Çetin TEK

Çetin TEK

BENİM KALEMİMDEN
[email protected]

AH ŞU AYRILIKLAR OLMASA

25 Eylül 2021 - 08:28

Ayrılıklar insana her zaman göz yaşı, acı, üzüntü ve  hüzün vermiştir. Ayrılık insanoğlu tarafından asla istenmeyen bir durumdur. İnsanı adeta çökertir, mutsuz eder, duygularımızı yok ettiği gibi, yaşantımızı, umutlarımızı ve geleceğimizi  olumsuz şekilde etkiler. İnsan bir an  sessizliğe bürünür. Ayrılık daha yenidir acısı fazla hissedilmez. Fakat, biraz zaman geçtiğinde insanın içinde öyle bir fırtınalar eser ki  işte o zaman hisseder insan ayrılığın acısını. Ayrılıklar insanı  yorgun düşürür  kalbini  taşıyamazsın, tedavisi olmayan derin bir yara açar insanın ruhunda.  Sevginin ve  ümitlerin tükendiği, mutluluğun elinden çalındığı bir andır ayrılıklar. Anlatamazsın gözlerine ayrılığın acısını, damla damla sel olur akar gözyaşı.  Bir buruk  vedadır ayrılıklar insanın canını yakar ve içini acıtır. Hayatın hiç bir anlamı kalmaz  bir boşluğa düşersin, karmaşık duygular içerisine girer   boş boş bakarsın  etrafına.   İnsanın yüzüne yansır ayrılığın çekilmez ızdırabı,  her zaman zordur ayrılıkla insanın yüreğini sızlatır yakar kor ateş gibi. 
Bazen Gurbet  olur ayrılıklar,  anne, baba ve kardeşe özlem duyar insan. Doğdun, büyüdüğün topraklar gözlerinde tüter  hasretinle yanarsın.   Bir çaresizliktir esasen  yaşadığın  toprakları,  anneni, babanı, akrabalarını, sevdiğin insanları ve arkadaşlarını geride  bırakarak karnını doyurmak için gurbete gitmek son çaredir artık. Sevdiklerinden,  evinden ve memleketinden uzaklarda yaşamak her zaman zordur. İnsana hüzün verir ve  hasret çektirir. Alışır belki  insan zamanla yeni yaşadığı topraklara, fakat  hiç bir zaman bitmez insanın  doğdu topraklara özlemi ve hasreti. Dört gözle beklenir bayram ve tatiller. Bir geri dönüş heyecanı sarar  hasretini çektiği memlekete. Birde ebedi ayrılıklar vardır. İnsanı en fazla üzen ve kahreden  ayrılıklar dır. Ne kadarda özlem duysak artık ne geri gelir, nede bir daha görme şansımız olur. Sadece fotoğraflara dokunarak özlem gidermek ve sonunda gözlerimizden dökülen damlalar özlem ve hasret duygusunun bir ifadesidir. 
Bir yuvanın yıkılması son derece üzücü ve istenmeyen bir ayrılıktır.  Mutlu olabilmek ve mutluluğu yakalamak amaçlı yola çıkılarak iki kişinin hayatını birleştirerek evliliğe adım atmasıdır.  Fakat, bazen işler yolunda gitmediğinde ne yazık ki ayrılıklar  zorunlu hale gelebiliyor. Burada en büyük acıyı çeken annesiz veya babasız kalan çocuklardır. Anne ve babanın ayrılığı çocuklar üzerindeki olumsuz sosyal etkileri mutlaka olacaktır. Anne veya babanın  eksikliği  çocuklar  için her zaman yaşamın ve hayatın zorlu bir  başlangıcıdır.  Ayrılıklardan en fazla etkilenen çocukların duygusal yönü ise olumsuz bir şekilde etkilenir. Etrafı ile iletişim kurmakta zorlanırlar. Birde hayatın en büyük acısı ise  anne veya babasını kaybederek yetim kalan çocuklardır. Bu ayrılıklar  bir çocuk için  büyük yıkımdır.  Sevgilerin en büyüğü olan anne ve baba sevgisinden mahrum kalmak çok üzücü bir durumdur. Bunlar bizim çocuklarımız. Bu günün yetim çocukları  olabilirler.  Fakat,  bu çocuklar geleceğimizin güvencesidir. 
Ayrılıklar her zaman mutluluğumuza, sevincimize  gölge düşüren ve engel olan   bir dudrumdur. Çok sevdiğin bir arkadaşına, anneye, babaya,  memleketine veya yurt dışında isen vatanına özlem duyarak bir an önce sevdiklerine kavuşmak isteği ve arzusudur. Özlem duygusunun ana temelinde yatan neden ise ayrılıktır. Ayrılıklar olmasaydı özlem duygusu ve isteği de olmazdı. Ne tür ayrılık olursa olsun insanı her zaman çok üzmüştür.   Evimizde beslemiş olduğumuz  bir kuş veya can dostu olan köpeğimizin ölmesi insana büyük üzüntü ve acı vermiştir. Bulunduğumuz mahalleden başka bir mahalleye taşınmak bile  insana üzüntü verir. Oradaki arkadaşlarından, alıştığın sokaklardan, tanıdığın  yüzlerden  ve mahalleden ayrılmak insana zor gelir.  Bu duyguları yaşamak ne kadar üzücü olsa da bunlardan kaçma imkanımız olmadığına göre,  hayatımızın bir gerçeği olduğununda bilmek lazım. 
Bazen insanlar istemeyerek olsa da   yaptığı hataların bedelini insana  hayat bir şekilde mutlaka  ödetiyor. Yapılan yanlışlar ve hatalar  her zaman ayrılık  getirmiştir.  Tabi ki bunun peşinden belli bir süre sonra bir özlem ve pişmanlık duygusu  geldiğinde insanoğlu yaptığı hatayı da böylece anlamış olur. Ayrılıklar insana hiç bir şey kazandırmaz. Ayrılık kapıyı çaldığında sadece insanın elinden mutluluğu, sevgiyi, saygıyı ve dostluğu alır. Bunun yanında canımızı acıtır, yürekleri sızlatır, vicdanlarda büyük yaralar açar, huzurumuzu kaçırır  ve insanı olumsuz yönde etkiler. İnsanlar sevginin o muhteşem gücünü görerek birbirlerine karşı saygı ve sevgi beslediğinde ayrılık denen o kötü duyguyu yendiklerinde hiç bir zaman ayrılık olmayacaktır.  AH ŞU AYRILIKLAR OLMASA hayat ne güzel olurdu.

Bu yazı 1297 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum