Deniz Özen Ülke Gündemini 'Fırat ve Sonrası' Başlıklı yazısında yorumladı

Deniz Özen Ülke Gündemini 'Fırat ve Sonrası' Başlıklı yazısında yorumladı

Deniz Özen Ülke Gündemini 'Fırat ve Sonrası' Başlıklı yazısında yorumladı
06 Kasım 2016 - 20:19

Ülkemiz son zamanlarda deyim yerinde ise kabuk değiştiriyor. İç politikamız bir yana dursun, dış politikada stratejik adımlar atılarak olağan üstü değişimler yaşanıyor.

Yıllardır söylenip dururuz, komşularımızla ipleri kopardık, herkesle aramızı bozduk gibi yaklaşımlarda bulunduk. Üstelik bunu yaparken de ön yargımızla ve yapılan hamlelerin etkilerini, tepkilerini analiz etmeden yaptık.

Yıllardır bizlere Kürt ayrımcılığını dayatanlar, demokrasi kisvesinin altında terörizmi beslediler.

Üstelik bu oyun sınır dışında planlanmış ve Öcalan canisinden sonra Fethullah canisi kullanılmıştır. Oyunun stratejileri ve figüranları değişse de ana teması hep aynıydı. Yaklaşık yirmi yıldır terörü dağlarda avlamaya çalışırken yanı başımıza kadar sızmalarını fark edemedik. Konu terör olduğunda ortak noktada buluşmak hainler için hiç de zor olmuyor.

Yani, hdpkk ne ise, fetö de odur...

Milli duygularla oynayarak bu işin içinden çıkamayacağını anlayanlar, dini duygularımızın arasına tıpkı bir virüs gibi girdi. Sinsice, acele etmeden, kirli ağlarını ördü. Bu sefer gerçekten güçlendiler, çünkü, en güçlü ama bir o kadarda zayıf olan dini inancımızla beslendiler. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi; anlamdan yaşamaya çalıştığımız dinimizi bize karşı rahatlıkla kullanabildiler. Size bu konuda bir örnek vereyim; ‘ fethullah gülen sözde vaazlarının birisinde aynen şöyle diyor; ‘ Namazda sağa sola bakanlar yok mu! Onlar üzerime işemiş gibi oluyor’ Namazı usulü ile kılınmadığında kendisi alınıyor. Sen kimsin bre gaflet denizinde boğulmuş misyoner, başkalarının namazı seni etkiliyor. Yıllarca bu yalanlara cahilliğimizin kurbanı olarak inandık. Yüce Kuran-ı Kerim’i gerçekten anlayarak okusaydık bu yalanlara inanır mıydık?

Fırat kalkanı operasyonu ve sonrasında olanlara dikkatlice baktığınızda gerçekten neler olduğunu göreceksiniz. Ben Fırat kalkanı ve sonrasında yaşananları aynen şu şekilde yorumluyorum; Lütfen dikkatlice okuyunuz!

 

 FIRAT!

 

20 Ağustos 2016'da sayıca büyük bir grup muhalif ağır ve orta seviye teçhizat yüklü elliye yakın araç ile Çobanbey'den yola çıkarak Türkiye sınırına yaklaştılar.

22 Ağustos 2016'da Irak ve Şam İslam Devleti tarafından Gaziantep Saldırısına misilleme olarak Karkamış'a 2 adet havan ateş yapıldı. Türk Kara Kuvvetleri 60 adet obüs ateşleyerek Cerablus ve Menbiç'i bombardıman ateşine tuttu. Karkamış'da vatandaşlara şehri terketmesi söylendi ve belde kısa sürede boşaltıldı.

25 Ağustos 2016'da Türk Silahlı Kuvvetleri, "Topraklar ilhak edilmeyecek Özgür Suriye Ordusu'na teslim edilecektir" açıklamasını yaptı.

Operasyon ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Ankara ziyaretinden saatler önce başlaması dünya basını tarafından Türkiye'nin ABD'ye bir mesajı olarak değerlendirildi.

Operasyonun 65.günün sonuyla birlikte tuzaklanmış 31 mayın ve 1356 El Yapımı Patlayıcı kontrollü olarak etkisiz hale getirilip,164 yerleşim yerinde, yaklaşık 1300 kilometrekarede kontrol sağlandı.

 

FIRAT SONRASI YAŞANANLAR!

Suriye

 Dışişleri'nden yapılan ilk açıklamada, "Türk tanklarının Suriye’ye girmesi egemenliğimizin ihlalidir." denildi.

ABD

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, "Her iki tarafa da burada asıl düşmanın IŞİD olduğunu hatırlatmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, "NATO Müttefikimiz Türkiye DAEŞ karşıtı çabalara değerli katkılarda bulundu" denilirken ertesi gün yapılan açıklamada ise ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Cook, "Fırat Kalkanı Operasyonu DAEŞ'e büyük bir darbe vurdu" dedi.

ALMANYA

Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer, "Türkiye'nin başlattığı harekâtı anlayışla karşıladıklarını" belirterek, "Ankara'nın Uluslararası Koalisyon güçlerinin IŞİD'e karşı mücadeledeki hedefleri ve amaçları ile uyumlu hareket ettiğini" dile getirdi.

İSRAİL

 İsrail Büyükelçiliği Ankara Maslahatgüzarı Amira Oron, "Türkiye, sınırlarında IŞİD’in olmasına izin veremez. Türkiye’yle hemfikiriz ve destekliyoruz” açıklamasında bulundu

İRAN

 İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bahram Kasimi yaptığı açıklamada, "Suriye topraklarındaki terörist gruplarla mücadele, uluslararası hukukun temel ilkelerinden biri olan o ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına saygı gösterilerek merkezi yönetimle koordineli şekilde yapılmalı"

FRANSA

Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Fransa, uluslararası koalisyonun ortağı olan Türkiye'nin IŞİD'le mücadeledeki çabalarını yoğunlaştırmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Dedi

 

Fırat Kalkanı …

 Sınır dışında gerçekleştirilen bu operasyonlar bana göre bugünlerde yaşanan olayların habercisiydi. Ben dünyada hiçbir şeyin tesadüf eseri olduğuna inanlardan değilim.

 Şöyle ki;

Çözüm sürecinin başlangıcı eli silah tutan, terörü destekleyen ve hatta, terörün çığırtkanlığını yapanların elleri eteklerine dolanmasının da başlangıcı oldu.

Hükümet halkın tepkisi ile karşılaşma riskini alarak demokrasi isteyenlerin sesine kulak verdi. Bu sefer baktılar işler Kürt Halkının istediği ancak, kendilerinin istediği gibi gitmedi.

Terörün uşaklığını yapan sözde siyasetçiler demokrasinin hizmetkarı olmak istemedi…

Fetö içinde aynı şeyleri söylemek yerinde olacaktır. Onlar için demokrasi; ‘Kum Torbasına yumruk atmak’ demekti!

Bir şeylerin farkında mısınız?

hdp de olan tutuklamalarda ki ayrıntının!

Demokrasi maskesini takmış eli kanlılar, demokrasi şaplağını yediler.

Bakın burası çok önemli!

Bir düşünsenize;

Fırat kalkanı operasyonu olmadan önce hdp li yani sözde milletin vekillerini tutuklayacaksın ve ortalık karışmayacak…

 Yer yerinden oynamayacak,

Kanlı eylemler olmayacak,

Sokaklar karışmayacak…

Özellikle Doğu ve Güney doğuda eli kanlılar, basiretsizler ortalığı karıştırmayacak…

Neden mi olmadı?

Bu sorunun cevabı Fırat kalkanı operasyonunda gizli. Türkiye Sınır dışı operasyonuna başlarken bir şey demişti hatırladınız mı?

Demişti ki; ‘Sınır güvenliğimiz tehdit edildiğinde beklemeyeceğiz, tehdidin üstüne gideceğiz’

Fırat kalkanı pkk ya yapılmış en büyük darbedir.

Çünkü, artık Türkiye’nin şakası yoktu,

Çünkü, Türkiye ‘pilavdan dönenin kaşığı kırılsın’ dedi…

Ben buradan iddia ediyorum ve diyorum ki; pkk ve onu siyasi uzantısı olan hdpkk ye Kürt halkı hiçbir zaman destek vermedi. hdpkk bu zamana kadar yaptığı bütün eylemlerini sınırdan içeri soktuğu eli kanlıları ile yaptı.

Kapılar kapanınca hdp destekçi bulamadı!

Fırat kalkanı ile birlikte ablukaya alınan sınırdan içeri hainler giremedi, durum böyle olunca da hdpkk kendisine destekçi bulamadı.

Demek ki;

Bu eli kanlıları destekleyenler hiçbir zaman Kürt halkı olmadı! Eğer öyle olsaydı, sokaklar karışır ve kahpelikte yine sınır tanımazlardı…

Şapka düştü kel göründü…

Yıllardır Kendi halkını kandıran hdpkk aslında dış güçlerin uşağı olduğunu göstermiş oldu…

Kürt halkının haklarını savunduğu yalanını yıllardır diline dolayan hdpkk kimlere hizmet ettiğini ve kimlerin sahip çıktığını göstermiş oldu...

Yıllardır söylenen, Kürt Türk kardeşliğinin bir rivayet olmadığını, Kürtün Türkü hiçbir zaman öldürmeyeceğini, kardeş olduklarını göstermiş oldu…

Seçim ayları bitti, şimdi sıra sıçım aylarında….

Seçim demişken;

 

Sayın Kılıçdroğlu’na hitaben;

hdp tutuklamalarının ardından açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘ Seçimle Gelen Seçimle Gider’ şeklinde, gündemle uzaktan yakından alakası olmayan bir açıklama…

Sanırım o ters bindiği yürüyen merdiven sayın Kılıçdaroğlu’na fazla etki yaptı,

‘ Evet seçimle gelen seçimle gider, bu çok doğru bir sözdür. Madem seçime bu kadar bağlısınız, o zaman hdpkk ya verdiğiniz yüzde 3.5 lik destek oylarınızı artık geri alırsınız.

Zamanında verdiğiniz 3.5 şimdi attırıyor 3.5…

Fırat’ın Delikanlıları kapattı eli kanlıların kapılarını, şimdi tırmalarlar cezaevi kapılarını…

 

 

 

Bu haber 2804 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları

<