İbretle Okuyunuz!

İbretle Okuyunuz!
20 Nisan 2018 - 14:17 - Güncelleme: 20 Nisan 2018 - 19:17
Vali...
Vali demek bir ilin mülki amiri, ya da başka bir değişle Devletin en etkin kişisi demek.
Vali olmak öyle kolay değil, Devlet-i Aliyyeyi temsil etmek ve bu erdemliğe, olgunluğa sahip olmak demek.
Bu memleket ne Valiler gördü! Canı pahasına ülkesi için çalışan, mücadele eden...
                                                                                ***
Gelelim bizim Valiye...
 
Biz gazeteciler kente bir vali atandığında, hakkında sıcağı sıcağına bir araştırma içerisine gireriz. Ne yalan söyleyeyim, Vali İpek'in biyografisini okuyunca 'Dedim tamam, bu Vali oldukça başarılı. Büyümekte olan Sinop için birşeyler yapacak' 
 
Yanıldığımı biraz daha araştırma yapınca anladım...
 
Meğer bizim Vali, bebek katili Öcalan'a teşekkür etmiş ! ( Google ispatıdır) 
Öcalan'a teşekkür eden Vali, mutlu kente, hem de OHAL Valisi olarak atanıvermiş. Kabul edilmez bir şey olsa da 'Devlet büyüklerinden iyi bilecek halimiz yok' dedik ve umursamadık.
 
HATALARIN ARDI ARKASI KESİLMEDİ !
Başarılarıyla umutlandığımız Vali, hatalar zincirlerini sıralayıverdi ardı arkasına.
2016 yılında, Kayseri’deki bombalı terör saldırısında şehit olan Jandarma Komando Er Kenan Döngel’in cenazesinde yaptı yürekleri yakan hatayı!
 
Şöyle ki;
Şehit Kenan Döngel'in cenazesinde yaşanmıştı hadise. Şehadet şerbetini içen Kenan kardeşimizin cenazesi  Erfelek'te yapılan cenaze törenin ardından, Akçasöğüt Köyünde ki aile mezarlığına  getirildi.  Defin töreni sonrasında Vali Hasan İpek, şehidimizin babasına Bayrağımızı teslim etti.  Ne olduysa tam da bu sırada oldu !
Vali, Şehidimizin babasına Bayrağımızı teslim ederken fotoğraf çektiriyordu. Mezarın başında bitkin, ayakta durmakta güçlük çeken genç bir delikanlı vardı. Bu genç adam da fotoğraf karesinde görünüyordu. Vali birden ona bakarak ; ' Sen kimsin' diye sordu. O genç adam da; ' Ben Kenan'ın takım komutanıyım' diye cevap verdi. Vali yürekleri yakan hatayı tam da burada yaptı.  Şehidin takım komutanını fotoğraf karesinde görmek istemedi ve ' Sen çekil bakalım kenara' dedi. Valinin bu çıkışı deyim yerinde ise oluk oluk akan gözyaşlarını buza çevirmişti...
Orada bulunan herkes gibi bende yaşanan bu elim olayı hafızalarımıza not düştüm ve acımızı yaşamaya devam ettik. 
                                                                                   
                                                                                     ***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a inat yapar gibi, Başkent tanıtım günlerine, Gezi olaylarının baş aktörlerinden olan Onur Akın'ı Valilik olarak sahneye çıkartmaya çalıştınız. Hatırlıyor musun? bu konuda ben sizi uyarmıştım ve sizde bana; ' Onur Akını tanımam, vallahi bilmiyordum. Kültür müdürünü görevden almak lazım o zaman ' demiştiniz. 
 
Fetö İle mücadele de ne yaptınız?
En son Fetö ile ilgili basına ne zaman demeç verdiniz? Ki, ben hatırlamıyorum, kaçırdıysam diye soruyorum. Bende böyle bir açıklamayı kaçırmam o da ayrı bir mesele.
 
Fetö'nün Sinop finansörleri arasında yer alan bir zanlının cenaze programına katılıp ( Cenazeye katılmak sevaptır, buna lafımız yok) bu katılımı resmi internet sitenizde, resmi twetter hesabınızda paylaştırarak, neyin mesajını vermeye çalıştınız?
 
İçişleri Bakanlığının, Sinop İl Özel İdaresinde ki Fetö şüphelileri için verdiği talimatın akıbiyetini sorduğumda, ' Bu konulara ben karışmak istemiyorum' demenizde ki kastınız nedir?
 
Sinop'un önde gelen Fetö sanığının tutukluluk süresinin dolmasıyla cezaevinden tahliye edilen ve halen yargılanan kişiyi sokakta sarılarak hasret gideren kurum personelinizi halen sağ kolunuz olarak çalıştırıyorsunuz!
 
Fetö'nün en önemli finans kolu olan Huriye Boydak Kolejinin tabelası yaklaşık bir yıl dimdik ayakta durdu ve siz oralı bile olmadınız.
 
                                                                                      ***
En son bir gazeteciye ne zaman açıklama yaptınız? Meslektaşlarımdan bilen varsa da bana söyleyebilir.
 
2017 Yılında tutulan 15 Temmuz darbe nöbetinde, bir mülki amir olarak gece saat 01.00'dan sonra yanınızda 20 kişi bile yoktu! 
 
Sinop'ta kaç amiriniz, memurunuz, müdürünüz var? Neden arkanızda kimseyi tutamadınız? Bir Vali olarak neden yapayalnız bırakıldınız?
 
Nükleer Santral için bilgi alalım dedik, ben karışmam dediniz.
Sinop'a geldiğiniz günden bu yana memleket için ne yaptınız?
 
Emekli hacı gibi, mezarlık mezarlık geziyorsunuz ( Bu kötü bir şey değil tabiii)
 
Haliç Üniversitesi Gönüllük Kulübü tarafından, yılın Valisi seçildiniz. Bu ödülü size hangi hizmetinize dayanarak verdiler? Ben bunu kendilerine sordum ama cevap vermekten bile kaçındılar. Bu ödülü size verdirenin Karabük'lü yani, hemşeriniz olduğu konuşuluyor.
 
Atatürk'ün Sinop'a gelişinin kutlandığı 15 Eylül 2017 tarihinde, mukaddes Türk Bayrağımızı  kutusundan çıkarmadan öpecek kadar mı dikkatlisiniz? Bayrak öpülür, kutusu değil !
 
Ülke Filistin diye ağlarken, siz İsrail asıllı bir yazarın yazdığı tiyatro gösterisine destek verdiniz, gittiniz izlediniz,  hatta maddi manevi destekte bulundunuz.
 
Bu arada aklıma gelmişken hatırlatayım,  Sinop'ta Organize Sanayi Belediyesi diye bir yer yok! Bir açıklamanızda, ' Karakum'da ki yangına Organize Sanayi Belediyesi itfaiye ekipleri de destek verdi' diye bir açıklama yaptınız. Bilin istedim...
 
Personelinizi kadın, erkek ayırt etmeden insan içinde köpek yerine koyar gibi azarlıyorsunuz.
30 yaşında ki bir kıza ' Özledim' yazabiliyor, gülücükler atabiliyorsunuz ( İsteyene belgeside var)
30 yaşında ki bir kızı makamının arka odasına çağırıp, ' Gel sigara içelim' deme cürretini gösterebiliyorsunuz.
 
                                                                                           ***
Neyinizden korkuyorsunuz da gazeteciyi makamına alırken üstünü aratıyor ve cep telefonunu içeri almasına izin vermiyorsunuz.
Kurum Müdürünüz kadın personeli evine çağırıyor dedik, bir şey yapmadınız.
Kurumlarınızda işe gitmeden maaş alanlar var dedik, hiç bir işlem yapmadınız.
Taciz davasında ismi geçen ve hakkında çok ciddi iddialar bulunan, taciz davası nedeni ile Vali Yardımcılığı elinden alınan İzzet Ercan'ı önce Vali Yardımcısı yaptınız, sonra da Devletin kasasının başına getirdiniz. Üstelik  halen onu görevden almadınız.
 
Sırf vali yardımcınızın adının cinsel taciz dosyasında geçtiğini, yardıma muhtaç kadınların zaaflarını kullanarak, onları kötü emellerine alet etmeye çalıştığı iddialarını yazdığım için, ' GİDİN ALIN ONU, ATIN İÇERİ, SUSTURUN ŞUNU' diyerek talimat verdiniz. Bu neyin telaşı? Neyin öfkesi? Bunu yaparak, basın özgürlüğü anlayışınızı da gözler önüne serdiniz.
 
Bu kentte sizden fazla tanınan birisi olan, bir telefonla emniyet, adliye'ye giden, kısacası kaçma şüphesi sizden daha düşük ihtimali olan gazeteciyi, yani beni, polis zoruyla adliyeye çağırttınız. 
Sırf taciz dosyasında ismi geçen Vali Yardımcınızı haber yaptım diye, bana yurt dışı yasağı verdirdiniz. Baskı ile buna vesile olarak, 'Sinop'ta yargının talimatla çalışıyor' imajına neden oldunuz. Bu infialin, bu algının altından nasıl kalkacak memleket? 
 
Bu arada,   Yurtdışı yasağı da neymiş, ben Korucuk'tan dışarı çıkamıyorum. 
 
Ayrıca, İzzet Ercan'ın benim hakkımda 'HAKARET'ten şikayetçi olması, kendisine iftira atmadığımı, yani haberin doğru olduğunu ispatlamış oldu.
Yanınızda çalışan çaycıya İzzet Ercan makam aracını tahsis ediyor ve Erfelek Kaymakamlığına sözleşmesini imzalamaya gidiyor iddialarıyla yıkılıyor memleket. Bunu bile görmezden geldiniz.
 
                                                                             ***
Vali Bey;
Burası emekli olarak yaşamak adına muhteşem bir kenttir. Bu kentte, balık tutarsınız, yüzersiniz, çay bahçelerinde keyifle çay içersiniz. Okey oyunu da oynarsınız bol bol...
 
Ancak;
 
Bu kentin çay bahçelerinde çay içerek halkın içindeymiş gibi görünen,
Emekli olmak için vakit geçiren ve bu yüzden kentin etlisine sütlüsüne karışmayan,
Çalışmak, çalışmak durmadan çalışmak yerine, bol bol okey oynayan,
Kurumların, kurum yöneticilerinin hakkında ki iddiaları kulak arkası yapan yöneticilerle kaybedecek vakti yok.
Bu kentin, emekliliğini bekleyen yöneticilere ihtiyacı yok! 
 
Karakum'da arsa almışsınız, sanırım bu kentte yaşamak gibi bir niyetiniz var! Bu hesapları yaparken 'Nasıl anılacağınızı' asla unutmayın! Bana göre, 'toplumun sesi olan gazeteciyi baskılarla susturmaya çalışan Vali' olarak asla ama asla unutulmayacaksınız...
 
                                                                       ***
Son olarak;
Siz bir OHAL Valisisiniz, bense bir gazeteci.
Tabiri caizse, Devletin asası sizin, toplumun sesi de benim...
Birilerine talimat falan vererek üzerime kurmaya çalıştığınız baskı, sindirme, susturma ve yıldırma operasyonlarınız nafile ! 
 
Doğru bildiği yoldan asla ama asla şaşmayan ecdadın torunuyum ben. Duyduğunu değil, gördüğünü yazan haber anlayışımla yoluma kararlı bir şekilde devam edeceğim. Sizden önce de ettim, sizden sonra da edeceğim...
Dün bana verilen yurt dışı yasağı doğruluğumun nişanesi oldu!
 
Eğer bu yazılanların da doğruluk kaşesini vurmak ve beni içeri falan aldırmak isterseniz, birilerine talimat falan verip, Devletin aracını göndermeyin, bana şu karakol, şu cezaevi desinler yeter, ben kendim giderim. Ben devletimi boş işlerle uğraştırmam, zira boş işler boş insanların işidir...
 
Selam ve dua ile...
Bu haber 5469 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<