Simge Uzun&Dilara Açıkgöz

Simge Uzun&Dilara Açıkgöz

[email protected]

EVLİLİKLERDE ÇATIŞMA

12 Ağustos 2021 - 11:52

Çatışma, kelime anlamı olarak bakıldığında bireyler veya gruplar arasındaki anlaşmazlık veya bireyin anlaşmazlık algılaması ve bu konuda ortaya çıkan problemlerin çözümlerinin yetersiz kalmasını ifade etmektedir.
Çatışmalar her durumda ortaya çıkabileceği gibi herkes arasında da yaşanabilir. Çatışmaların var olması bireyler ya da gruplar arasındaki ilişkinin ve iletişimin sağlıksız olduğu anlamını taşımaz. Çatışma yaşamak doğal bir durumdur; çatışmaların nasıl çözümlendiği ilişkilerde büyük önem taşır.
Evliliğin tuzu biberi...
Her konuda aynı düşünceye sahip olmanın mümkün olmayışı, evliliklerde çatışmaları da beraberinde getirmektedir. Yukarıda da söylediğimiz gibi çatışma yaşamak değil, çatışmalar karşısındaki tutumlarımız ilişkilerin sağlıklılığını belirler. Sorunlar evlilik ilişkisine zarar vermeden sonuçlandığında problemler eşler arasında birbirlerine ulaşmalarını engelleyecek dağ halini almayacaktır.
 “Şiddetli geçimsizlik” kavramını hep duyarız. Çiftlerin büyük çoğunluğunun boşanma sebebi olarak karşımıza çıkan şiddetli geçimsizlik acaba nelerden kaynaklanıyor olabilir?
Mali konular, ev işleri, sorumluluk paylaşımı, serbest zaman aktiviteleri, özel günler ve kutlamalar, kök aileler gibi  birçok konu evlilik süreci içerisinde tarafların ortak bir kararla hareket etmesini gerektiren konulardan. Saydığımız konularda orta noktayı bulamamış, bu konular her gündeme geldiğinde aynı konuşmalarla hep aynı noktada tıkanan tartışmalar çiftlerin zaman içerisinde sorunun çözümünü engelleyen iletişim hatalarını yapmalarına sebep oluyor.
Mahşerin dört atlısı da dediğimiz bu hatalardan kısaca bahsedelim:
Aşağılama: En olumsuz davranış biçimlerinden biridir. Eşlerden birinin kendisini diğerinden üstün görmesi ve diğerini küçümsemesi durumudur. Bu davranış, sorunların çözülmesini imkansız hale getirmekte ve dolayısıyla ilişkinin bitmesine yol açmaktadır.
Eleştiri: Burada kastımız karaktere ve kişiliğe yönelik olumsuz ifadelerdir.
"Sen sürekli böyle yapıyorsun, yalancısın!"

 Sürekli Savunma Halinde Olma: Çiftlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendisini savunmasıdır. Çiftlerden biri diğerini eleştirdiğinde ve bu bir çeşit karşı tarafı suçlama olduğundan "sorun bende değil sende" mesajı içerir. Çatışma artarak devam eder. Kısır döngü oluşur.
Duvar Örme: Duvar örme daha tehlikesiz görünse de aslında ilişkiye en çok zarar veren davranışlardan bir tanesidir. Çiftlerden birinin fiziksel ve ruhsal anlamda iletişimi kesmesi ve konuşmamasıdır.
Sanıyoruz ki birçoğumuz fark etmeden de olsa bu dört atlıdan birini kullanıyoruz. Kullanırken fark etmesek de bize yapıldığında kolaylıkla fark ediyor ve rahatsız oluyoruz. Sürekli aşağılandığımız, çabamızın takdir görmediği, sıkça eleştirildiğimiz, duyulmadığımız, görülmediğimiz, anlaşılmadığımız bir evlilikte çatışmaların çözüme ulaşması da pek mümkün olmasa gerek.
Yanlışı görmek/söylemek kolaydır, peki ne yapacağız çatışmalar çıktığında?
Yıllardır yazılan kitaplar, yapılan araştırmalar, yaşanan olaylar göstermektedir ki her şeyin başı sağlıklı iletişimi kurabiliyor olmaktan geçiyor. İletişim şeklimizin önce ailemizde başlayıp sonra ise sosyal çevremizde şekillendiğini düşünürsek iletişim hatalarımızı düzeltmenin bir anda kolayca olmayacağını söylemek gerek. Kim bilir kaç yıllardır kökleşmiş tutumlarımız!
1991 yılında yapılan bir araştırma, insanların çatışma esnasında beş farklı çözüm stratejilerinden birini kullanabileceğini açıklamış ve bu çözüm stratejilerinin her birini bir hayvan ile simgelemiştir.
Kaplumbağa (Geri Çekilme): Çatışmadan kaçınmak için geri çekilirler. Sorun çıkaran kişiden uzak dururlar. Çaresizlik hissederler. Çatışmayla yüz yüze gelmektense, kabuğuna çekilmenin daha iyi olduğuna inanırlar.
Oyuncak Ayı (Yatıştırma):  Başkaları tarafından kabul edilmeyi ve sevilmeyi isterler. Tatsızlık çıkmaması için çatışmadan kaçınılması gerektiğini düşünürler. İlişkinin devamı için kendi çıkarlarından vazgeçerler.
Tilki (Uzlaşma): Hem kendi amaçlarına hem de ilişkilerine orta derecede önem verirler. Uzlaşma ararlar. Kendi amaçlarının bir kısmından vazgeçerler ve çatıştıkları kişiyi de amaçlarının bir kısmından vazgeçirmeye ikna ederler.
Köpek Balığı (Güç Kullanma): Çatıştığı kişiyi zorlar ve kişi üzerinde güç kullanmayı dener. Kendi amaçları çok önemlidir ama ilişkileri önemsizdir.
Baykuş (Yüzleşme): Hem amaçlara hem de ilişkilere önem verirler. Sorunun çözümü için çabalarlar. Tarafların her ikisi de kazanır.
Sorunun çözümü için çabalamanın en doğrusu olduğunu söylemek gerek sanırım.
Yazımızı sonlandırmadan önce “Eşler arasında bir çatışma çıktığında ne yapılabilir?” sorusuna cevaben bir oyun önerisi sunalım:
“Çarkıfelek”
Etkili iletişimin başında gelen aktif dinleme becerisinin gelişimini amaçlayan bu oyun çiftlerin, ilişkilerindeki mevcut bir sorunu ele alırken empati kurabilmelerine ve sağlıklı çözüm yolları geliştirebilmelerine olanak sağlar.
Mevcut bir çatışma konusu seçilir ve eşler birbirlerini dinlemek için ortak bir zaman dilimi belirlerler. Oyunda ele alınacak konunun günlük hayatta tartışılması yasaktır. Belirlenen zaman diliminde eşler bir araya gelirler; biri konuşmacı diğeri ise dinleyici olur. Dinleyici olan tarafın not tutabilmesi için yanında muhakkak bir kağıt ve kalem bulundurması gereklidir. Konuşmacı olan eş sorunun kendisi için ne ifade ettiğini, duygularını, düşüncelerini anlatır ve çözüm önerilerini sunar. O bunu yaparken dinleyici konumda olan eş hiçbir şekilde yorum yapmamalıdır. Ertesi gün roller değişilir, bir önceki gün dinleyici konumunda olan eş bu kez anlatıcı olacaktır. Ama bir önceki gün eşinin söylediklerine yanıt vermek kesinlikle yasaktır. Herkes çatışma konusunu kendi açısından ele alacaktır. Her iki taraf da peş peşe iki gün konuşmalarını yaptıktan sonra aldıkları notları birbirleriyle paylaşırlar ve üzerinde düşünmek için ertesi güne kadar birbirlerine izin verirler. Üçüncü gün tekrardan birleşen çiftler düşündükleri çözüm önerileri üzerinde bir sohbete başlarlar ve belirlenen ortak çözümlerde karar alınır.
Okurlarımızın işini kolaylaştırması dileğiyle... Sevgiler!

 

Bu yazı 578 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum