GÜNDEM
Yayınlanma: 07 Mart 2025 - 13:43
Sinop Barosu'ndan 8 Mart Açıklaması
Sinop Barosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
GÜNDEM
07 Mart 2025 - 13:43
Sinop Barosu Konferans Salonunda düzenlenen açıklama, Avukat Nihal Gündoğdu Saatci tarafından yapıldı.Yapılan basın açıklamasında, 2024 yılında gerçekleşen kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine değinilirken İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmamasının kadına yönelik ayrımcılığa zemin hazırladığı ifade edildi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün aynı zamanda aynı zamanda insan hakları mücadelesi tarihi olduğunu ifade eden Saatci, "Bugün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Kadınların hak, özgürlük, eşitlik ve emek mücadelelerinin tarihi aynı zamanda insan hakları mücadelesi tarihidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamamasının yarattığı en can yakıcı sorun, bir insan hakkı ihlali olan kadına karşı şiddettir. Kadınlara, kadın oldukları için yöneltilen şiddet, özellikle bundan zarar gören kadınları savunmasız durumda bırakan cinsiyetçi toplumsal yapının ve cezasızlık politikasının ayrılmaz bir parçasıdır."dedi. 2024 yılında kadın cinayetlerinin artışına dikkat çeken Saatci, "2024 yılı; kadınlara karşı ayrımcılık ve eşitsizliğin derinleştiği, kadın haklarını her alanda geriletecek akıl almaz önerilerin yapıldığı hatta günlük yaşama geçirildiği ve kadın cinayetlerinin sıradanlaştığı bir yıl olarak geçmiştir. 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümüyle, veri tutulmaya başlandığından bu yana en yüksek kayıplar 2024 yılında yaşanmıştır. Bu sebeple altını çizerek söylüyoruz: Kadına yönelik şiddetin varlığının bu denli yoğun olduğu ülkemizde, Aile Mahkemelerinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda arabuluculuk ve uzlaştırma alternatif çözüm yöntemlerinin kabulü mümkün değildir." ifadelerinde bulundu. Kadın hakları konusunda büyük adımlar atan İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye’nin çekilmesinin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmamasının toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olduğuna dikkat çeken Saatci, "İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmaması; toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olan, kadının özgür birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete cesaret vermiş, kadına yönelik ayrımcılığın artmasına zemin hazırlamıştır. Kadının onurlu, özgür ve güvenli yaşam hakkını koruyacak; eğitimden istihdama, yönetim kademelerinden siyasi temsile kadar her alanda eşit bir şekilde var olmasını sağlayacak politikalar üretilmesi, insan haklarına dayalı, demokratik ve laik sosyal hukuk devletinin gereğidir. " şeklinde konuştu.
Kadının eşit haklarla var olabilmesi için gerekli politikaların üretilmesi gerektiğini belirten Saatci, "Devletin her kademesindeki yetkilileri; kadın-erkek eşitsizliğini besleyen ve toplumu dönüştürmeye yönelik girişimleri durdurmaya, medeni hakların kullanımında kadının karşısına çıkan engelleri ortadan kaldırmaya, Anayasa’da yazılı olan Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve uluslararası sözleşmelere uyumlu politikalar üretmeye davet ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
Kadın-erkek eşitsizliğini besleyen tüm girişimlere karşı duracaklarını belirten Saatci,"Cumhuriyet devrimleri ve kararlı mücadelemizle elde ettiğimiz kadın hak ve kazanımlarını geriye götürmeye yönelik her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı; kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi, haklarımızın teminatı olan laik Cumhuriyetimize ve Atatürk devrimlerine bağlılığımızı bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz. " diye konuştu.




Bu haber 1084 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir