Salih Koç

Salih Koç

Her Telden
[email protected]

ÖZLEMİŞİM

21 Şubat 2024 - 14:02 - Güncelleme: 22 Şubat 2024 - 15:20

Bundan çok yıllar önce kahveler cezvede, hem de odun ateşinde pişirilirdi. Öyle tiryakiler tanırım ki, kahve yerine nohut çekerlerdi kahve çekme makinalarında. O yıllarda nerdeyse bütün her şey bakırdandı. Bakırdan kaşık görmedim, ama bakır kepçeler, süzgeçler çok meşhurdu. Yıldan yıla kalaylanmasına da özen gösterilirdi. Kaşık deyince şimşir kaşığı gelirdi aklıma… Bugün bulsam o zamanki ustaların yaptığı narinlikte şimşir kaşığı, ederini bile sormam alırım üç beş tane…
Hatırı sayılır hanelerde kollu, bakırdan kahve değirmenleri olurdu. İçine bir miktar kahve çekirdeğini attınız mı, kolunu çevirdikçe içeride sıkışan kahve çekirdekleri ufalanır, pişime hazır hale gelirdi. Hani; ‘’Yoksulluğun gözü kör olsun!’’ diye bir söz vardır ya… İşte kahve çekirdeği alamayanlar da kahve niyetine, nohut çekerlermiş bu kahve değirmenlerinde.
Çay yaygınlaşınca, bir ara kahvenin tahtı sona erdi, fakir fukara hanelerinde. Çayın neredeyse her haneye girmesiyle bu defa da çaydanlıklar girdi mutfaklarımıza. Bunların ilki bakırdan olduğu gibi sonraları emaye kaplı çaydanlıklarda sürüldü piyasaya. Çok daha sonraki yıllarda da alüminyumdan olanlar…  Emaye çaydanlıkların siyah, turuncu, turkuaz hatta petrol yeşili olanlarını anımsıyorum çocukluk, hatta gençlik yıllarımda…
Hatırı sayılır hanelerde porselen demlikler vardı ki, her zaman kullanılmaz, hatırlı konuklar geldiğinde çıkarılırdı dışı oymalı, işlemeli kapaklı dolapların raflarından.
Gündemde bu denli önemli yenilikler olur da söz öbekleri türemez mi? Anadolu burası, türer elbette… Hiç unutamadıklarımdan biri, ‘’Kahve pıtraklı olur, içeni oturaklı olur’’ diye ifade edileniydi… Hey gidi günler! Göz açıp kapatıncaya kadar ne de çabuk geçmişti, o güzelim yıllar.
Kahve asil bir içecekti. ‘’Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olur’’ diye bir söz vardır; yazın ve konuşma dilimizde, hatta şarkılarda bile… Sadesi, orta ve şekerlisi yanında sütlü kahve de içilir çoğunlukla. Sade kahve, tiryakiler için; sütlü kahve yaşlılar için önerilir genellikle.
Aldığımız yaş gereği, son çeyreğe girsek de o denli yaşlanmadık ama ben de sütlü kahveyi tercih edenlerdenim. Bir yıl kadar önce, basit bir kahve pişirme makinası almıştım. Kahvemizi o gün, bugün makinada yapardık. Geçen akşam cezveyi görünce sütlü kahve isteğim depreşti. Kısık ateşte, taşırmadan bir fincan sütlü kahve yaptım kendime. Mis gibi kokusunu içime çekerek. Bizim yaştakilere önerilerden kaynaklı, her türlü kahveyi, ‘’bitter’’ çikolatalı içerim…
Şöyle yaslandım koltuğuma, bir iki yudum aldıktan sonra kendi kendime; ‘’özlemişim be’’ dedim…
                                                                                     Salih KOÇ
                                                           
                                                                       [email protected]

 

Bu yazı 1289 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum