Devlet, çocuktan salıncak ücreti alır mı?

Biliyorsunuz,
Bir ücret tartışmasıdır aldı başını gidiyor.
Sosyal devlet anlayışının, gölgede kaldığı bir kentte gayet doğal bir tartışma.

Aslında tartışma değil, bir talep de denilebilir. 

Sosyal devlet anlayışından beklentileri yükselten hükümet ya da devlet, şimdi sosyal tesisinden ayak bastı parası alıyor. İşte, vatandaşta buna karşı geliyor.

İki gün önce, sosyal Belediyecilik olmadığını savunarak, yerel yönetimlere yüklenenler, şimdi vandallık yaparak, vatandaşı tabiri caiz ise inek gibi sağıyor.

Bunu yapan devlet mi?

Yoksa, 

Devletin içine gizlenmiş anonim şirket adı altında paravan bir yapı mı?

Kim bu işin muhatabı?
Ya da kimler?
Devlet mi?
Siyaset mi?
Anonim şirket mi?
Yoksa,

Tek teki öteki teki mi?

Bence, evrağın sonunda 'Devletin Sosyal Tesis girişinde alınan 3 Liralık ayak bastı parasına "Olur" mührünü vuran kimse odur...

Bizim meslekte, algı bağlaması diye bir hadise vardır.
Bir konu işler ve sesin nereden geldiğini dinleriz.
Ses nereden geliyorsa, sorun orada demektir !

Eğer birisi bir olaya tepiniyorsa, ciddi zarara uğramış ya da uğrayacak demektir !
Amatör siyasetçi, ya da amatör baytarın, öküzün altında aradığı buzağı için çırpınışı, bunun en bariz örneğidir...

Vali,
Milletvekili,
İl Başkanı,
İl Genel Meclis Başkanı,
İl Özel İdaresi Genel Sekreterlik makamı;

Şimdi sizlere üç gün önce yaşadığım bir hadiseyi aktarıyorum;

Yer, Sinop İl Özel İdaresi Karakum Sosyal Tesisleri, saat 16:30 sıralarıydı. Ellerinizden öper, 4.5 yaşında ki oğlumu salıncakta sallıyordum. Dışarıda, demirlere yaslanmış 3 ila 9 yaş aralığında dört çocuk öylece bizi izliyordu.  Oğlum Ömer, o çocukları gördüğünde " Arkadaşlar gelsenize" diye seslendi.  Çocuklardan birisi, " Paralıymış, biz nasıl girelim" cevabını verdi.

Ne diyeceğimi bilemedim ama ne yapacağımı biliyordum !

Yazarım ben hem de iyi yazarım.
Zaten iyi yazdığım için pek sevmezsiniz beni, bunuda biliyorum.

Beyler;

Beni sevip sevmemeniz bir yana, devlete ait bir tesiste çocukların paraları olmadığı için salıncağa binememesi benim onur meselemdir.
Bundan haberiniz olmadığı için sizleri şuan suçlayamam. Zira, hiç birinizin böyle insanlar olmadığı kanaatimide belirtmek isterim.
Bundan sonrası  ise, sizlerin ve sosyal devletçiliğin anlayışına kalmış...

Bundan sonra iki şey olacak;
Ya, sosyal devletçilik kentimize hakim olacak,
Ya da parası olmayan çocuklar devletin salıncağından mahrum kalacak.
Bu kenti yönetenler sizler, yaşayanlarda bizler.
Mutlu kentte neler nasıl yaşanıyor, hep birlikte göreceğiz...