SİNOP'TA DÜNYA TARİHİNİ ETKİLEYECEK BULGULAR!

Sinop Tarihi Cezaevi’nin restorasyonu sırasında açılan surlar üzerinde gün yüzüne çıkan kitabeleri ilk olarak Ajans Sinop gazetesi olarak sizlerle paylaşıyoruz. Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Tosun, “Surlara yerleştirilmiş kitabeler, Antik Dönem Sinop tarihinin ve dünya tarihinin aydınlatılmasında çok önemli” dedi.

SİNOP'TA DÜNYA TARİHİNİ ETKİLEYECEK BULGULAR!
30 Eylül 2020 - 17:01

SURLARDAN ROMA KİTABESİ ÇIKTI!

Ajans Sinop gazetesine özel röportaj veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Tosun, tarihi surlarının açılması için yıkılan binaların arkasında Roma Kitabelerinin çıktığını belirtti. Tosun, “Burası iş yurtlarıydı, cezaevinin çalışma yurtları. Asıl cezaevi, iç kalenin arkası. Yani bu surun arkasında. Bu surun önünde kültür mirası olmayan binaları yıkıyoruz ve bu kalenin tarihini ortaya çıkartıyoruz. Henüz bir dükkân yıktık, 5 dükkân daha yıkacağız, surun önündeki bütün engelleri ortadan kaldıracağız. Mesela Jandarma nöbet kulübesi var, o cezaevi ile ilgili olduğu için onu yıkmıyoruz. Bu yıkım esnasında gördük ki Selçuklu, 1214 yılında iç kale duvarını yaparken Roma kitabelerini duvara yerleştirmiş. Buradaki anlayışın çok yüksek bir medeniyet anlayışı olduğunu ve bütün kültürlere saygılı bir anlayış olduğunu ve aynı zamanda gelecek kuşaklara Sinop tarihinin ve dünya tarihinin aydınlatılması bakımından bize bir miras olduğunu görmekteyiz.



“ESKİDEN SİNOP SANAYİSİ, CEZAEVİYDİ”

Tarihi Sinop Cezaevi’nin faal olduğu günlerde Sinop’un sanayisinin bu cezaevi olduğunu dile getiren Tosun, şimdiki yıkılan binaların ihtiyaç için surların önüne inşa edildiğini belirterek; “Bu binalarda iş yurtları vardı. Halı dokuma atölyesi, dokuma tezgâhları, terzihaneler, kundura haneler, cilt atölyeleri gibi birçok iş yurdu vardı. Burada birçok iş yurdu vardı. Şehirden gelen insanlar da buradaydı, cezaevindeki ustalar da burada çalışıyordu. Dolayısıyla bu binalar o zaman yapılmış. Şimdi bu binalar arındırıyoruz. Cezaevi dediğimiz bu koridoru özgürlük yolu olarak açıyoruz. Bu duvarlar da ortaya çıkarak hem dünya tarihinin hem de Sinop tarihinin aydınlatılmasını sağlıyoruz.
DÖRT KİTABEDEN İKİSİ KAYIP!
Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Tosun, şimdilik önü açılan surların üzerinden çıkan 4 kitabeden ikisinin sökülmüş olduğunu ve diğer iki Roma Kitabesinin anlamını çözdüreceklerini belirterek; “Biz bunu okuyamıyoruz, ne olduğunu bilmiyoruz. Henüz bir hafta oldu ortaya çıkalı. Bunları çözdüreceğiz, Türkçelerini yanlarına asacağız. Gezen insanlar Türkçelerini de görecek. Böylece bu kültür mirasını bu tortulardan arındırmaya çalışıyoruz projemiz eşliğinde. Şimdi burada iki tane Roma Kitabesi görünüyor. İki tane de kitabe o dönemde sökülmüş. İnşaat esnasında mı daha önce mi alındı, ne olduklarını bilmiyoruz. Ama 1970’li yıllarda bu binalar yapılırken muhtemelen ne şekilde söküldüğü hakkında bir bilgiye sahip değiliz. Ama diğer binalarımızda yıkım devam ediyor. Birçok daha kitabenin ortaya çıkacağından eminiz. Hem Antik Dönem Sinop tarihinin hem de dünya tarihinin aydınlatılmasında bu kitabeler çok önemli iş teşkil edecek.” İfadelerini kullandı.
 

BU PROJE HALKA SORULARAK YAPILMIŞTIR, TOPLANTIYA KATILMAYANLAR ŞİMDİ ELEŞTİRMESİN!
Kamuoyunda, cezaevinin dokusuna zarar verileceğine dair soru işaretlerine de cevap veren Hikmet Tosun; “Biz birçok toplantılar yaptık. Kamuoyuna açık. Bu toplantılara katılmayıp bilgi kirliliği yapan var. Bütün şeffaflığı ile yapıldı bu toplantılar proje aşamasında. Bu toplantılara herkesi çağırdık. O zaman toplantılara katılmayıp şimdi sağda solda konuşanlara diyeceğim şu; o zaman toplantılara katılıp orada fikirlerini beyan etmeleri gerekirdi. Şimdi sağda solda konuşup bilgi kirliliği yapmaya gerek yok. Önümüzdeki haftalarda basına ve halka açık toplantı yapacağız. Alan yönetimini de önümüzdeki aylarda kurmaya çalışacağız. Alan yönetimi olmadığı için halka çok fazla bilgi veremedik. Şuanda kulaktan dolma laflarla hareket ediliyor. Kültür mirasının önü açılıyor bu proje ile. Sinop Kalesi dünyanın en ünlü yapılarından biri.
Biz sonradan yapılan yapıları yıkacağız. Tarihi yapıya hiçbir zarar ve yıkılma söz konusu değil. Cezaevi ile alakalı hiçbir yer yıkılmayacak. 2010 yılında biz buralarda elliye yakın bina yıktık. Tarihi surların yapısını bozmadan. Tuğla ile yapılmış çarpık yapılar vardı. Bunlar yıkıldı sadece. Selçuklu Döneminde Romalılara ait kitabeler asılmış surlara. Şuanda içerde yıkılan kısımların altından çıktı bu kitabeler. Bu gün mirasımız yok olmasın diye çabalıyoruz. Orada bir taş gidecek diye içimiz gidiyor. Cezaevi ile ilgili Avrupa Birliği 3 milyon 200 Euro para harcadı. Bunun 500 bin Euro’su halkı bilgilendirme parası. Biz otuz toplantı yaptık. Fikrini almadığımız adam yok şehirde. Hiç kimse diyemez benim fikrim alınmadı diye. O toplantıda alınan karalar ile proje yapıldı. Anıtlar Kuruluna proje sunuldu. 3-4 kere proje revize edildi. Anıtlar Kurlu, UNESCO, Avrupa Birliği projeyi onayladı. Proje işi bitti. Artık yapım aşamasında, şimdi kime fikir sunacağız. Zamanında proje aşamasında gelip herkes fikrini beyan edecekti. Şuanda mevcut proje Cezaevinin kapısına asıldı. Oradan bakabilir isteyen herkes.”
 
CEZAEVİNİN DOKUSUNA KESİNLİKLE DOKUNULMAYACAK!
Mevcut koğuşları bir şekilde kullanmak için; koğuşların yapısını bozmadan kültür sanat, müzik, el sanatları atölyeleri yapacağız. 80 tane koğuş var vatandaş bir kaçını koğuş olarak bakıyor. Gerisi kullanılmıyor. Biz bunları en iyi şekilde atölyeler yaparak değerlendireceğiz. Biz burada gençlerle, halk ile buluşacağız. Şunu özellikle belirtmek istiyorum dokuya kesinlikle zarar verilmeyecek. Baktığınız zaman cezaevi aynı şekilde yerinde kalacak. Cezaevinin bahçesi içinde mahkûmların çay içtiği yer var orası bile sökülmeyecek. İç kale dışında olan yıkılan yerler olacak. Ama bu yıkılan yerlerde tarihi doku değil sonradan yapılmış tuğla yapılardır. Geçtiğimiz günlerde telekonferans sistemi ile bir toplantı yaptık. Toplantıda; Bakanlık, Hazine Finans Birimi, İç İşleri Daire Başkanlığı, Avrupa Birliği Delegasyonu vardı.
 
Bu haber 1674 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<