Deniz Özen'den Bir Mutlu Kent Masalı

Feneri gören mutlu kentin salak oğlanı...

Deniz Özen'den Bir Mutlu Kent Masalı
10 Ekim 2018 - 01:59 - Güncelleme: 10 Ekim 2018 - 02:13

 

 

Zamanın birinde bir kent varmış,
Birde o kentin meşhur sakinleri...


Bu kenttin sakinleri öyle sıradan insanlar değillermiş,
Ne olursa olsun hep mutlu yaşarlarmış...


Hatta, bu mutluluğu merak eden insanlar, o kente gelir ve mutluluğun formülünü arar ama bir türlü bulamazlarmış.
Havasından mı? Suyundan mı? Bilinmese de bu kentin sakinleri için hergün bayrammış...
 

Birde salağın birisi yaşarmış bu kentte !
Herkes mutluluktan geberirken, o hiç mutlu olamazmış...

Yaşadığı kentin daha güzel olması, insanlarının hakettiği gibi yaşamasını istediği için, Kente başka bir gözle bakar, eksikliklerini, sorunlarını dile getirir dururmuş.
 

Sözüm ona o salak , günlerden bir gün, güneşin nöbeti mehtaba bıraktığı saatlerde kayıkla denize açılmış. Kör olasıca gözleri, mendirekte bulunan deniz fenerinin yanmadığını görmüş.

Salaklık bu ya!

Kendi kendine başlamış söylenmeye ve " Deniz Feneri bir limanın namusudur, bir limanda fener sönük ise, o kent sönmüş ve bitmiş demektir" demiş...

 

Herkes tarafından salaklığı ile bilinen bizim salak, başlamış araştırmaya. O zamanlarda işler bu zaman ki gibi yürümüyormuş. İşine sahip çıkan, aldığı parayı hak etmek için elinden geleni yapan, "Benim sorunum değil" diyerek işin içinden çıkmayan yöneticiler varmış.

O dönemlerde,  
Liman Başkanlığı, 
Tarım İl Müdürlüğü, 
Balıkcı Kooperatifleri, 
Sahil Güvenlik Komutanlığı gibi kurum ve kuruluşlar varmış.

Bizim salak oğlan o kurumları tek tek aramış ve "Burası Liman Kenti ama Deniz Feneri yanmıyor. Fener bir limanın namusudur, sahip çıkalım" demiş...

 

Yaklaşık on gün boyunca bu kurumlar, bizim salağı aralarında topaç gibi döndürmüş ve suçu birbirlerine atıp durmuş ama bir türlü Deniz Fenerinin sorumlusu bulunamamış.

 

MASAL BU YA !

Gel zaman git zaman, bizim salağın sesini birisi duymuş ve "Nasıl olur? Bir limanın feneri söner mi? Deniz Feneri o kentin namusudur, olmaz öyle şey" demiş ve liman kentinin namusunu kurtarmak için, yanmayan Feneri tamir etmek için kolları sıvamış.

O zamanda ekmeğini denizlerden çıkartan balıkçılar başta olmak üzere, kentin diğer sakinleri de bizim salağa destek vermeye başlamış. Sonunda o kurumlardan birisi çıkmış ve Deniz Fenerini tamir ettirmiş ve mutlu kentin insanları, mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmiş.

Mutlu kentin feneri bir daha hiç sönmemiş...

 

Şimdi hepinize iyi uykular, artık masal bitti ve uyku saati.

Aman dikkat !

Benim gibi bir tarafınız açık kalmasın. Masal içinde bile olsa, bu kentte birilerinin bir şeyi düzelteceğine inanmak oldukça zor. 

Ya bu masalın başı, ya da sonu yalan.

Kim erecek muradına ve kim çıkacak kerevetine ?

Bunuda zaman gösterecek.

Her akşam baktığımız o fener, bize en doğrusunu söyleyecek...

 

 

 

 

 


Bu haber 3705 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<