İnsan olarak hepimiz geçmişte büyük acılar yaşayarak çok zor günlerimiz olmuştur. Geçmişte yaşanılan üzüntüler, haksızlığa maruz kalarak çektiğimiz acılar hayatımızın en zor anları olmasına rağmen bizlerde bıraktığı olumsuz etkilerini belki hayatımız boyunca bizlere azda olsa hissettirecektir. Geçmişte yaşanılan kötü durumu sürekli gündemde tutmak veya gündeme getirmek bizleri olumsuz yönde etkileyeceği gibi, öfkemizi tazeleyerek olayların sıcak kalmasını sağlayacaktır. Bu durum hem yaşantımızı olumsuz yönde etkiler hem de psikolojimizi bozarak mutsuz insan olmamızı sağlar. Geçmişte kalmış olumsuz bir olayı günümüze taşıyarak beynimizi o yönde meşgul edersek çıkmaz bir yola girmiş oluruz. Geleceğimizi düşünerek geçmişin o olumsuz yükünü boşaltıp geleceğe güler yüzle bakmak bizleri mutlu edecektir. Geçmişte yaşanmış ve bitmiş bir olay insana hiç bir şey kazandırmaz. Sadece nefreti körükler ve insan ruhunun hasta kalmasını sağlar. Geçmişin yanlışlarına takılı kalmak zamanı boşa harcamaktan başka hiç bir şeye yaramaz. Yapmamız gereken geçmişin yanlışlarından ders çıkartarak geleceğimizi olumlu yönde şekillendirmek olmalıdır. Geçmiş yıllara takılı kalmak kendini geçmişe esir etmektir. Gelecek ise insana her zaman yeni bir hayat sunar ve insanın özgürce iş yapmasını sağlar. İnsan hayalleri ile değil gerçeklerle yüzleşerek, geçmişin bir daha asla yaşanmayacağının bilincinde olması gerekir. Hayal kurup ta geçmişe yolculuk yapmak insanı çıkmaz sokağa sürükler. Tabi ki geçmişi unutmak o kadar da kolay olmuyor. Eğer hep geçmişte kalırsak bu seferde geleceğimizi kaybetmiş oluruz.
Geçmişte yaşanılan acılara ve üzüntülere rağmen, geride bıraktığımız yıllarda mutlaka güzel günlerimizde olmuştur. Belki yaşadığımız şu günlerde eski mutlu günleri bulamadığımız için geçmişe takılıp kalabiliriz. Bir hayal kurmak bile geçmişi kısada olsa yaşamamızı sağlamış olabilir. Geçmişte yaşadığımız o güzel günler, günümüzde sadece bir anıdan öteye geçemez. Onun için buralarda takılı kalmak hem insanı yıpratır hem de psikolojisini bozar. İnsan olarak hepimiz hata yapabiliriz. Geçmişte yapılan bir hata sonucu bir arkadaşımızla kavga etmiş veya kırmış olabiliriz. Bunun sonucu olarak ta belki yıllarca dargın kaldığımız olmuştur. Bu dargınlık esasen hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Artık bu dargınlığı bitirip barışmak en doğru yoldur. Geçmişte çok başarılı işler yapmış olabiliriz, bunun tam tersi olarak yaptığımız işlerde başarısız olduğumuz ve hata yaptığın zamanlarda olmuştur. Geçmişte başarılı veya başarısız olduğumuz işlere takılı kalarak yaptığımız hatalarda ısrar etmek insanı huzursuz eder. Yapılan hatalar veya doğru işler geride bırakılarak artık o dönemle ilgilenmemek lazım. Önemli olan geçmişteki başarılarını günümüzde tekrarlamak, yapılan hatalardan ders çıkartarak bir daha aynı hatalara düşmemek olmalıdır. Geçmişe takılı kalıp insan kendini yoracağına, geleceği için mücadele ederek savaşmak en mantıklı yoldur. Geçmiş zamanın iyi veya kötü günlerini geri getirme imkanımız olmadığına göre o zaman geçmişe takılı kalarak kendimize işkence çektirmek yerine şimdiki zamanı en iyi şekilde değerlendirerek hayatımızı mutlu ve huzurlu bir şekilde devam ettirmek amacımız olmalıdır.
Geçmişimizi bizlere en iyi şekilde yaşatan fotoğraflardır. Fotoğrafların içinde huzur vardır, göz yaşı vardır, mutluluk ve sevgi vardır. Fotoğraflar bizlere çok şey anlatır. İnsanın en büyük serveti olan çocukluğumuz ve gençliğimiz o fotoğrafın içinde saklıdır. Bazen bizlere hüzün ve göz yaşı verse de, fotoğraflar sadece bizleri anlatır. Geçmiş yıllarımızı aydınlatan çok güçlü ışıktır fotoğraflar. Yüreğimizde ve kalbimizde hiç bitmeyen çok güçlü sevgiye sahip olan anne ve babamızın büyük hatıralarını ve anılarını yaşatır fotoğraflar. Yıllar önce durdurulmuş bir hayatın derin izlerini taşır fotoğraflar. Geçmiş zamanın bir mirası olarak elimizdeki fotoğraf albümü geçmişimizin en değerli belgesidir.
Geçmişin anılarını ve hatıralarını günümüze yansıtmaya çalışmak veya oralarda takılı kalmak insana ne kazandırır önce onu düşünmek lazım. İnsan olarak bir dönemi yaşadık ve artık o defter kapanmış durumda. Geçmiş yıllara takılı kalmak yerine geleceğimizi garanti altına almak için çalışmalıyız. Çocukluğumuzda hiç bir sorumluluk taşımadığımız için bizlere o yıllarda hayat hep güzel geliyordu. O dönemin yükünü omuzlarında çeken ve taşıyan anne ve babalar olduğu için bizlere o yıllarda hayatın ağırlığını ve zorluğunu hissettirmediler. Şimdilerde ise o dönemde anne ve babanın taşıdığı o ağır yükü bizler taşımak zorundayız. Onun için omuzlarımızda yüklü olan sorumluluk duygusunu geleceğimize en iyi şekilde yansıtarak görevimizi yapmış olalım. Geçmiş yıllarda çok güzel bir yaşantımız ve anılarımız olabilir, fakat bizlere artık onların hiç bir faydası olmadığını düşünerek, her şeyin artık geride kaldığının idraki içinde olmalıyız. Zamanımızı gerilere takılı kalarak boşa harcamak yerine, günümüz teknolojisine ayak uydurmak zorunda olduğumuzu bilmek gerekir. O yıllarda caddeler boş ve sokaklarda bir kalabalık yoktu. İnsan bazen trafikten ve kalabalıktan bunaldığında ah o eski günler nerde her taraf boş ve ısısızdı dediğimiz zamanlar olmuştur. Tabi ki burada eskiye bir özlem duyulmuş oluyor. Yapacağımız tek şey var oda günümüz şartlarına ayak uydurmak zorunda olduğumuzdur. Şu da bir gerçek her dönemin kendine has bir güzelliği vardır. GEÇMİŞE TAKILI KALMAK ise geleceğimize yapılan bir haksızlık olur.