Çetin TEK

Çetin TEK

BENİM KALEMİMDEN
[email protected]

DÖNEM DÖNEM SİNOP

09 Nisan 2021 - 15:56


Sinop ilinin yerleşme tarihi ilk Tunç Çağıyla başlamıştır. MÖ. 7. yüzyılda bir Helen Kolonasi olarak kurulan Sinop, Antik Çağ'da Karadeniz in en önemli kentiydi. Helenistik döneminde Anadolu'dan  yerli kültürleriyle, Helen ve Pers kültürlerini birleştirmek isteyen Pontus Devletinin başkentlerinden biri de Sinop'tu. Bizans döneminde yöre Ortodoks Hristiyanlığının etkisiyle dilde ve kültürde Helenleşmiştir.
 
Sinop, MÖ. 70 yılında Romalıların, MS. 395 yılında Bizanslıların,  3 Ekim 1214 tarihinde Selçukluların, 1461 yılında ise Osmanlıların hakimiyetine girmiştir. 

Romalılar Döneminde  Sinop ; MÖ. 70 yılında Roma İmparatorluğu işgal ettiği bu toprakları yeniden tanzim etmiş, Pontus Krallığını Kızılırmak tan itibaren ikiye bölerek, doğu parçasının idaresini yerli sülalelere vermiş, batı parçasını ise dorudan doğruya devletin eyaleti haleni getirmiştir. I. Theodosius zamanında    (379-395) imparatorluğunun doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılması üzerine, Sinop bölgesi Doğu Roma denilen Bizans Devleti sınırları içersin de kalmıştır. Sinop un Roma idaresine geçmesi tarihte önemli bir dönüm noktasıdır. Bilhassa Cesar zamanında Şehre maddi yardımlardan başka, yeni Roma kolonileri gönderilmiş ve genişleyip büyümesi sağlanmıştır.

Bizanslılar Döneminde  Sinop ;  Bizans devri konusunda Sinop için yok denecek kadar  azdır. Sinop'ta günümüzde harabeleri bulunan Balatlar kilisesinin 6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Justinianos zamanında Sinop'un kaleler, su yolları, köprüler ve kiliselerle geliştirildiği, ancak kısa süre sonra ortaya çıkan Arap ve İran istilalarının bu gelişmeyi durdurduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen Sinop Bizans döneminde de canlı bir ticaret merkezi olarak rol oynamaya devam etmiştir. Sinop'ta bu dönemde yapılan en önemli Bizans yapıtı Balatlar Kilisesidir. 1204 Yılında İstanbul'un Latinler tarafından zaptı üzerine Andronikos Kommen evlatlarından Aleksiyos, Ereğli'den Kafkasya ya kadar olan sahayı ele geçirerek Trabzon merkez olmak üzere Trabzon Rum İmparatorluğunun elinde kalmıştır. Sinop doğal korunaklı bir liman kenti olduğu için, Bizans döneminde de önemini korumuştur. Rusya steplerinden ya da Orta Anadolu dan gelen ürünlerin boşaltma-yükleme  merkezi durumunda olmuştur.

Selçuklular Döneminde  Sinop ; Sinop ilk kez 1085 tarihinde Selçuklu Sultanı Süleyman Şah'ın komutanlarından Karetekin tarafından Bizanslılardan alınmıştır. Daha sonraları Anadolu Selçukluları ile Büyük Selçuklular arasındaki siyası gelişmeler dolayısı ile Sinop sık sık el değiştirmiştir.  13. yüzyıl başlarında Selçuklulara  vergi veren Trabzon Rum Devleti, Selçukluların bir iç ayaklanmasından yararlanarak ödediği vergiyi kesmiş ve Sinop halkına baskı ve tecavüzlerde bulunmaya başlamıştır. Sinop halkının devletin merkezi Konya ya şikayeti üzerine Sultan İzzettin Keykavus dirlik sahibi bütün Vilayet Beylerine emir göndererek savaşa katılmalarını bildirmiştir. Büyük bir kuvvetle yola çıkan ordunun gerek hazırlığında gerek gidiş yolundan haberdar olmayan düşman Sinop yakınlarında 500 atlı ile avlanmakta olan Tekfur Aleksios'u baskın yaparak yakalamış,  yakalanan Tekfur üç gün sonra kale önüne getirilerek Sinop'un teslim olması istenmiştir. Önceleri teslim olmak istemeyen halk Tekfur'un öldürülmemesi, kimsenin canına kıyılmaması ve herkesin istediği yere gidebilmesi şartıyla 3 Ekim 1214 tarihinde kalenin anahtarlarını Selçuklulara teslim etmiştir.

Osmanlı Döneminde  Sinop ;  Osmanlı idari mekanizması içinde yer alan Sinop, Anadolu Eyaletinin Kastamonu sancağına bağlanmış, Osmanlı şehzadesi bey olarak atanmıştır. Kırım'a doğru yapılan seferlerde üs olarak kullanılmış, Karadeniz deki donanma için kışlak hizmetini görmüştür. Fatih Sultan Mehmet Sinop halkını avariz vergisinden muaf tutmuş ve Sinop kalesini beklemekle görevlendirmiştir. XVI. yüzyıl boyunca kentin vergiden muaf tutulmasının tüm sultanlar tarafından onaylanması kentin bu dönemde hızla gelişmesini sağlamıştır. 1614 Yılında Kazaklar Sinop'a saldırmış, IV. Murat devrine  kadar süren saldırılar sonucunda kaleyi ele geçirip, kenti yakıp yıkmışlardır.

Cumhuriyet Döneminde Sinop; Bandırma vapuru ile Samsuna gitmek üzere yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk 18 Mayıs 1919 günü, Sinop mutasarrıflığına tayin edilen Mazhar Tevfik Bey'i Sinop'a bırakmış, yolculuğuna gemi ile devam etmiştir. Böylelikle Büyük Ata'mızın daha Samsun'a varmadan ilk iltifatlarına mazhar olan Anadolu şehri Sinop ve Sinoplular olmuştur. Sinop ve yöresindeki Müdafaa-i Hukuk örgütlenmesi, Mazhar Tevfik bey sile zamanla güç kazanmıştır. Sinop idari teşkilat olarak merkezi Samsun olan Canik Livasına bağlanmış,  Tanzimatın ilanından sonra Kastamonu  vilayetinin sancağı olmuş, 1924 yılında Kastamonu'dan ayrılarak İl haline getirilmiştir. Milli mücadelenin kazanılması ve yeni Türkiye Cumhuriyetinin ilanından sonra Sinopluları gururlandıran en önemli gelişme, 15 Eylül 1928 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün  Sinop'u ziyareti ve bu ziyaretin yeni Türk alfabesinin öğretilmesi amacıyla ilk dersini bizzat kendisi tarafından Sinoplulara verilmesidir.
 

Bu yazı 596 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum