Doğrusunu Söylemek Varken !

Uzun zamandır aklımda olan bazı hususları bir türlü fırsat bulup yazamadım. 
Belki yeri ve zamanı  değil ancak bizim işler böyle, aklına düştü mü bir kere, yazmadan uyumak nafile.
Fazla uzatmadan, yermeden hemen konuya geçeyim.

Tarihi zenginliklerimizle övündüğümüz, yaklaşık on medeniyete şahitlik ve ev sahipliği yapmış güzide kentimiz Sinop.

Her fırsatta tarihi ile övündüğümüz Sinop...

Dünü bugünle, bugünü de yarınla buluşturmak adına bazı eksikliklerimiz olduğu kanaatindeyim !

Şöyle ki;

İki ayrı husus ve hayati öneme sahip yaptığımız iki yanlıştan bahsedelim.
Birincisi, Alaaddin Keykubat, 
Diğeri ise şehir mezarlığı...

Hemen hemen hergün cenaze duyurularına kulak kabartıyoruz.
Gerek Belediye gerekse camilerden cenazeler haber veriliyor.
Şimdi size bir soru sormak istiyorum,
Sevdiğinizi bir çukura gömmek ister misiniz?

Bir düşünsenize, sevdiğiniz birinin Çukurbağ denilen bir yerde toprağa verileceğini duyuyorsunuz. Kulağa hoş gelmiyor değil mi?
Evet, kabir bir anlamda çukur anlamına gelse de, bazılarına göre  cennete açılan kapı değil mi?

O zaman,
Kimse sevdiğinin bir çukura gömüleceğini duymak, duysada kabullenmek istemez. Kalbi yufkadır, narindir benim kentimin insanının. İnce fikirlidir, söylemez, belli etmez ama kırılır, üzülür...

Bu yüzden yetkililerden bir istirhamım olacak.
Yaptığınız cenaze anonslarında "Çukurbağ" kelimesini kullanmayınız. Bunun yerine "Şehir Mezarlığı" kelimesi daha narin olacaktır. Zira kentin mezarlık girişinde "Çukurbağ" değil Şehir Mezarlığı" yazıyor. 

Üzmeyin bu kentin insanlarını,

Sizde bu şehrin bir yaşayanısınız, samimi olarak söylüyorum, biraz  empati yaptığınızda sizinde benimle aynı fikirde olacağınızı düşünüyorum.

İkinci husus ise, Tarihimizi yanlış deklare ediyoruz !

Yine cenaze anonslarında "Büyük Cami" kelimesini duyuyoruz.
Tarihimize baktığımızda "Büyük Cami" diye dillendirilen camimiz aslında "Alaaddin Keykubat Camisi" diye geçiyor. "Büyük Cami" yerine "Alaaddin  Camisi" ya da "Alaaddin Keykubat Camisi" dememiz daha yerinde olmaz mı?
 Alaaddin Keykubat Camisi'ne neden büyük cami diyoruz?
Çok büyük olduğundan mı ?

Bence hayır,

Kocatepe Camisi, Ayasoyfa, Süleymaniye gibi tarihimizin kalbi olan bu değerlere Büyük Cami dersek ironi olmaz mı? Peki kentimizin bence en önemli tarihi değeri ve eseri olan "Alaaddin Keykubat Camisi'ne" "Büyük Cami" dememiz de bir ironi değil mi?

Tarihte Alaaddin Keykubat" günümüzde ise "Büyük Cami" denmesi, tarihimize biraz nezaketsizlik olmuyor mu?
Bu iki konunun muhattapları belli,

Son olarak sizlerin adına onlardan bir kez daha rica ediyorum,
Şehir Mezarlığına Çukurbağ demeyin,
Alaaddin Keykubat Camisi'ne de "Büyük Cami demeyin.

Sevdiklerini kaybedenlerin yüreklerini burkmayalım,

Övmekle bitiremeyeceğimiz ecdadımız olan Alaaddin Keykubat'ı onure edelim.

Bu nacizhane önerimle birlikte hepinize hayırlı günler diliyorum...