ÇAĞIMIZIN MODERN ZİNCİRİ; SOSYAL MEDYA

Günlük yaşantımızın neredeyse yarısından çoğunu sosyal medyada geçiriyoruz. Instagram’dan fotoğraf paylaşmak, Twitter’dan gündemi tartışmak, Facebook’dan arkadaşla konuşmak, YouTube’den video izlemek derken günün 24 saatinin neredeyse 18 saatine kadar sosyal medyada geçirebiliyoruz. Son dönemlerde sosyal medya paylaşım yapmanın yanı sıra önemli haber kaynaklarından biri halini aldı. Bunun sonucu olarak sosyal medyanın faydaları ve zararları tartışma konusu oluyor.  Bilimsel araştırmaların bir kısmı sosyal medyanın yararlı olduğunu söylerken bir kısmı da sosyal medyanın insan hayatını olumsuz yönde etkilediğini dile getiriyorlar.
Hayattaki her şey gibi sosyal medyanında bir yandan yapıcı özellikleri varken bir yandan da yıkıcı özellikleri mevcut. Bu durumu belirlerkende en çok dikkat etmemiz gereken durum, sosyal medyada ne kadar vakit geçiridğimiz. Elimizde telefon ile gerçireceğimiz vakit için neleri ikinci plana attığımızdır.
Bu yazımızda bizler daha çok dikkat edilmesi gereken yönlere ağrılık vermeye çalıştık.

1. Benlik Saygınıza Zarar Verebilir

Yoğun sosyal medya kullanımının etkileri, kişilerin bu platformları aktif ya da pasif kullanım tercihlerine göre değişebiliyor. Sosyal medyada düzenli olarak fotoğraf veya gönderi paylaşan ya da yorumlar ve beğeniler ile fikirlerini belirten aktif kullanıcıların yoğun kullanımı, diğerlerinin sürekli onayını veya hayranlığını istemeye neden olabilir. Bu durumun etkileri yalnız sosyal medyada değil kişilerin gündelik hayatında da görülebilir.
Devamlı bir sosyal beğenilirlik ihtiyacı duymak, kişinin kendi beden imajını ve yaşam tarzını yoğun bir şekilde gözlemlemesine ve yargılamasına yol açabilir. Dahası beklenen onay gelmediğinde kişinin benlik saygısı zarar görebilir ve kendini değersiz hissedebilir. Bu bireyler, yaygın internet kullanımıyla birlikte ortaya çıkan siber zorbalığa; yani dijital kanallar aracılığıyla yapılan saldırı ve alay davranışlarına karşı daha savunmasız kalabilirler.

2. Yetersizlik Duygularını Tetikleyebilir

Aktif olarak bir şeyler paylaşmak yerine sosyal medyadaki hesapları ve gönderileri takip etme tercihi ise pasif kullanımı ifade eder; fakat yoğun bir kullanım söz konusuysa bu tercih de kişileri en az aktif kullanım kadar olumsuz etkileyebilir. Sosyal medyada paylaşılan pek çok gönderi kullanıcıların rutin hayat problemlerini yansıtmaktan ziyade; en mutlu oldukları ya da filtrelerle öyleymiş gibi gösterdikleri anlarını yansıtabilir. Uzun süreli kullanımlarda, bu kişilerin sporla, kariyerleriyle ya da yaptıkları tatille ilgili paylaşımları karşısında kendinizi yetersiz hissedebilir ya da o kişilerle bir tür rekabet içine girebilirsiniz.

3. Bilgi Kirliliğine Sebep Olurken Doğru Biligiye Ulaşmayı Geçiktirebilir

Artık sosyal medyaıyı haber kaynağı olarak kullanmamıza bağlı olarak bazı durumlarda bilgi kirliliğine maruz kalabiliyoruz. Bu durum en çok genç kuşağı etkilemekte. Bellirli bir süzgeçten geçirilmeden direk olarak önümüze düşen haberler zaman zaman doğru biligiye ulaşamamızı güç kılıyor.

Günümüzde yoğun sosyal medya kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan; bilginin çarpıtılması veya doğru olmayan bilginin hızla yayılması da önemli problemler arasındadır. Sosyal medya platformlarında, yetkinliği olmayan kişilerin birçok farklı konuda kendi öznel deneyimlerini birer “bilgi” paylaşımı gibi sunduğuna şahit olabiliyoruz. Bu kişiler önerileriyle yanlış yönlendirmelere ve yeni problemler oluşmasına neden olabilir. Buna rağmen onların dikkate alınmasının ölçütü popülarite veya yüksek takipçi rakamları olabiliyor.

4. Sürekli Olarak Bir Şeyleri Kaçırdığınız Hissi Oluşabilir

Sosyal medya sonu olmayan dipsiz bir kuyu gibi.  Bunun yanında gittikçe globalleşen dünyada büyük bir hız çemberinin içerisinde yarışır haldeyiz hepimiz..
Her türlü ve her cağrafyadan bilginin bu kadar ulaşaılabilir olması bir yandan çok güzelken bir yandanda her şeyi bilmeye çalışan bizler için büyük bir stres kaynağı haline dönüşebiliyor
Popüler bilgiler, güncel olaylar, sosyal etkileşimler ya da kişinin kendi hakkındaki olumsuz düşünce ve yorumları önleme fırsatı olabilir. Genel olarak iletişimden kopmaya yönelik endişeyi ifade etmektedir. Bu sürekli bilgi talebi zihinsel bir yorgunluğa ve strese yol açabileceği gibi; kişinin gerçek hayatta var olabilecek anksiyete gibi problemlerini de tetikleyebilir.