(Resim; Halil Elibol’dan alınmıştır )
Bu ne his,
Bu ne içleniş,
Bu ne direniş!
Tabelanı görünce
Bu şekilde.
Milyonlar, iç çekti
‘’Vah! Okulum Vah! ’’ diye…
Bir devre
Damgasını vuran,
Karanlığı aydınlatan,
Binlerce aydın yetiştiren,
Dünyanın dikkatini çeken,
Diren, okulum diren!
Diren tabelam diren!
Darülmuallimin-i Rüşdü
İle başlayan,
Darülmuallimin-i Sıbyan ile
Devam eden…
Köy Öğretmen Okullarıyla,
Soruna çözüm aranan,
Köy Eğitmen Kurslarıyla
Bir kez daha sahneye konan,
Köy Öğretmen Okulları adıyla,
Canlanan ve nihayetinde;
Bin dokuz yüz kırk yılı
On yedi Nisan’ında,
Anadolu’nun bağrından,
Bir güneş gibi doğan,
Adına Köy Enstitüleri denilen,
Çağdaş bir kuşak yetiştiren,
Yurdumun makûs talihini değiştiren,
Hakkında bin bir dedikodu üretilen,
Yıllar, yıllar önce!
Adı; tabelalardan bile silinen…
Diren, okulum diren!
Diren, tabelam diren!..
NOT:
‘’Bir Yolunu Bulmuştuk…’’
Adlı kitabımdan. Sayfa: 58/59