Ülkemizin günlerdir organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker’in gündeme taşıdığı iddiaları tartışıyor. Yazımı kaleme aldığım sırada dokuzuncusu yayımlanan videoların her birinde yeni suçlamalar, yeni iddialar üzerine muhalefet partilerin ısrarla “cesur” savcılar arıyoruz? Söylemlerine rağmen yasal işlem yapılmaması tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bugün TBMM Genel Kurulunda CHP’nin grup önerisi olan “ devlet- mafya- siyaset ilişkileri araştırılsın” önerisi meclisteki Cumhur ittifakı AKP ve MHP li milletvekillerin oyları ile reddedildi.
Türkiye devlet- siyaset- mafya ortaklığında işlenen suçların ortalığa saçılmasına bir kez daha tanık oldu. Yolsuzluklar, uyuşturucu ticareti, yargısız infaz ve faili belli cinayetler bir bir ifşa olmaya başladı. Kirli ticaret ağları, telaffuzu güç rakamlara ulaşan yolsuzluk çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşalar karşısında söylenen yalanlar, suskunlukla geçiştirme ve üzerini örtme çabaları devletin kurumlarıyla içinde, hatta merkezinde bir suç örgütlenmesiyle karşı kaşrıya olduğu tüm çıplaklığıyla ortadadır.
Son yıllarda neler yaşıyoruz neler; Siyasilerin, organize suç örgütlerini ziyaret etmeleri… Onlara özel aflar çıkarmaları… Aftan yararlananın mektup yazması ve bir parti liderini tehdit etmesi… Bir başkası cumhurbaşkanına “abi” bir bakana “sen benim dönüş biletimdin” demesi… Yine iktidar yararına miting yapması… Önemli bir tv yayınında bir bakanın “benden önceki bakanların para soyma makinaları vardı” demesi… Eski bir bakanın bir marina yönetime başkan olup “Ben olmasaydım buraya mafya çökerdi” demesi… Ama buna karşı yapılan hukuki işlemler mi? Öyle bir şey de yok. Meclis ne mi yaptı? İktidar milletvekilleri tarafından “RED”…
Sedat Peker’in son videoda anlattığı Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na geçişi, üç yıl önceki tartışmayı yeniden alevlendirip, Peker’e göre 750, Oda Tv’ye göre 700 milyon dolar olan kredi tutarının 2 yıl ödemesiz 10 yıllık yazıldı… Bu krediyle ilgili olarak geri ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda CHP’li Ali Haydar Hakverdi, konuyla ilgili sorusunu banka yönetiminin “sır” diye yanıtladığı açıklandı. Artık bu bankanın hisseleri uzun zamandır hazinede olmayıp, Türkiye Varlık Fonu A.Ş.’de Türkiye Vakıf Fonu başkanı da cumhurbaşkanı.
Mafya liderinin; bindiği lüks araç ve kaldığı otel ile gündeme getirdiği; Ankara Bölge İdare Mahkemesi başkanının TOGO kulelerini yapan firmanın patronunun mahkemesinden önce gerçekleşen doğum günü partisi görüntüleri gündem yaratmıştır. Son olarak Danıştay 6’ncı Dairisi TOGO Kuleleri’nin kaçak inşa edildiğini tescillemişlti. Akla gelen soru: Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi Başkanı TOGO kulelerini yapan firmanın patronunun mahkemesinden önce, patronun doğum günü partisine katılıyor. Hem de patronun ofisinde! Devletin hakimi, müteahhitin ofiisne gider mi?
Hukuka, insan haklarına, barışa, adalete, eşitliğe ve çağdaşlığa önem verenleri (Aydın-gazeteci- iş adamı- politikacı) ülkeden kovulmuştur, hapise atılmıştır, canından bezdirilmiştir. Ülkemizde yeni kurulan sistem bu topraklarda mafyanın ve mafya ile ilişki içinde oaln rezil bir yapının nicedir sürdürdüğü hükümdarlığı da olağanlaştırdılar. Son günlerde birbirlerini deşifre edenler birbirlerini değil ülkemizi yiyorlar. Ama bildiğim bir şey var ki; laik Cumhuriyetten, Tarikat- Mafya Devleti’ne geçme amacına ulaşamayacaklar. Yandaş tarikat savcılarına, tarikat şeyhi özentisi birkaç generalde rağmen ilk seçimde kuruluş ilkeleirne dönecektir. “Laik Türkiye Cumhuriyeti”