ÖĞRENCİ PLATFORMUNDAN 8 MART YÜRÜYÜŞÜ

Sinop Öğrenci Platformu Üyeleri'nin düzenlediği   yürüyüş Eski Otogar önünden başlayarak Uğur Mumcu Meydanında son buldu. Öğrenci Platformu üyeleri burda bir basın açıklması yaptı.Basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi; 

8 MART BASIN AÇIKLAMASI METNİ

Değerli Basın Emekçileri, Sevgili kadınlar, sevgili öğrenci kardeşlerim , Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği mücadelenin meşalesinin adıdır 8 Mart 1857yılında Amerika'nın New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. kadın işçilerin bu katledilişi nedeniyle 8 Mart, 1975'te Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan edildi. Bugün dünyanın her yerinde, bütün kentlerinde kadınlar, eşitlik, adalet, özgürlük, emek, barış ve dayanışma için seslerini birleştiriyorlar. Bugün dünya kadınları, hayatı ve dünyayı kadınlardan yana değiştirmek için, örgütlenmek için, krizin yükünü taşımamak için sokaktalar. Fakat günümüz Türkiye’sinde evine gitmek için dolmuşa binen Özgecan’ımızın hunharca katledilmesine engel olamamıştır. Ülkemizde kadına yönelik şiddet, özel ve kamusal alanda artarak devam ediyor. Oysa bizler biliyoruz ki kadın mücadelesi, aynı zamanda şiddetle hesaplaşma mücadelesidir. Sırat köprüsünün bir ucunda her geçen gün artan töre ve namus cinayetleri varken, diğer ucunda evlilik yaşı 17’den 14’e çekilmek isteniyor, tecavüz edilen kadının, tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin yolu açılıyor. Ev içindeki şiddet ise hala dokunulmazlığını koruyor. Kadınlara 'sıcak' ve 'korunaklı' olarak vaat edilen ailenin içinde, şiddet meşru görülüyor. Ataerkil namus anlayışı kadınların kendi hayatları üzerine söz söylemesini izin vermiyor. Kadına yönelik şiddetin en yoğun yaşandığı süreçlerden biri de hiç şüphe yok ki savaşlardır. Savaşlarda, kadınlar ve kız çocukları sırf cinsiyetlerinden ötürü sayısız fiziksel ve cinsel şiddete uğruyorlar. Ülkemizdeki savaş yüzünden bu durum özelde Kürt kadınları, genelde tüm kadınlar için işkence, tecavüz, göç,”namus” cinayetleri, yoksulluk anlamına gelmektedir. Belki daha önce defalarca dile getirdik ama ülkemizde devam eden bu olaylar bizlere bir kez daha bunu söyletiyor. Çünkü biz bu filmi daha çok kez izledik, izlettirildik. Evet sevgili kadınlar ve öğrenciler, kadınlar her geçen gün yoksullaşıyor; yoksulluk ise kadınlaşıyor. Kriz bahanesiyle birçok kadın işten atılıyor ya da sigortasız, parça-başı işlerde çok düşük ücretle güvencesiz çalışamaya mahkûm bırakılıyor, ya da fuhuş yapmaya zorlanıyor. Ev içinde kadınların görünmeyen emeği daha da artıyor. Yoksulluk, işsizlik, açlık arttıkça daha çok şiddete uğruyor. Ancak bizler biliyoruz ki, bu yapılanlar bir ihmal değil, bir tercihtir. Ama başaramayacaklar, çünkü bizlerin yaşam alanları özgürlükten, emekten, barıştan yana kökten değişmediği müddetçe, biz öğrencilerin taleplerine kulaklarını tıkadıkları sürece, bizler haykırmaya, sesimizi daha fazla duyurmaya ve canımız pahasına mücadele etmeye devam edeceğiz 8 Mart direniştir; 8 Mart gezi direnişinde çocuklarını kaybeden annelerindir; Gülsüm Elvan’dır, Fadime Ayvalıtaş’tır, Sayfı Sarısülük’tür, Nuray Gedik’tir, Emsal Atakan’dır, Emel Korkmazdır Hatice Cömert’tir8 Mart ; Fadime Duman’dır, Cumartesi Anneleri’dir,  Behice Boran’dır, Zehra Kosavadır, Emine Erdinç’tir, Suat Derviş’tir, Sevgi Soysal’dır, Leyla Erbil’dir 8 Mart Tekel işçileridir Yatağan işçileridir8 Mart Heslere, Termiklere, Nükleere barikat kuran kadınlardır.8 Mart Sinop’ta Termik Santral Mücadelesinde hepimize örnek olan 6 köylü kadının direnişi başlatmasıdır Şükran Aksu’dur, Melek Akgöz’dür, Zilike Çor’dur, Şule Somun’dur, Maksude Sertkaya’dır, Cevriye Çor’dur Sizden olmayan herkesin "öteki" olduğu bu dünyada, bu mevcut halini sevmeyen, ama inatla direnen ve mücadele eden kadınlar var. Bu süreçte farklı görüşlerin zenginlik olduğuna biz öğrenci platformu ve ortak bir mücadele yürütmesinin bir temenniden öte zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu mücadelenin toplumun her kesiminden ezilen, dışlanan ama isyan eden, barış, emek, demokrasi ve kadın mücadelesinin ayrılmaz bütünlüğüne inan bütün kadınlarla yaşamın her alanında yan yana, omuz omuza, el ele olduğu sürece biz SİNOP ÖĞRENCİ PLATFORMU olarak başarılı olacağımıza inanıyoruz. Çünkü gün dayanışma günüdür...Çünkü gün direnme ve isyan etme günüdür...Çünkü gün kadın-öğrenci mücadele günüdür..

Yaşasın 8 Mart!