Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

YAZIyorum
[email protected]

HEM ORMANLARIMIZ HEM YÜREKLERİMİZ "YANDI"

12 Ağustos 2021 - 11:51

Felaket başa gelmeden evvel koruyucu ve önleyici tedbirleri almak lazımdır. Felaket başa geldikten sonra dövünmenin bir yararı yoktur.
                                                                                                 Mustafa Kemal Atatürk
Ülkemizdeki yangınların 7. Gününde 28 Temmuz’dan bu yana 125 yangında, devletin bu duruma kayıtsız kaldığı ortadadır. Bir haftada hektarlarca orman, yerleşim alanları, ormanlar içindeki hayvanlar ekosistemle birlikte kül olurken, genç beden. Omzunda su taşıyan köylü kadınlar, elleriyle kum döken yöre yaşayanı kendi yaşamları pahasına ormanlarını korumaya koşarken, devletin yangın söndürme donanımının olmadığını, bu büyük afete yardım etmek isteyenlerin engellendiğini, orman alanlarının yapılaşma tasarrufunun Kültür ve Turizm Bakanlığına verildiğini, yaşam alanlarının ormanlarımızın ve evleri yanan insanlara çay fırlatılmasını üzüntüyle, öfkeyle takip ettik.
Bilinen bir gerçek de; yangında en etkili yöntem havadan söndürülmesidir. Bizim gibi yangın ikliminde oalan ülkeler hava söndürme filoları kurmuşlardır. 2019 yılına kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu “Türk Hava Kurumu” 9 uçaklı filosuyla başarıyla sürdürmüştür. İddia odur ki; iktidar THK’nu dışlayarak yandaşı olan CMC savunma firmasına vererek 5 uçak taahüt etmesine rağmen 3 uçakla söndürme yapmakta. Biliyoruz ki; islamcıların derdi laik Cumhuriyet’tir. Atamızın kurduğu THK havacılık meraklıları dışında yılda iki dönemde gündeme gelirdi. Kurban derileri toplamada ve orman yangınlarında sönfütme çalışanların da. Üstelik THK’nun değerli araziler de bulunmakta… Sarayın uçak filosundan devletin gücü olarak söz edilirken yangını söndürtecek bir uçağımızın dahi olmadığını gördük.
Mustafa Balbay köşesinde: “THK… Satamadığın bir kurum senin değildir! Başlığı altında yazdığı yazının bir bölümünde, THK’nun içini, işleyişini iyi bilen bir uzmanın değerlendirmesinde;” Orman yangınlarını söndürmek doğrudan THK’nun işi değil. Ancak sahip olduğu birikim, olanaklar bu sorumluluğu da taşıyacak durumdaydı. Orman yangınlarını söndürme gücü ülke sınırları dışına da taştı. 2010 yıllarında İsrail ve Portekiz’deki çabaları karşılığında ödül aldı. 2013’ten sonra kurum adım adım çökertilmeye başladı. Mal varlığı parça parça satıldı. Şu anda bile bu süreç işliyor. Son ilana göre 21 Ağustos 2021’de Burdur’dan Çorum’a Niğde’den İzmir’e 44 yerdeki arsa ve binası satılacak. 2018 yılında orman yangınlarını söndürme çalışmaları özelleştirildi. İhaleye THK’nun katılmaması için özel şartname oluşturuldu. İhaleyi bir mimarlık firması kazandı. Bugüne kadar hiç bu tür ihaleye girmemiş. Hiç yangını söndürme uçağı yok. Rusya’dan kiraladılar.”
Krizi fırsata çevirmek öyle anlaşılıyor ki; TOKİ’NİN de prensibi. Yangın sürerken ve halk çaresizce evlerinin yanmasını izlerken TOKİ projesini hazırlamış. Sosyal medya hesabından;”Yangının etkilerini silmek için seferber olduk. Yöresel mimariye uygun yapacağımız köy evlerinin projelerini hazırladık. Köy evlerimizin; ahırı, deposu ve bahçesi olacak. 1 yıl içerisinde evlerimizi tamamlayarak vatandaşlarımızı yeni yuvalarına kavuşturacağız.” Ülkeyi baştan sona karalara bağlayan, insanlarımızın canını alan, yerleşim yerlerini ve binlerce hektar ormanımızı küle çeviren yangınlar hala sönmemişken… TOKİ, hiç zaman yitimeden, ev pazarlığı peşine düşmüş. Aynı zihniyet AKP’li Gündoğmuş Belediye Başkanı:” Çok eski evi olanlar keşke bizim de evimiz yansaydı diyecek” söylemi büyük tepkilerle karşılaştı. Tepkiler üzerine de;” Yanlış anlaşıldım” dedi.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir orman bakanımız var. Ağaç dikince orman olmuyor. Orman, sahip olduğu tüm canlılarıyla en az çeyrek asırda oluşuyor. Türkiye gibi büyük toprakları ve ormanları olan bir ülkenin bir tane bile yangın söndürme uçağının olmmasının sorumlusu 19 yıllık iktidardır. Bu ülkeyi yönetenlerdir. Yazımı sonlarken sanatçı Nejat İşler’in söylemiyle bitirmek istiyorum:” Halka karşı her türlü kötülüğü yapan bu iktidarın ülkenin tepesinde durduğu her bir saniye dahi yeni bir felaket anlamına gelecektir.” Son cümlemi yazarken hala yangınlar devam ediyor.
 

Bu yazı 782 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum