Hiç düşündünüz mü? Aklınıza geldi mi? Sosyal Medya ortamlarında yıllardır birlikte yazıştığınız veya paylaşımlarını özgürce rast gele beğendiğiniz, kendi sayfalarınızda dostlarınızın da görüp, beğenebileceği, RESİM, YAZI, MESAJ, FIKRA, BELGE, SUNUM, VİDEO v.b. onlarca daha farklı örnekleri bazen bilinçli, bazen de tesadüf rast gele, o anki RUH halinize bağlı kendi sayfalarınızda paylaştığınız…
Paylaşılanlar altına başkalarının sayfalarında yorum ve eleştirilerinizi özgürce yazabildiğiniz, yazılanları veya paylaşılanları okuyan, yorumlayan yüzlerce dostlarınız veya akrabalarınızdan bazıları zaman içinde doğal olarak VEFAT edebiliyor, aniden her hangi bir nedenle bazen de ortadan yok olabiliyorlar…
Hatta bazen sosyal medya hesabınız başkaları tarafından çalınıyor, şifresini unutuyorsunuz ve eski sayfanız paylaşılanlarla birlikte halen o ortamda kalıyor olabilir… Öyle değil mi?
Peki, VEFAT halinde şu an içinde yıllardır birlikte olduğunuz 10’larca farklı sosyal medya sayfanız, ölüm halinden sonra kendiliğinden kapanıyor mu? Veya ilgili sosyal medya yönetimince kendi sayfalarınız siz onay vermeden kapatılıyor mu? Kapanmıyor veya kapatılamıyor… Hiçbir şekilde kapatılmadığından artık hep birlikte emin olabiliriz…
Şahsen benim bu türden, vefat etmiş ve sayfaları halen açık, işlerliği devam eden, onlarca dostum, arkadaşım, akrabam mevcut sosyal medya ortamlarında…
Sosyal medya sayfalı miraslarıyla zaman-zaman karşılaşıyor ve ciddi üzülüyorum…
Halen de hesapları açık, isim olarak… İSİM olarak taranınca rahatlıkla ulaşılan özel dostlarım mevcut… Kendilerini zaman, zaman tesadüfen de olsa görüyor, sayfalarına üzülerek de olsa bazen giriyor ve bakıyor, inceliyorum… Çoğunlukla üzülüyor, bazen de sinirleniyorum… Kendimce o paylaşımlar hiç yakışmamış, hiç hoş olmamış da diyebiliyorum…
Genelde kendim, güzel paylaşımlarımı, dostluğumuzu pekiştiren, önemli gördüğümüz belge ve bilgilerime bakıyorum ki, çok şükür, hiçbir şekilde yanlış, hakaret içeren, kötü örnek olabilecek, ileride yıllar sonra kötü hatırlanılmama sebep olabilecek, özel veya genel paylaşımlarımın olmadığını kendim de yıllardır görünce, aslında memnun da olabiliyorum…
Yaklaşık 2000 yılından bu yana… 20 yılı geçmiş durumda… Sanırım en az bir 20-30 belki de 40 yıl daha sosyal medya kullanabilirim kendimce…
Bu bağlamda, siz de kendinizce bir an olsun hiç düşünüyor musunuz? Bilemiyorum… Mutlaka sizin de etrafınızda vefat eden, aniden ölmüş, bu yalancı dünyadan bir şeklinde zorunlu göçmüş-gitmiş, halen sosyal medya sayfaları açık, belki de 3-5 özel dostunuz, kendiniz için de halen var olabilir…
VEFAT eden dostlarımız için, yaradanımızdan kendileri için Rahmet diliyoruz… Mekanları cennet olsun… Nur’lar içinde yatsınlar…
Hatta 2020 yılı başından itibaren COVID-19 Pandemi salgını nedeniyle bu sayı, çok daha da fazla artmış da olabilir…
Bir gün yaradanımız; geçinden versin, elbette ki bizler de bu yalancı dünyadan bir zaman sonra göçüp gideceğiz…
Bu Dünya’da hiçbirimiz, % 100 baki / kalıcı değiliz… Ve arkamızda, birçok sosyal medya sayfa örneklerimizi -her geçen dönemlerde farklı alanlarda yenileri eklenebiliyor- bizim de bu tür sosyal medya sayfalarımız kendiliğinden, açık kalıyor olabilecek, belki de yine kendiliğinden…
Ne zaman, ne şekilde öleceğimizi hiç bilemiyoruz ki, ölmeden önce veya ölüm döşeğinde sosyal medya sayfalarımızı kendimiz bilinçli kapatalım… Belki farkına varıp, becerenler, kapatanlar da olabilir… Bilemiyoruz…
Açık kalan sosyal medya sayfalarımız üzerinden, mutlaka dostlarımız, zaman-zaman bizlere hatırlatılıyor veya tesadüfen kendi sayfalarımızı incelerken, ilgili sosyal medya programları, vefat eden dostlarımızı bilinçli veya rast gele aniden karşımıza çıkartabiliyor…
Açıkçası, sosyal medya ortamında, İNTERNET dünyasında bizi her halimizle temsil eden, geçmişimizi yansıtan, genelde soyut kişiliğimizi ortaya koyabilen, bizler için geleceğe yönelik KÜLTÜREL bir MİRAS kalabilmiş oluyor, yok edilemiyor, silinemiyor…