AĞNADIN MI ŞİMDİ MEMLEKETİN HALİNİ ?

Merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel renkli siyasi hayatında mesajları fıkralar yoluyla da iletmekle ünlüdür. Türker Sanal'ın, "Demirel'den siyasi fıkralar" adlı kitabında, bizzat Demirel'in anlattığı pek çok fıkra gibi aşağıdaki fıkra da yer almaktadır.
Bir gün Demirel’e memleketin halini nasıl görüyorsunuz diye sormuşlar.
Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış
Karakuşi kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde, güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var.  Kadı, fırıncıya ben bunu aldım? demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi gelmiş? Hani bizim ördek?  Fırıncı boynunu büküp? Uçtu, deyince iş kavgaya dönüşmüş.  Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış. Kaçarken bir çıkmaz sokağa girmiş ve alçak bir bahçe duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.  Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının feryadına kocası da gelip fırıncının peşine düşmüş.  Can havliyle kaçan fırıncının Pazar yerine dalmış. Pazar yerinde çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış? Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş? Ördeğin sahibi, bu adam ördeğimi hiç etti? diye şikâyet etmiş. Kadı, fırıncıya sormuş: Ne yaptın bu adamın ördeğini? Fırıncı, "uçtu" demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış. Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar, "Uçar" anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil? diyerek fırıncının beraatine karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş? Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla! Davacı, "ne olacak?" diye sorunca kadı, şimdi demiş, fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız. Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş. Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da kadı, "tamam" demiş, "karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak." Böyle olunca fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi’ye: Senin şikâyetin ne? Yahudi ellerini açmış, "Ne diyeyim kadı efendi?" demiş, "Adaletinle bin yaşa sen e mi?"

Demirel kendine soruyu soran kişiye o meşhur şivesiyle “ağnadın şimdi memleketin halini?” der ve bir anlamda “Ananın öpen kadı iken derdini kime anlatacaksın” mesajını verir.

Kaynak: internet