YEREL GAZETELERDE KÖŞE YAZARLIĞI

13 yıldır Ayancık Yerel gazetelerinde köşe yazarlığı yapıyorum. Bu gazetelerde bazen haber, bazen de röportaj da yapıyorum. Yetmiyor gazetelerin internet sayfalarında yazılarımı paylaşıyorum. Bazen de yazılarım isteniyor başka illerde ve ilçelerde ki gazetelerde konuk yazar olarak yazılarım yayınlanıyor. Bu güne kadar bu yazılarımdan tek kuruş almadım teklif ettiklerinde de kabul etmedim.
 
Yazdığım yazılardan dolayı; eleştiri, övgü almadım mı? Tabi ki aldım. Bunun oranları da çok önemli değil. Ben haddimi biliyorum benim asıl mesleğim öğretmenlik! Gazetecilik benim profesyonel mesleğim değildir. İlçemdeki yerel gazetelerin teklifi üzerine bu güne kadar olan birikimimi üç (Ayancık Gazetesi, Ayancık Doğuş Gazetesi, Ajans Sinop Gazetesi) gazetemizde yazıya dökerek okurlarımla paylaşıyorum. Bunun mutluluğu yeter düşüncesindeyim.
 
Köşe yazarlığım sosyal yaşamıma da ciddi katkıları olmuştur. Bir yazım dolayısıyla sanatçı Müjdat GEZEN telefonla arayıp teşekkür sohbeti etmiş, Sinop Valisi Sayın Dr. Ahmet CENGİZ yazımla ilgili telefonla arayıp teşekkür ve sohbet etmiş. Dünyada 80 ülkede “Dr. Öz Show” TV programını yapan Prof.Dr.Mehmet ÖZ’le İstanbul Atatürk Hava Limanındaki tanışmam ve kısa sohbeti yerel gazetemde yazacağım söylemime e-mail adresini vererek benim de e-mail adresimi alarak köşe yazımı göndermemi istemesi sonuçta gönderime cevaben teşekkürü gibi bir sürü güzel olaylar yaşamışımdır. Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin 26-27 Mayıs 2012 tarihinde Gerze de gerçekleştirdikleri “Yerel Gazetecilikte Meslek İçi Eğitim” konulu seminerde oturum başkanlığı ve konuşmacı olarak görev almam da mutluluk vericidir. Yine bu seminerde TGC cemiyet başkanı Sayın Orhan ERİNÇ’le tanışmam şahsıma teşekkürleri ve cemiyetin yapacağı seminerlere daveti ve usta gazeteci Orhan AYHAN’la birlikte sohbet etmek ayrı bir mutluluktu. Benim için bunun maddi ölçüsü olmaz düşüncesindeyim.
 
Kamudan emekli olduktan sonra siyaset arenasında görev yapmamı salık verdiklerinde; Sinop belediye başkan yardımcılığı yaptım bundan sonra ancak bir siyasi partide üyelikten öte bir şey yapmak istemiyorum, bir konuda danışmak isterlerse ağabeylik yaparım demiştim. Ayancık ilçeme ve Sinop İline katkı sunmayı ise yerelde çıkan gazeteler aracılığıyla bilgimi paylaşarak, kırmadan incitmeden yapma yolunu istedim. Sağ olsunlar, üç gazete yöneticileri de yardımcı oluyorlar, şimdilik yazılarımla 2008 yılından bu yana Ayancık ilçeme son olarak Ajans Sinop Gazetesi imtiyaz sahibi Deniz ÖZEN ve Genel Yayın Yönetmeni Cengiz DEMİREL (Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) teklifleriyle 18 Mart 2020’den bu yana “Ajans Sinop Gazetesi”ne hizmet etmeye devam ediyorum.
 
Yerel gazeteler konusunda düşüncem odur ki, yerelin en etkili sesidir. Yerelin haberlerini, sorunlarını gündeme getirme yönünde çok önemli işlevler yaparlar. Köşe yazarları da; objektif olarak, yaşadıkları yerleşim alanların sorunlarını gözlemler, sorunlarının çözümleri için öneri sunarlar, bunun yanında yapıcı eleştirilerini yaparlar, kırıcı olmadan, suçlamadan yazarlar.
 
Yerel gazetelerimize yazılarımı yazarken, konularımda hep yerel olmamakta. Her hafta sokaklarımızı, mahallelerimi, muhtarlarımızı, kaymakamımızı, belediye başkanımızı ve ilçe siyasilerimizi yazsak birkaç ayda biter. Sonra ne yazacağız? Ben ilçemizle ilgili her konuyu yazdım, bu kadar mı? Denilecek. Ülke gündemini de iyi bilmeli, takip etmeli, ülke gündemimizden de bahsetmeliyiz! Bende öyle yapıyorum.
 
Gazeteci fikirlerini özgürce, en doğru şekilde topluma iletmek durumda dır. “Haber kutsal, yorum serbesttir.” Deyimi önemlidir. Yazılan yazılarda doğru ve nitelikli yazılması gereklidir. Oysa ülkemizde ne durumda dır basınımız. Şöyle deniyor “Yandaş Medya” tabi iktidar karşıtı da olanlar var. Gazeteci sözlüğü “Muhalif” sözcüğüyle örtüşmelidir. Bence de gazeteci muhalif olmalıdır.
 
Ülkemizde ve ilçemizdeki yayınlanan yerel gazeteler çoğu zorluklar içerisinde yayın hayatlarını devam etmeye çalışmaktadır. Bu gazeteler genelde, gazete olmaktan uzak içerik ve görünüş bakımından da okuyucuyu tatmin etmeyen bir görünüm arz etmektedir. En önemli geliri olan resmi ilanlar olmasa çıkma şansı yok gibi… Reklam geliri ise yok denecek kadar dır. Oysa yerel basınımızın gelişmiş olması ve güçlenmesi, yerel iletişimi arttırmakta, bu iletişim yerel yönetimi etkilemekte, buda yerel demokrasinin, yerel demokratik yönetimin güçlenmesine ve halk tarafından benimsemesine yardımcı olmaktadır.
 
Derler ya “Edebiyat ikinci defa okunacak; gazetecilik ise bir defada anlaşılacak şeyi yazma sanatıdır!” 13 yıldır üç gazetemize her hafta ayrı ayrı olmak üzere 1500’ün üzerinde yazı yazdım. Bu güne kadar hiç tekzip olmadı, yazmaya da devam edeceğim, bu imkanı sağladıkları için üç gazete yöneticilerine bir kez daha teşekkür ederken okurlarımı da unutmama bilincindeyim.
 
Gittikçe elimizden kaymakta olan ülkemiz, vatanımız, millet olarak gurur ve hassasiyetimiz, ekonomik ve siyasi bağımsızlığımız için!… Yaygın ve yerel basın olsun “Aman iktidarla uğraşmayın, yerel yöneticileri ve milletvekilleri eleştirmeyin” yönetimlerin başarısızlıklarını, yanlışlarını, yolsuzluğunu ve yaptıkları partizanca uygulamaları görmezden gelmemelidir. Demokratik kavgaların yapılmadığı yerlerde, demokrat ülke varlığından, toplumun rahat ve huzurundan söz edilemez. Bu duygu ve düşüncelerle 1500’ün üzerinde yazı yazdım köşemde ve yazmaya da devam edeceğim.
 
Sevgi ile kalın.