Baba bir bakar mısın?

Baba bir bakar mısın?
06 Eylül 2019 - 17:38 - Güncelleme: 06 Eylül 2019 - 18:36

 

Nereye gidiyoruz ?

Evet nereyedir bu işin sonu?
Tam 'oldu' derken başımıza gelenlere bir bak...!

 

Yollarıyla,
Havalimanlarıyla,
Tünelleriyle, 
Kısacası yatırım ve hizmetleriyle, Ortadoğu başta olmak üzere alem-i cihana kafa kaldıran bir yönetim anlayışı. Söz dinleyen değil, söz sözleyen ülke konumuna gelmişken duyduklarımız ve gördüklerimizi anlamak çok güç.

 

Bir tarafta beklenti çıtamızı yükseltenler, diğer tarafta ise hayallerimizi suya düşürenler.
Şimdi sizlerle bir paragraf paylaşacağım. İnanmakta zorlansam da devletin ta kendisi tarafından yayımlandı bu yazı.

"Alanın temizlik, güvenlik, kapı, büfeler, wc ler ile ilgili tüm işler için yeterli sayıda personel bulunmadığından işletmeciliğinin kurumumuz tarafından yapılamaması nedeniyle, sahanın temizlik ve diğer işleri için özel sektör eliyle işlettirilmesi gerekmiştir"

Defalarca okudum. Dedim bir yanlışlık mı var? 
Var ama yanlışlık yazıda değil, zihniyetin ta kendisinde.

Kaç personeli var o kurumun masa başında miskin miskin oturan?
Gençlerin işsizlikten kırıldığı bir memlekette, 'çalışan yok' ne demek Allah aşkına ?

Devlet, ' Ben yapamam' der mi?

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yerlere göklere sığdıramadığı Türkiye Cumhuriyeti Bakanlığının yazdığı yazıya bak...!

Ele avuca sığmaz bu memleket. Bahane üreten değil, çözüm üreten bir yönetim anlayışı nasıl böyle bir açıklamayı görmezden gelir?

Kime yazdığı değil, nasıl yazdığıdır vahim olan.

Ecdatlarımız duysa kahrından ölmezmiydi?

Sinop'a neler oluyor?
Devlet kendi eliyle çevre katliamı yapıyor,
Devlet kendi eliyle ayakbastı parası alıyor.
Devletin Su İşleri, denize giren vatandaşından para alıyor.
Devletin Özel İdaresi desen öyle.
Ormandan,
Denizden,
Sahilden,
Parktan ve bahçeden.
Neredeyse her yerden para alan bir yönetim anlayışı.

Veren el gitti, alan el sardı keseleri.

 

Gerek yok beyler gerek yok...!
Böyle manevralara gerek yok.

 

Tarihi hatırlayın !

Bu memleket darda olan devleti için tek çorabını vermiş bir milletin eseridir.
Varsa bir sıkıntı açık açık söyleyin, çaydaki taşla çaydaki kuşu vurmayın.

 

Orayı şuna, şurayı buna vermekle olmaz bu iş...!

 

Devlet, hizmet zeminini hazırlar ve milletine sunar. Havanın suyun faturasını kesmez.

Bu milletten ayakbastı parası alamazsınız ancak, samimi olursanız canıda kanıda sizindir.

Ayrıca,
Hizmet eden bir devlet anlayışını, bu tür  manevralarla nasıl yıpratmaya çalışıldığına tarih şahitlik etmiştir vakti zamanında...

Kim nereyi alırsa alsın umurumda bile değil.
Kimsenin ekmeği ya da işi beni ilgilendirmiyor.
Devletin kendi eliyle ayakbastı parası aldığı bir yerde özel sektöre ne diyebiliriz?

 

Diyeceğim şudur ki;

Küçük hesaplar yapan büyük şeyler kaybeder.
Sırf iş çözeceğim diye, Devlet-i Aliyeyi küçük düşürmeye çalışmasın kimse.
Devlet, 'baba'dır ve babalar alan değil verendir. 
Vergisi, gergisi bilmem nesi.
Zaten üzerine düşeni yapmıyor mu bu millet ?
Neden bu para hırsı?

Yukarıları bilmem ancak, aşağılar yani buralarda durum vahim.

 

Din ve devlet işlerinin ayrı olması ne kadar önemliyse,
Devlet ile siyaset arasındaki çizgi bir o kadar önemli...

Bu olanlar devletin mi? yoksa siyasetin mi kararı?
Kim ne iş yaparsa yapsın umurumda bile değil.

Kimsenin işine karışmadım karışmamda.
Ben bir devlet bilirim, birde millet.
Toplumda yanlış algılara sebebiyet veriyorsunuz.

Bu milletin direncini kırmayın...!

Sosyal devlet anlayışı yerini, sayısal devlet anlayışına mı bıraktı yoksa?

'Devlet' kavramı sarsılmaz amma ' Baba' ha öldü ha ölecek...!
Bu yoldan ne zaman dönülecek?


Bu haber 2275 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

<