KOCADAĞ; "HERKESE SAĞLIK İNSANİ BİR HAKTIR, İNSANİ KOŞULLARDA ÇALIŞMAK DA BİZE"

Toplantıda meslek ilkelerini, mesleki gelişmeleri, sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirdi.

Dernek Başkanı Aslı AK Kocadağ burada yaptığı konuşmada; “Tüm dünya da ve ülkemizde modern hemşirelik mesleğinin kurucusu Florence Nightingale‘nin doğum tarihi hemşirelik haftası olarak farklı etkinliklerle kutlanmaktadır. Hemşirelik pusulasına merhameti, şefkatli, sabrı ve özveriyi alan, bilim ve bir anlamda insanı sevme sanatına dayalı bir sağlık disiplinidir. Bireyi, aileyi ve toplumu koruyarak, geliştirerek ve tedavi ederek dünyada insan refahına katkı sağlamaktadır.

Sağlık çalışanı olmak manen vicdanlı bir kalp, teorik olarak bilimsel bir donanım, pratik olarak uygulama tecrübesi ve ruhen dayanıklılık ve çokça sabır gerektirmektedir. Yani hemşireler zaman zaman insanüstü gayretler ile görevlerini şiar etmektedir. Hemşirelik mesleğini kutsal kılan özellikler aslında adında saklıdır. Hem, beraber; şıra, süt demektir. Hemşire süttaşlık, kardeşlik anlamını taşımaktadır. Hemşirelerin kardeşlerinin dünyaya geliş heyecanında gözleri gülerken, ölüm tanıklığında yürekten ağlayan kalpleri vardır.

“HEMŞİRELİK MESLEĞİNİN ACİL VE MUTLAK ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI VARDIR”

“Hemşirelik Mesleğinde branşlaşma büyük önem arz etmektedir. Branşlaşma ile beraber hizmet kalitesi artacak, hemşireler sevdikleri ve verimli oldukları alanlarda profesyonellik kazanacaklar, ne zaman nerede çalışırım kaygısı yaşamayacaklardır. Böylece lisans düzeyinde eğitim alan hemşireler branşlaştıkları alanlarda daha donanımlı olarak insanımıza hizmet edeceklerdir.

Sinop‘un da pilot illerinden olduğu Türkiye’de aile hekimliği sistemi 18 yıldır başarı ile uygulanmaktadır. Korucu sağlık hizmetlerinin temelini oluşturan sağlıklı nesillerin emanetçisi, pandemi gibi bekleyen durumların koruyucu adresi olan aile hekimlikleri en temel hak olan insanca yaşam hakkına koruyucu, tanımlayıcı ve tedavi edici olarak katkı sağlamaktadır. Aile Sağlığı çalışanı ebe-hemşireleri yıllardır başarı ile yürüttükleri koruyucu sağlık hizmetleri, anne, bebek ve çoçuk Sağlığı alanında branşlaşmak istemektedirler. Ebe-hemşire aile sağlığı çalışanları her geçen gün hak kayıpları yaşamakta, özlük ve mali kayıpları diğer meslek ve meslektaşları arasındaki uçurumu hızla açmaktadır. Yıllardır ebe-hemşireler ile hizmet alanında ki insanımız arasında bir bağ oluşmuştur. Bu bağ büyük emekle, sabır ve sevgi ile yıllar içinde oluşmasına rağmen son yıllarda aile sağlığı çalışanı ebe-hemşireler maalesef istifalarını sunarak görevlerini farklı birimlerde icra etmek zorunda kalmışlardır. Bu şekilde devam etmesi halinde aile sağlığı çalışanı ebe-hemşireleri görevlendirme yolu ile hizmet sunumunda yer almak durumunda kalacaklardır. Sağlık çalışanları dinimizde de insanlığımızda olmayan insana yakışmacak davranışlara maruz kalmaktadır. Vefa ve minnet merhametin belleği değil midir ki şiddet kanıksanır bir durum almıştır bu coğrafyada. Sözlü şiddetin bile motivasyonumuzu bozması yeterli iken sağlık çalışanları bırakın günü her saat fiziksel şiddete uğramaktadır. Ve üzülerek gözlemlemekteyiz ki geleceğimizin ümidi gençler artık tıp fakültelerini, hemşirelik fakültelerini tercih etmekten imtina etmektedir. Sağlık çalışanı anne babaların evlatları ise gün olmaya ki medyadaki şiddet haberlerini endişe ile izlemesinler.

Mesleğimizi bilimin ışığında, insani değerlerin pusulası ile insana yakışır şekilde icra etmek en büyük arzumuzdur.” İfadelerine yer verdi.