Motorlu araçlar bayisi Cüneyt Kozanoğlu; “Pandemi sürecinde genel olarak yanıldık. Ummadığımız derecede motorlu araçlara talep oldu. Neredeyse yok sattık. Fabrikalar bile neredeyse isteklerimize yanıt veremediler. Vatandaşların motosikletleri tercih etmelerinin sebebi bence pandemi. Pandemi sürecinde toplu taşıma araçlarına kimse binmek istemiyor. Vatandaşlara 50 cc motosiklet ekonomik geliyor. B sınıfı ehliyet kullanabiliyor, sigorta yok, vergi yok, herkesin tercih ettiği bir araç. Özellikle yaz aylarında artan trafikten dolayı bile tercih eden vatandaşlar var. Yaz dönemi pandemi olmasına rağmen oldukça iyiydi. Pandemiden dolayı iş olmaz diye düşünmüştük ama yanıldık. Gerek elektrikli bisiklet gerekse motosikletlere oldukça ilgi gösterdi vatandaşlar. Motosiklete binen insanlar ekipmanlara kesinlikle önem vermeliler. Kask, mont, dizlik vs.. bunları bütün sürücülerin alması gerekenler. Ekipmana harcanacak para kimsenin canından kıymetli değil. Özellikle kask çok önemli. Sinop halkının kask konusunda bir hassasiyeti var. Ben görüyorum kasksız motora binen sayısı çok az. Önce can güvenliği konusunda hem fikir olmalıyız. Bisiklete karşı ilgi günümüzde devam etmekte. Çocuklarına karne hediyesi, doğum günü hediyesi olarak bisiklet alanlar var. Karne hediyesi bisiklet almak bizim çocukluğumuzdan bu yana gelen çok güzel bir gelenek. Ve bu alışkanlığın günümüzde de devam ettiğini görmek beni çok mutlu ediyor. Ülkemizde değişmeyecek bir gelenek haline geldi. Özellikle pandemide evde kaldı çocuklar. Normalleşme süreci başlaması ve yaz aylarının gelmesiyle beraber anne- babaların hediyesi bu senede bisikletti. Çocuklar için önemli bir aktivite olduğunu düşünüyorum. Hem spor, hem sağlık açısından hayatımızda büyük bir yeri var bisikletin. Büyüklerin bisiklete olan ilgisine gelirsek. Oldukça yüksek bizim. Bu sene oldukça rağbet gördü bisiklet. İnsanlar hem spor amaçlı, hem sosyal aktivite amaçlı bisiklete binmeyi seviyor. Ülkemizi etkisi altına alan koronavirüsten biran önce kurtulmak dileğiyle. Herkese sağlıklı günler diliyorum.”
Kafe-Kıraathane İşletmecisi Coşkun Kalyoncu; “Öncelikle Ajans Sinop Gazetesine sesimiz olduğu için, bize ve bizim gibi başka esnaflara da mikrofonunu uzatıp söz verdiği için teşekkür ediyorum. Yayın hayatında başarılar diliyorum. 16 Mart itibari ile işletmemizi kapattık. Normalleşme sürecinin başlaması ile birlikte açmak istedik ama yayınlanan genelgeler sonucunda oyunların yasak olduğunu öğrendik. İnsanlar genelde oyun oynamak için geliyorlar işletmemize. Bu durumda aslında sadece biz mağdur olmadık. Bir çok kıraathane işletmecisi mağdur. Yedi aydır kapalıyız. Bir işletmenin kapısı kapalı olması bir şey ifade etmiyor. Vergi işledi, elektrik, su, tarihi geçen çöpe attığımız ürünlerimiz hepsi bizim aleyhimize işledi. Sekiz personelimiz vardı. Aslında buradan ekmek yiyen sadece personel değil. Toptancılar, pazarcılar, manavlar, içecek satanlar aklınıza gelecek bir kafede kullanılan ürünlerin tedarik edildiği bütün sektörler ekmek yiyor aslında buradan. Biz on bir senedir işletmecilik yapıyoruz. Bu süreçteki kadar daha önce hiç zorlanmamıştık. Bir şekilde çarkı döndürüyorduk. Ama pandemi bizi çok derinden etkiledi. Oyunların açılmasını istiyoruz. Gereken neyse yapmaya hazırız. Oyun taşları her oyundan sonra dezenfekte edilebilir, kağıt oyunları için her oyunda yeni kağıtlar verilebilir. Gereken neyse yapmaya hazırız. Elimizi taşın altına koymamız gerekiyorsa hazırız. İstediğimiz şey kendi hayatımızı idare etmek. Bir döngü sağlamak istiyoruz. Ayakta kalmak istiyoruz. Sadece biz değiliz bu mağduriyeti yaşayan. Birkaç gün oldu işletmemizi tekrar açtık. İlerleyen günlerde bizi neler bekliyor göreceğiz. Şuanda sadece kafe olarak hizmet vermek durumundayız. Ama vatandaşlar eskiden nasıl gelip de gönül rahatlığı ile yiyip içebiliyorsa yine gönül rahatlığı ile gelip yemeklerini yiyebilirler. Birkaç gün içinde paket servisimizi aktif edeceğiz. Sosyal mesafe kurallarına dikkat ediyoruz. Masalarımız arasında kurallara uygun boşluklar var. Girişte ateş ölçerimiz ve dezenfektanlarımız mevcut. Bütün hemşerilerimize sağlıklı günler, esnaf arkadaşlarımıza da hayırlı işler diliyorum.”
Petshop İşletmecisi Melik Ziya Sönmez; “Bu sektöre girmemizin nedenlerinden birisi öncelikle hayvan sever oluşumuz. Sokaktan sahiplendiğimiz bir kedimiz vardı. Onun vesilesi ile başladık. Bir çok hayvan sever ile iletişimimiz başladı. Sokak hayvanlarına Sinop halkının ilgisi oldukça yüksek. Birçok insan çok iyi bir hayvan sever. Bizden mama alanlardan yola çıkarsak. Günde yirmi kişi mama alıyorsa bunun on tanesi kendi hayvanına alıyorsa, on tanesi kesinlikle sokak hayvanına alıyor. Çok mutlu oluyoruz. Sinop için Sinop Halkı için çok gurur verici bir olay. Sinop’ta hayvanlarla barışık yaşama atmosferi var. Sinop barınağı birçok ile göre oldukça iyi. Ekipleri güzel. Belediye ilgileniyor. Hayvan severler derneği çok güzel çalışıyor Sinop’ta. Sinop halkı aslında şunu istiyor hayvanlar bir yerlere kapatılmasın. Rehabilite edilip tekrar sokağa bırakılıp normal hayatlarına devam etsin. Sinop halkı hayvanlara sokakta bakmaya hazır. Sinop’ta hizmet amaçlı bir şey gerekiyor. Samsun’da hayvan hastanesi var. Neden Sinop’ta da olmasın. Bilgi eksikliği oldukça yüksek. Bizim sloganımız
“satın alma sahiplen”. Bir kısım insan sahiplenmeye oldukça sıcak bakıyor. Özellikle cins hayvan almak isteyen olursa oda satın alıyor. Bizim hayvanseverliğimizi bilip de gelen çok var. Civarda bulunan yeni doğmuş hayvanları bulan vatandaşlar getirip bize teslim ediyor gönlü rahat bir şekilde. Biz gereken neyse yapıyoruz burada. Geçtiğimiz günlerde kedi satın almak isteyen bir aile geldi. Biz sahiplenilecek bir kedimiz olduğundan bahsettik ve aile sıcak baktı bu duruma. Bir canı daha yuva sahibi yapmış olduk. Önceliğimiz her zaman sahiplendirmek. Herkesi kapısının önüne bir kap su ve mama koymaya davet ediyorum. Biz bu uygulamayı yapıyoruz. Sokak hayvanları için mama almaya gelenlere söylüyorum. Bu çevreye gereken mamayı biz bırakıyoruz siz farklı yerlere bırakın diye söylüyorum. Bürokrasi sokak hayvanları konusunda duyarsız değil. Sokaklarda birçok hayvan var zor durumda sahiplenmeli insanlar. Satın alma sahiplen her zaman önceliğimiz olmalı. Sokak hayvanları bizler için çok kıymetli ve değerli. Birkaç bin lira vererek hayvan satın almaktansa sahiplenmeliyiz.”
Cep Telefonu Teknik Servis Uzmanı Berkay Gündoğdu; Altı yıldır bu sektördeyim. 18’li yaşlardan bu yana bu işi yapıyorum. Sürekli gelişen bir sektör. Sürekli yeniliğe açık bir sektör. Her gün kendimizi yenilemek zorundayız. Bu konuda takip ettiğimiz siteler, forumlar, sosyal medya ve bilen arkadaşlarımızdan yardım istiyoruz. Sektörün hızına yetişmek mümkün değil. Ama genel olarak bakıldığında mantık hepsinde aynı. İşin usulünü bildikten sonra yapılmayacak bir şey yok. Aslına baktığınız zaman yüz lira para kazanmak için 700-800 liralık ekranlar ile uğraşıyoruz. Herhangi bir arıza durumunda zarar bize ait oluyor. Risk oldukça fazla. Hassas, emek isteyen, sabır isteyen bir iş aslında teknik servis işi. Bir telefonu toplarken içinde unutabileceğiniz bir tek vida bile batarya patlamalarına sebebiyet verebiliyor. O yüzden çok dikkat edilmesi gerekiyor. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de alttan çırak yetişmemesi yarayan kanamız. Genç kardeşlerimiz ilgi göstermiyorlar. Bilgisayar başında oyun oynamak daha cazip geliyor. Meslek öğrenmek isteyen bu işlere yönelebilir. Altın bilezik diye bir tabir vardır. Günümüzde ve gelecekte cep telefonu teknik servis işi en revaçta olan sektörlerden biri olacak. Ailelerinde teşvik etmesi gerekiyor aslında. Gelecekte kentimizde teknik servis işleri yabancıların eline kalacağını düşünüyorum. Bu sektörde ben varım diyen bir kişi, mesleği öğrenen bir kişi bu işten ciddi anlamda para kazanabilir. Genç kardeşlerimiz günü birlik işlerden ziyade meslek öğrenecekleri işlere yönelirse geleceğe yatırım yağmış olurlar. Pandemi sürecinde insanlar telefonlarını çok uzun sürelerde kullandılar. Malum herkes evinde telefonlarla tabletlerle vakit geçirdi. Özellikle şarj soket sorunlarını çok gördük. Vatandaşlar sıfır almak yerine şu günlerde tamir ettirmeyi tercih ediyor. Günümüzde son çıkan bir telefon fiyatı yirmi üç bin lira civarında. Tamir işi daha cazip bir hal aldı şuanda.”