Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

YAZIyorum
[email protected]

Tütün Yetiştirene de İçene de Acı Veriyor

19 Temmuz 2021 - 17:21

Tütünün anavatanı Orta Amerika be Antiller bölgesidir. Buralarda yaşayan Maya ve Aztek kabilelerinin güneş ve ateşe taptıkları ve ayinler sırasında, keyif verici özelliğinden etkilenmek üzere tütün yakarak, dumanında kuru sarhoşluğa eriştikleri bilinmektedir. Dinsel amaçlı başlayan kullanım zamanla bu sınıfın dışında, alışkanlık konusu olmuş ve orta Kuzey Amerika’da yaygınlaşmıştır. Amerika’nın keşfi tütünün eski dünyaya gelişinin de başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Önceleri süs bitkisi olarak ilgi görmüş, sonraları tedavi amaçlı kullanımdan giderek keyif verici özelliği ile kitlesel alışkanlıklar ve yaygın tüketime konu olmuştur. 1940’lı yılların ikinci yarısında Avrupa’da tüketilen tütünlerin yaklaşık %90’ını Türk sigara ve tütünlerinin oluşturduğu bilinmektedir. (Savaş yıllarında Avrupa ülkelerinde sigara üretimi tümüyle durmuştur.)
Geçtiğimiz hafta sonu ekmeği ve çocuklarının geleceği için anayasal haklarını kullanarak tütün ticaretine hapis cezası getiren yasanın yürürlüğe girmesine tepki gösteren, seslerini iktidara duyurmaya çalışan ve olaysız bir şekilde eylemlerini sonlandıran tütüncülere Adıyaman merkez ve Çelikhan ilçesinde sabah saat 05.00 de tütün eylemine katılanların evlerine baskın yapıldı. Gözaltına alınan 16 tütün üreticinin 10’u tutuklandı. Gözaltına alınanlardan 6’sı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Oysa tütündeki yasak kaldırılmalı, diyalog ile tütüncünün sorununa çare bulunmalı, emeğe saygı gösterilmelidir. Hükümet baskıya, zora başvurdu. Adalet bu olmamalı…
2000’li yılların başlarında, Dünya Bankası’nın tasarım dönüşüm programları uygulamaları başladığında, Tekel’in kapatılmasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu tütünlerine şirketlerin ilgisi kalmayacağı biliniyordu. Bu bölgedeki tütüncüleri tütün üretmekten vazgeçirmek için ARIP (Agricultural Reform Implemetation Projet- Tarım Reformu Uygulama Projesi) uygulanmaya başlandı ve tütüne alternatif ürünlere geçiş desteklendi. Bu projeyle tütünü bırakanlara para verdiler ve alternatif ürünler önerdiler. Tütün çok kıraç arazilerde üretilir. Yerine alternatif konulmaz. Orada ya tütün üreteceksiniz ya da o topraklar tarım toprağı olmaktan çıkar. O şekil vazgeçirememişlerdi şimdi de bunu yaptılar.
Tütünün çok özel bir özelliği vardır. Dünya’nın sayılı ülkelerinde yetişiyor. Bir taraftan dünyanın her yerinde tüketiliyor. Buna uluslararası kartellerin göz dikmemesi mümkün mü? 19 yıllık iktidar önce tarımı çökertti. Bu süreçte en çok tütün üreticisi mağdur oldu. 2002 yılında iktidara gelir gelmez “TEKEL”i satmak ilk işlerinden biri oldu. O yıllarda 405 bin olan üretici sayısı %86 azalarak şu an 55 bine düştü. TEKEL döneminde bu topraklarda 160 bin ton tütün üretiliyordu. Şimdi bu rakam 80 bin tona düştü. Çiftçiler tüccarların eline terk edildi. Yok pahasına bile tütünlerini satamayan üretici toprağını, köyünü bırakmak zorunda kaldı kente göçtü. Oysa TEKEL satılmadan önce Türk Tütünü dünyaca tanınan ve aranılan tütündü.
Çocukluğumda bizim ailede tütünle uğraşır aile bütçesine ciddi katkı oluştururdu. Sinop-Erfelek ilçesi İnesökü Köyü İncemeydan mahallesinde yaşardık. Sene 12 ay tütün 13 aydır. Bir sene önceden tohum atılır fide oluştururduk. Tarla hazırlanır, Mayıs Haziran başı dikim yapılırdı. Dikim elle sivriç denilen ağaçla açılan karıklara dikilir kökler sıkılaştırılırdı. Dikimden hemen sonra can suyu verilir. Dikimden 10-15 gün sonra hafif çapa yapılır. Daha sonra 10-15 gün sonra derin çapa yapılır yabancı otlarda kesilir toprak havalandırılmış olurdu. Tütün tam olgunlaştığında kırılır. Kırmalar sabah erken saatte olmakla beraber akşam da kırılır. Kırılan tütün yaprakları, damarları birbirinin üzerinde gelecek şekilde önce 30-40 santim uzunluktaki iğnelere 1-2 santim yaprak temelinin altından dizilir, aradan 2-2,25 metre uzunluğunda iplere geçirilir. Bu ipteki tütünler 3 metre boyundaki çerçevelerle 8-10 sıra karşılıklı çivilenir 1-4 gün soldurma işlemi sonra güneşe çıkarılır. Kurutulan tütünler kahverengi renk almasından sonra istiflenir. Kurutmalar salaçlarda olur. Daha sonra hevenklerde 4-5 gün kurutulduktan sonra sıra denkleme… Daha sonra baş fiyatla açış yapsalar da çok alt fiyatlara satılır. Çocukluğumdan hatırladığım sabahtan akşama kadar tütünle uğraşır, ellerimize yapışan zifirden ağız tadıyla yemekte yiyemediğimizdi.
Tütün bizim için o günlerde hayati bir önem taşıyordu. Aile bütçesine giren en büyük gelir kaynağımızdı. Adıyaman’lı yoksul tütüncüleri belki de en iyi anlayanlardan biriyim. Hükümet geçimini tütün ekiminden sağlayan üreticiye son yaptıkları uygulamayla “Aç kalın ölün” demektedir. Ez cümle; “Tütün yetiştirene de içene de acı veriyor.”
                                                                                                                Sevgi ile kalın
                                                                                                             

Bu yazı 685 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum