FESTİVAL BİLMECESİ!

Aslında bir bilmece yok ortada. Bacasız fabrika diyorum ben bu tür işlere. İşin aslı bu tür organizasyonlarla uzaktan ya da yakından bir ilgim var! İlgim şu; Kısır geçen bir yaz sezonu, bedava turizm yaşanan bir kent düşünün. Yaz sezonunda giren kişi sayısı ile gelire baktığınızda arada uçurumlar yok mu?
 Şimdi size bazı rakamlar vereceğim. Bu yıl dördüncüsü düzenleniyor söz konusu festivalin. 2019’da ilk yapılmıştı. Takribi 40 bin kişi Sinop’a giriş yapmıştı. Merak ettim ve Sinop esnafını tek tek gezerek bilekliği olan insan avına çıkmıştım. Her girdiğim esnaftan duyduğum ortak söz şuydu; “Yetiştiremiyoruz” Simitçisinden, kafesine, tuvaletçisinden, oteline, her yer bileklikli insanlarla doluydu. Her yıl takribi 30- 40 bin kişi desek, kent esnafı için ikinci bir yaz turizmi ancak gelir getiren bir turizm diyebiliriz. İşte benim ilgilendiğim tek yönü budur böyle organizasyonların. Binlerce insanın, yüzlerce esnafa gelir kapısı olması! Milyonlarca liranın milli safi hasılata eklenmesi. Esnafın yüzünün gülmesi…
İÇERİK BİLMECESİ!
Bu tür organizasyonların içeriğinde de aslında bir bilmece yok! Bu ülkenin insanları devletin kontrolünde, eşi, sevgilisi, arkadaşı, çocuğu ile bir arada eğlenebileceği bir ortam! Sorunlar mı? Elbette sorunsuz olmaz. Dört yıldır yapılıyor elle tutulur bir asayiş olayına rastlanmamış. Anne ve babaların çocuklarıyla şarkılarla doyasıya eğlenebildiği bir ortam. Tartışmalar, ufak çaplı kavgalara gelince, günlük yaşamımızda her ne oluyorsa bu olağan hallerin dışında bir terslik yok!
İÇKİ, MESELESİNE GELİNCE !  
Oldukça azınlık sayılabilecek bir içki karşıtlığı söz konusu. Tabi buna da saygı duymak gerek. Peki buradan soruyorum; bu karşı çıkanlar, her gece Enver Bahadır Caddesi’nde deniz kenarından hiç geçmiyor mu? Kentin birçok yerinde açıktan alkol alınıyor ve insanlar eğleniyor. Bunları görmezden mi geleceğiz? Özgür, demokratik ve insan haklarından bahsediyorsak eğer, kimin ne içtiğine karışmak doğru mu? Bildiğim kadarı ile 18 yaş altı yetişkin kontrolünde giriş yapabiliyor. İçeriye dedektör aramaları ile girildiği, açık sigara paketinin bile alınmadığı organizasyonlarda tam olarak neden şüphe etmeliyiz? “Kahve de içerim, su da, alkol de alırım, çay da! Kendi adıma bundan kime ne?” Desem haklı sayılır mıyım?
Geçtiğimiz yıl gözlemlediğim bir hadiseyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tür organizasyonlara karşı çıkanların, bedava bilet almak için kimleri aradığını da çok iyi biliyorum. Hatta, bu tür organizasyonlara karşı çıkanların, organizasyonun yapıldığı (İçki ruhsatı olan) işletmede konakladığını biliyor musunuz?
ESNAF MAĞDURİYETİ BİLMECESİ !
Burada da bir bilmece yok aslında. Aşağıdan yukarı, soldan sağa boşlukları doldurduğumda yine bir algı çıkıyor karşıma. Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Ticaret ve Sanayi Odalarına sordum; “Size bir mağdur esnaf müracaatı var mı diye?” Cevap; “ Bize bu hususta bir müracaat söz konusu değil” Sinop Bakkallar Odasına ’da sordum aynı soruyu ve cevap; “ Geçtiğimiz yıl bir sorun yaşadık ancak organizasyoncu ile konuştuk, bu sene telafi edilecek. Biz bu festivalin yapılmasını istiyoruz.” Dedi. Ortalıkta bir dedikodudur dönüyordu esnaf mağduriyeti var diye. Anlaşılan o ki; Kentin esnafı da bu festivalin yapılmasını istiyor. Bununla ilgili de resmi makamlarla, festivalin olması için görüşeceklerini söylediler.

Toparlayayım!
Sinop esnafının  ‘Yılın üçüncü bayramı” olarak nitelendirdiği söz konusu festival, kent ve kentli için çok önemli! Yüzlerce esnafın heyecanla beklediği bu organizasyon yapılır mı? Bilmiyorum. Bu arada unutmadan söyleyeyim; kapılar arkasında “Ben bu organizasyonu yaptırmam” diyenlerinde olduğunu duymuyor değilim. Bunları diyenler, önceki yıl festivalde misafirlerini ağırlayanlar. ”Bu festival Sinop adına bir marka oldu” diyenlerden ibaret. Bu yıl neden “Yaptırmam” dediler bilemiyorum? İstedikleri ne olmadı? Bilemiyorum? Ne hoşlarına gitmedi? Bilemiyorum!
Yapılsın ya da yapılmasın. Yapıldığında ya da yapılmadığında bu kentte nasıl yansıyacağını artık biliyoruz. Bayramdan arife günü dönülür mü? Bilemiyorum.  Artık bir karar verildiğinde akıllarda tutulması gerekenleri biliyoruz!

Basit bir matematik hesabıyla bu öneri yazımı bitiyorum;
8x30.000 = 240. 000 (İki yüz kırk bin) Türk Lirası
(Festivale gelen sadece bir simit yese kente kalacak miktar diyorum)

İyi tatiller…