Savaştan Değil, Sorumsuzluktan Bu Halde!
Sinop’ta Bektaşî Tekkesi olarak anılan “Yesari Baba” türbesi, savaş yerini andırıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında tescilli olan türbenin inatla restore edilmemesinin nedeni merak ediliyor.
09 Haziran 2020 - 14:33
Bektaşîlik Tarikatı’nın felsefesini yaymaya çalışan, hoşgörülü düşünce ve yaklaşımlarıyla çevresinde sevilip, sayılan, aynı zamanda tasavvufî şiirleri bilinen “Yesari Baba” türbesinin hali içler acısı durumda. Yıllardır Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılması beklenen türbe bir türlü yapılamıyor.
Bu durum artık bir an önce son bulmasını isteyen vatandaşlar; “Bir kentte tarihi ve dini eserler ancak bu kadar sahipsiz olur. Kilise için milyonlar harcayanlar, türbe için kılını kıpırdatmıyor. Bu oldukça düşündürücü. Sinop her bir değeriyle güzel ve o değerleriyle günümüze kadar geldi. Tarihimiz, değerlerimiz katlediliyor. Sahip çıkılmıyor. Oturduğu makamın hakkını veren var ise, bu ayıbı ortadan kaldırsın ve kentimizi bu utançtan kurtarsın.” diyerek yetkililere seslendi.
Batumlu Yesari Baba
Asıl adı, Mehmet olan Yesarî; 1803 yılında, bugünkü Gürcistan’ın Batum şehrinde doğar. Kurucusu Türk olan, Horasan erenlerinden Hacı Bektaş Velî Tarikatına bağlanıp, dergâhında eğitim alarak, ’’ Baba ‘’ payesine yükselir, birçok yeri dolaşır ve Türbedar olur. Bu yaşam seyrinde, Sinop’a gelerek, Bektaşîlik Tarikatı’nın felsefesini yaymaya çalışır. Hoşgörülü düşünce ve yaklaşımlarıyla çevresinde sevilip, sayılan, aynı zamanda tasavvufî şiirleri olan bir şahsiyettir. Yaşamının son demlerini Sinop’ta geçiren Yesarî Baba, 1881 yılında burada sonsuzluğa göçer. Vefatı sonrasında; günümüzde Ada Mahallesi, Zeytinlik mevkiinde müritleri tarafından adına bir türbe yaptırılmış ve bu mekân Bektaşî Tekkesi olarak anılmıştır.
Bu durum artık bir an önce son bulmasını isteyen vatandaşlar; “Bir kentte tarihi ve dini eserler ancak bu kadar sahipsiz olur. Kilise için milyonlar harcayanlar, türbe için kılını kıpırdatmıyor. Bu oldukça düşündürücü. Sinop her bir değeriyle güzel ve o değerleriyle günümüze kadar geldi. Tarihimiz, değerlerimiz katlediliyor. Sahip çıkılmıyor. Oturduğu makamın hakkını veren var ise, bu ayıbı ortadan kaldırsın ve kentimizi bu utançtan kurtarsın.” diyerek yetkililere seslendi.
Batumlu Yesari Baba
Asıl adı, Mehmet olan Yesarî; 1803 yılında, bugünkü Gürcistan’ın Batum şehrinde doğar. Kurucusu Türk olan, Horasan erenlerinden Hacı Bektaş Velî Tarikatına bağlanıp, dergâhında eğitim alarak, ’’ Baba ‘’ payesine yükselir, birçok yeri dolaşır ve Türbedar olur. Bu yaşam seyrinde, Sinop’a gelerek, Bektaşîlik Tarikatı’nın felsefesini yaymaya çalışır. Hoşgörülü düşünce ve yaklaşımlarıyla çevresinde sevilip, sayılan, aynı zamanda tasavvufî şiirleri olan bir şahsiyettir. Yaşamının son demlerini Sinop’ta geçiren Yesarî Baba, 1881 yılında burada sonsuzluğa göçer. Vefatı sonrasında; günümüzde Ada Mahallesi, Zeytinlik mevkiinde müritleri tarafından adına bir türbe yaptırılmış ve bu mekân Bektaşî Tekkesi olarak anılmıştır.
Bu haber 4648 defa okunmuştur.
FACEBOOK YORUMLAR