Bir tuhaf iş!

-İşim yok!

-Paran var mı?

-Yok ama bulurum!

-O zaman işin hayırlı olsun…

-Sen şimdi bir miktar para ayarla, ben senin işe girişini sağlayacağım.

Böyle yaptı umut tacirleri…

Bir vatanperver  şu satırlarla uyarmıştı herkesi;

“Sinop Atatürk Devlet Hastanesine Şubat ayı içerisinde el altından temizlik ve güvenlik hizmetleri için işçi alınacağı, işe girmek isteyen kişi/kişilerden Ankara'ya isimlerini götürmek üzere yapılacak masraflar için peşinen elden 1.000,00 TL.(binlira) para ve birkaç evrak istenildiği, işe başladıktan sonra da 4.000, 00 TL. (dörtbin) para talep edildiği ortaya çıkmıştı.

Yoksulluk tokadından sonra, yolsuzluk tokadında da alıyorlardı nasiplerini.

Evine ekmek getirmekte zorlananlar, çaresizce düşüyordu bu çirkin tuzağa...

Sonra  vatanperver birisi çıkıp bozuyor bu hain tezgâhı!

Onlarca insan iş umudu ile dolandırılmaktan son anda kurtuluyor.

Sonra ne mi oluyor?

O vatanperver hakkında, soruşturma açılıyor.

Umut tacirlerinin akıbeti ise belirsiz…

Bu uyarıyı kabullenemeyen ya da zoruna giden bir müdür, paylaşımın çıktılarıyla telaşla  soluğu valinin huzurunda alıyor…

BU NEYİN NESİ?

Sırf insanlar dolandırılmasın, zarar görmesin diye uyaranlara neden soruşturma  açılıyor?

657 sayılı Devlet Memurları kanunu; kanunsuzlara karşı mücadele edenlere engel mi?

İyi niyet göstergesi, vicdan terazisi nerede?

Allah aşkına bu neyin nesi?

Bu neyin mesajı?

İnsanlara bir kanunsuzluk gördüklerinde ‘Susun mu!’ demek istiyorsunuz?

Tezgâhı bozulanlar bu kadar mı güçlü?

Asıl soruşturma, bu soruşturmayı başlatana açılmalı.

Neden rahatsız olduğu sorulmalı!

Başkanlık sistemine geçtiğimiz günden bu yana devlet memurları ;Sivil Toplum Kuruluşlarında görev alıp, kuruluşları adına açıklama yaparken ,aleni bir şekilde siyaset yapabiliyor.

Ülkemizde durum böyle iken, memuru amiri aleni bir şekilde siyaset yapabiliyorken, insanları dolandırılmaktan kurtarmak için sosyal medyasından bağlı olduğu kuruluş sıfatıyla uyarıda bulunana neden soruşturma açılıyor?

Kanun mu?

Yoksa kanunsuzluk mu?

Kimin kime gücü yetecek hep birlikte göreceğiz!

Ne diyordu Andımız;

"Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir."

Peki eğri olan kim?

Merak etmeyin onu da yazacağım.

 Çağdaş, devletini ve milletini düşünen türkmenler, bu soruşturmanın ve özellikle açmaya vesile olanın peşini hiçbir zaman bırakmayacak...