Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

YAZIyorum
[email protected]

VE DİKKAT ETTİM SUSANLAR DAHA İYİ ANLAŞIYORLAR (SEBAHATTİN ALİ)

03 Ekim 2023 - 06:53 - Güncelleme: 13 Aralık 2023 - 22:51

Bulgaristan’ın Eyridere Şehrinde 25 Şubat 1907’de doğar. İlkokulu Balıkesir’de okur daha sonra ki eğitiminde Balıkesir Öğretmen Okulunu parasız yatılı kazanır İstanbul Muallim mektebinde 1927 eğitimini tamamlar. Bir yıl Yozgat’ta ilkokul öğretmenliği yapar. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak 1928-1930 yıllarında Almanya’da eğitim görür. Almanya’dan döndükten sonra Aydın ve Konya’da ortaokul öğrencilerine Almanca öğretmenliği yapar. Öğretmenlik görevine Ankara’da devam ederken Aliye hanımla tanışır, 1935’de evlenir. 1937’de kızı Filiz dünyaya gelir.
Edebiyata hep ilgisi vardır, şiir yazmaya üniversite yıllarında başlar. Almanya’da olduğu dönemde Okumaya ve Yazmaya daha çok zamanı olur. Önce Rus klasiklerine ilgi duyar, Almanya’da olduğu dönem de Alman yazarlar Haffmann ve Goethe ile ilgilenmeye başlar. Bu ara kendi edebiyat dilini Alman yazar Goethe’de keşfeder. Şiirle başladığı edebiyat hayatını öykülerle devam eden Sebahattin Ali’nin ilk öyküsü Resimli Ay dergisindeki Bir Orman Hikayesidir, yıl 1930... Nazım Hikmetle de bu dergide tanışır, daha sonraki yıllarda Sebahattin Ali’yi Roman konusunda yönlendiren de Nazım Hikmet’tir.
Sabahattin Ali için; “O edebiyatımızın klasik dönemiyle, modern zamanları arasındaki en kuvvetli köprülerden biridir.” denir. Anadolu’daki köy ve kasaba hayatının tasviri olsa da, aslında bir yabancının bir uyumsuzun romanı olan “Kuyucaklı Yusuf” için, 1950’lerin toplumcu edebiyatına, Yaşar Kemal’e Kemal Tahir’e ve ardından gelen romancılara yön vermiştir. 1940’da yayımlanan ikinci romanı “İçimizdeki Şeytan” Sebahattin Ali’nin siyasal duruşunu, ideolojik kimliğini yansıtan politik roman olduğu söylenir. 1943 “Kürk Mantolu Madonna” Türk edebiyatının en çok okunan kitabıdır. Romanda ikinci Dünya Savaşı dönemini; savaşın dehşetini, taşra insanının yalnızlığını, şehir insanının yabancılaşmasını toplumun nabzını tüm gerçekçiliği ile gözler önüne serer. Tam bir başyapıttır. Üç romanın kahramanı birbirine benzer. Hayata bakışları ve inançlarıyla... İçinde yaşadıkları siyasi ve toplumsal yapının sınırlarına boyun eğmeden. Tüm romanlarında ona vurgusunu gerçek hayat biçimlendirir.
Tek partili dönemde artık ona iş vermiyorlardı. Pasaport talebi de reddedilince Hapishanede tanıştığı arkadaşı Hasan Tural’ın aracılığıyla tanıştığı Ali Ertekin’den yardım istedi 41 yaşında Bulgaristan sınırını geçebilmek için uzun süre haber alınamadı, üç ay sonra Sebahattin Ali’nin cesedi Kırklareli sınırında bir çoban buldu. Ali Ertekin’de katil... Neden katili hala sır. Son söz; Nazım Hikmet diyor ki; “Sebahattin Ali Türkiye halkının ve Türkçenin en namuslu, en vatansever, en yetenekli evlatlarından biriydi.” Gamze İyem ’in söylemiyle; “Onun başı ne öne eğilmiştir, nede meskeni dağlardır, Onun başı dik, meskeni de tüm okurlarının kalbi, aklıdır.” Ölüm tarihi 2 Nisan 1948
Sevgi ile kalın


 

Bu yazı 2396 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum