Yeni Hedef: Genco Erkal

Bu hafta yazıma Eren Aysan’ın Birgün gazetesindeki köşe yazısı “Genco Erkal Türkiye’dir” başlıklı makalesinin bir bölümü ile başlamak istiyorum; “Ne acı ki, konumuz Genco Erkal’a, yüz metrede tiyatro sanatımızın en büyük koşucusuna açılan dava… Konumuz, onu gözümüzden sakınırken geldiğimiz son nokta… Konumuz, doğadan, yaşamdan, haktan, adaletten yana bir sanatçıya reva görülenler… Konumuz, ahlaksız ticaretin, ilkesiz siyasetin, niteliksiz eğitimin, emeksiz zenginliğin, vicdansız hazzın, insaniyetsiz bilimin, gösterişe dayalı ibadetini kanunsuz adaletin olduğu yerde bir sanatçıya yaşatılanlar… Konumuz büyük. Konumuz geniş. Konumuz acılı. Konumuz hüzünlü.”

Tiyatro sanatçımız Genco Erkal hakkında yürütülen “Cumhurbaşkanına hakaret” soruşturması tamamlandı. Usta sanatçımızz “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 4 yıla kadar hapsi istendi. Tiyatro sanatçısı Genco Erkal’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle hakkında yapılan ihbar üzerinde soruşturma başlatılmıştı. İkisi 5 yıl önce atılmış 3 adet tweet nedeniyle 19 Nisan’da Çağlayan adliyesine giderek savcılığa ifade vermişti. Bu tweetleri –Ailenin çocuk doğurup doğurmayacağına karışacağına diplomayı otaya koy bakalım. Arkadaşın rektörden de olsa sahte de olsa görelim şunu.” (7 Haziran 2016)- “Başkanlık sistemi yetmez. Türk usulü çobanlık sistemi olsun. (16 Kasım 2016)”. “Erdoğan Ayder yaylasında 2022’ye kadar çalışmanın bitirilmesini hedefliyoruz. Eyvaaah, güzelim doğa harikası Ayder Yaylası’nı bitirmeye karar vermiş. Parmağının değdiği yeri beton edip kurutuyor.” (16 Ağustos 2020)

Genco Erkal’ın 4 yıla kadar hapis istemi üzerine twitter paylaşımında da: “Paylaşımlarımda hakaret yoktur. Hiçbir zaman olmadı. İddianame kabul edilirse mahkemede sadece kendimi değil, başta Cumhuriyetin temel değerleri olmak üzere, doğayı demokrasiyi, insan haklarını, ifade özgürlüğünü savunacağım. Bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum.”

Genco Erkal için genel bir kanı: 60 senedir tiyatro sahnesinden hayata karışan bir maraton. Sahneden özgürlük, adalet, eşitlik, onurlu bir yaşam adına alınıp verilen bi nefes. “Oyuncağı” ister bir Brecht metni olsun ister Nazım’ın, Can Yücel’in, Shakespeare’in dizileri, ister Aziz Nesin’in “azizlikleri” yahut bir Haldun Taner oyunu. İnandığı toplumcu ve insani bakıştan bir santim bile kaymadan ve her oyunda dönemine sanatsal yenilikler sunarak yol alan bir efsane: Genco Erkal… Yine politik duruşu hasebiyle yaşadıkları yasaklamalar, tehdit, bombalama, getirilen yurtdışı yasakları, tiyatrolarına devlet ödeneğinin kesilmesi gibi zorluklar hiçbir zaman yıldırmadı usta sanatçıyı. Hiçbir zaman toplumcu çizgisinden ve sanatsal denemelerinden ödün vermedi 83 yaşındaki sanatçımız.

İktidar, siyasi olarak rahatsızlık duyduğu ya da kendi kültürel değerleri ile bağdaşmadığını düşündüğü her türlü sanatçıyı siyasi ve toplumsal baskıları kullanarak engellemeye çalışmıştır. İktidar geldikleri günden bu yana kendi sanat ve sanatçısını yaratmaya çalışsa da başarılı olamadı. Kültür ve sanat alanında yaratılan yıkım politikaları; çevresinde yaşanan olayları algılayamayan, estetik duygusu gelişmemiş, ilkel benliği ile yaşamını sürüdüren milyonlarca tek hücreli insan tipolojisi yaratmaya yönelik. Sağlık, eğitim, hukuk, kamu kaynaklarının talan edilmesi gibi birçok alanda tahribat o denli yükselişe geçti ki, güzellik arayışını yitiren çürümeye başlamış bir topluma dönüştük. Oysa yaşama ait ne varsa her şey sanattır.

Oysa iktidarlar, demokrasi kültürünün gelişmesi ve yaratıcı düşünme becerisinin artması için sanatın ve sanatçının her bakımdan desteklenmesi gerekliliğini bilmelidir. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanına hakaret iddiası için yine usta oyuncular Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında da dava açılmış, sanatçılar beraat etmişlerdi. Gelişmiş çağdaş ülkelerde Genco Erkal gibi sanatçılara her şeye karşın saygı gösterilir. Genco Erkal 83 yaşında tiyartomuzun devlerinden olup Gerçek Atatürkçü’dür. Gidici iktidarın yeni hedefi olmuştur. Sevgi ile kalın.