Geçen hafta başı MUTLU KENT SİNOP Nüfus Müdürlüğünde eski Nüfus, Pasaport ve Ehliyet belgelerimi değiştirmek için ilgili bayan resmi girişlerimi yaptı, doğal olarak HARÇ yatırmam için belge verebileceğini, ilgili Devlet Bankalarından birisine yatırabilmek üzere 2-3 dak. MAKBUZU bekledim….
Baktım ki, hanımefendi halen resmi giriş ve onaylarını eski evraklar üzerinden yapıyor, ben de zaman kaybolmasın diye doğal olarak, bütün şirinliğim üzerimde, kibarca makbuzun bir an önce verilebilmesini kendisine hatırlattım….
Aynı şirinlikle çok samimi bir şekilde memur hanımefendi, “Siz DİJİTAL BANKACILIK kullanıyor musunuz?” Diyebildi…
“EVET kullanıyorum” dedim ve kısa bir sessizlik oldu…. “Tamam o zaman Makbuza gerek yok, zaman kaybetmeniz de gerekmiyor” diyebildi…. Bir an şaşkınlığımı kendisi de hissetti….
GSM cihazım üzerinden ilgili BANKA hesabımdaki, yine ilgili HARÇ ödemelerini en fazla 3-5 dak. içinde birlikte, kendisinin de yardımcı olmasıyla yapabildik….
Üstelik BANKA DEKONTUNU da WhatsApp hesabımdan kendisiyle de paylaşıp, Gmail hesabı üzerinden, takla attırarak Print edilmesini de sağlayabildik… İnanılmaz bir hız ve kolaylıkla….
60 Yaşımızı aştığımız dönemlerde bu kolaylıkları yaşıyor olabilmemiz, belki de Z kuşağı gençlerimize kim bilir ne de komik veya basit geliyor da olabilir… Bilemeyiz…
Bizler 1970’li yıllardan gelen X kuşağı dostlar olarak, bu tür hiç yaşamadığımız gelişmelerden ancak Z kuşağı gençlerimizle birlikte 2020’li yıllarda haberdar olabiliyoruz….
Hatta, şimdilerde aynı yaş grubu 100’lerce EMEKLİ dostlarımızla ve yine Z kuşağı gençlerimizle birlikte STOKSUZ E-TİCARET Dropshipping sistemi içinde olabilmemizin yanı sıra, AKILLI GSM cihazları kullanarak PROFESYONEL anlamda INT. üzerinden ONLINE TİCARET yapabiliyor, bizlere göre birçok Y ve Z kuşağı gençlerimize de örnek bile olabiliyoruz, COVID-19 PANDEMİLİ bu günlerimizde…
Bizler 2030’lu yıllara 9 kala, gençlerimizle birlikte 2050’li yıllara doğru hep birlikte giderken NANO TEKNOLOJİLİ, KUANTUM FİZİK, YAPAY ZEKA YAZILIMLI kendimde halen 2021 yılı başından itibaren kullanabildiğim, bildiğimiz bir HASTAHANE ortamında bulunan tüm Dr.’ların yalnızca AMELİYAT uygulamalarını yapamayan, ancak bilinen bütün TIP TEDAVİ uygulamalarının İNSAN başta olmak üzere her tür CANLI bazında HÜCRE bazlı iyileşmeyi / hücrelerin dengelenmesi yöntemiyle, organlarımızın hücrelerini DENGEYE getiren sistemi de ALMANA merkezli FREKANS transferi uygulamasıyla her gün canlı, kendimizde veya yakın dostlarımızda kullanabiliyoruz… Sağlığımızı kontrol altında tutabilmek amacıyla…
Tabi ki, artık klasik DRON teknolojisini de günümüzde birlikte yaşıyoruz….
Kısa bir zaman dilimi içerisinde her bir MADDENİN TRANSFERİ Teknolojisini de göz açıp kapama zaman dilimi süresince canlı yaşıyor da olabileceğiz 2030’lu yıllarımıza doğru… LOJİSTİK ve KARGO sektörü tamamen ortadan kaldırabilir olabilecek İNSANLlK yaşamında…
ROBOT Teknolojisi uzun yıllardır SANAYİ ÜRETİM sistemimize girmiş durumda….
YAPAY ET üretim sistemi, artık BESLENME modeli İSRAİL Restoran menülerinde yerini alabildi….
Henüz hiç bilmediğimiz, hiç kullanmadığımız, nimetlerinden belki de yakın zamanda hiç yararlanamayacağımız, belki de çok uzun seneler sonra bizler gibi X ve Y kuşağı dostlara bile şu an AKILLI GSM cihazlarının kullanımı benzeri artık sıradan gelebilecek ciddi TEKNOLOJİK gelişmeler ulusal düzeyde hayatımıza giriyor olabilecek… Veya Dünya Nüfusunun ancak % 1-2 kesimi bilmediğimiz en son Teknolojik gelişmelerin nimetlerinden faydalanıyor olabilecekler...
Bizlere güncel yaşantımızda her dönem, öylesine kolaylıklar yaşatıyor olabilecekler ki bu en son TEKNOLOJİK gelişmeler; şu an İNSAN YAŞAM ÖMRÜ ortalama 80 düzeyine bile 1945 yılından bu yana ancak erişebilmişken, belki de 2050’li dönemlerimizde 150 YAŞ sınırına erişilebilecek…
Yine ömrümüz RUS BİYOLOK Prof. Dr. Mikhail TOMAK hocamızın “150 YIL YAŞAYABİLİRİZ” ve “İYİLEŞMEYECEK HASTALIK YOKTUR” kitaplarında yaklaşık 20 yıl öncesi yazdıkları, aslında henüz yeni-yeni TIP alanında gerçekleşiyor…
Baksanıza yukarıda 1908 yıllarında neler hayal edilmiş ve günümüzde teknolojik olarak gerçekleşebilmiş…. 2050’li yıllarda bırakınız HAYAL edebildiklerimizi, HAYAL edemediklerimizi bile yaşıyor olabilmemiz içten bile değil….
Diz üstü PC’imize indirilen X bir programdan alınan ve karşıya verilen bir KOD ile yurt dışından yine uzman bir dostumuzun, yine kendi PC’si üzerinden binlerce km uzaklıktan bize anında ONLINE bağlanabiliyor…
WEB tarsımı ve işletimini yapabiliyor, anından satın alınabilmiş bir DOMAIN / ALAN adıyla en fazla 1-2 Saat içinde TİCARİ bir İŞ hayatımızın başlangıcını, içinde Onbinlerce ürünleri de yüklenilmiş durumda SATIŞ uygulamalarını STOKSUZ E-TİCARET Dropshipping Paket programlı tüm alt yapı hizmetleri hazır www.binbirbayi.com veya Amazon.com benzeri sistemli birlikte başlatılabiliyoruz…
Konudan konuya atlanarak, saymakla bitirilemeyecek TEKNOLOJİK tüm gelişmeleri birlikte günümüzde yaşarken, tabi ki bazen de bu TEKNOLOJİK gelişmelerden ürkmemek, stresler yaşamamak de elde değil… Bu TEKNOLOJİK gelişmelerin sonu nerelere uzanabilecek? Nerelere gidebilecek… Tam da kestiremiyoruz…
Tabi ki, Doç. Dr. Oytun ERBAŞ hocamızın Biyoloji alanında kendisiyle yapılmış onlarca Röportajlarını izlediğimizde de aslında İNSANLIK yaşamının nerelere doğru hızla gidebilmekte olduğunu da çok rahatlıkla anlayabiliriz…
Tabi ki, oturulan yerden Joystick kullanılarak FREKANS transfer sitemiyle yürütülen kıtalar arası SAVAŞLARDAN veya yine FREKANS sistemiyle oluşturulan bölgesel / lokal DEPREMLERDEN veya UZAYDAN nokta atışlı kızıl ötesi ışınlama yöntemiyle oluşturulan YANGINLARDAN ve ÜLKE EKNOMİLERİNİN yok edilmesine yönelik uygulamalardan, TEKNONOLOJİ kullanılarak oluşturulan KAOS ortamlarından, KOMLO TEORİLERİNDEN ayrıca hiç bahsetmiyoruz…
SON SÖZ: TEKNOLOJİK Gelişmeler dipsiz bir KUYU örneği, hatta UZAY boşluğunda tam bir KARADELİK benzeri gelişim süreçlerini olanca hızıyla devam ettirebiliyor en son 100 yılı aşkın süredir...