buradan Adalet Bakanı'na sesleniyorum;

 

Bu katliamın bedeli kaç yıl?

Kaç öğün sıcak yemek?

Mahkum olacakları dört duvarlar yeter mi? 

Yetmez!

Yetmemeli...
 

Çürüyecekleri dört duvardan ibaret hücrelerine Serdar'ın yaşam dolu fotoğrafları yapılsın boy boy!

Ailesi ile çekilmiş mutluluk fışkıran fotoğrafları ile kaplansın  duvarlar...

Hep baksınlar, hep ölsünler,

Her an,

Her gün ölüp ölüp dirilsinler!

Bakamadan yaşasınlar, 
Bakarak ölsünler,
Vicdanların da gömülsünler...

Dualarım Serdar ve ailesine...

Deniz Özen


Bu haber 3060 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<