DOSTLUK ÜZERİNE

Dostluk çıkarsız bir duygudur. İçinde sadece sevgi ve saygı olan bir kavramdır. Dostluk anlık değil ömür boyu sürmesi gereken ilişkidir.  Dost olmak ve dost kalabilmek iyi niyet ve güvenin karşılığıdır. Gerçek dost insanın iyi ve kötü gününde yanında olan kişidir. Dost gibi görünüpte  çıkar  dostu olan insanlarda kendi menfaatleri için arkadaşlarına çelme takıp yere düşüren onursuz kişilerdir. Toprağı ekersen toprak sana cömert davranıp istediğini mutlaka verir. Gerçek dostluk duygusunu karşındaki insana  inandırırsan bir gün  çok zor anında imdadına  yetişerek mutlaka o dostluğun karşılığını alırsın.  Yalan konuşarak dost kazanmak istersen  o dost kapısı bir gün mutlaka insanın  suratına kapanır. Dostluk  dendiğinde sağlam temellere dayalı iki kişi arasında güven ve sevgi  bağının  güçlü olmasıdır. Gerçek dostluğun içinde hiç bir zaman kötülük ve iki yüzlülük  barınamaz ve  hiç bir zaman eskimez.  
Bulunduğumuz  şu çağda ne yazık ki   eskilerde kalan  o gerçek dostlukları yaşama imkanına artık  sahip değiliz. Dostlukların değer kaybettiği bir dönemde, menfaat ve çıkarcılığın ön planda tutulması  insanların bir birlerine karşı  güven duygusunun yok olmasına neden olmaktadır. Çıkar ilişkisine dayalı dostluklar hiç bir zaman kalıcı değildir. Zaten kişi amacına ulaştığında çıkar dostluğu da sona erecektir. Önemli olan dostça  ve içten samimi bir şekilde davranan insanlarla arkadaşlık kurarak gerçek dostluğu yakalamaktır. Dostluk birden elde edilen bir şey değildir. Bu benim dostum olsun demeyle dost olunmuyor.  Gerçek dostları bulmak biraz zaman alacaktır. Yıllarca arkadaşlık yaptıktan sonra insanın iyi ve kötü gününde yanında oluyorsa veya çok zor bir durumda düştüğün yerden elinden tutup seni ayağa kaldırıyorsa işte o zaman gerçek dostu buldun demektir.
İnsanlar sosyal bir yapıya sahip olduklarından her insanın mutlaka bir arkadaş çevresi vardır. Arkadaşların olumlu faaliyetlerine ve çalışmalarına  destek vererek onların gönlünü almak ve taktir etmek dostluğun kapısını açmaya yardımcı olmak demektir. Kıskançlık insanlar arasında hiç hoş karşılanmayan ve insanları son derece rahatsız eden bir  duygu biçimidir. Aynı zamanda kıskançlık  hazır bir bomba gibidir  ve ne zaman patlayacağı da belli olmayan olumsuz bir davranış biçimidir.  Bu kişilerin   hiç bir zaman samimi ve candan arkadaşları  yoktur.  İnsanlarla hiç bir şekilde diyalog  ve dostluk kuramazlar.  Aynı zamanda karakter bakımından  kıskançlık  dostluğun önünde duran  en büyük engeldir. Arkadaşlık çevresinde insanlar bir birlerine güvenmek durumunda ve  dostluğa giden yolda  arkadaşlıktan geçmektedir. Arkadaşlık  arasında yapılan her yanlış ileride yaratılacak dostluğu  zedeleyen bir tutumdur.  Gerçek dostu bulmak   sabır ve zaman  ister. Gerçek dostu bulduğunda onu sürdürmek ve devam ettirmek iki kişinin özverisine bağlıdır. Kalbi ve yüreği  güzel duygular besleyen insanlar her zaman dosttur. 
Hayatın içinde öyle gerçek dostlar var ki  hiç bir zaman insana asla  kötülük düşünemezler. Bu dostluğun içinde hiç bir  zaman bitmeyen  büyük  sevgi vardır.  Yaşadığımız dünyada bazı şeyler yok olur ve değerini kaybeder. Fakat, değerini hiç bir zaman kaybetmeyen ve her zaman  başımızın üzerinde yeri olan dünyanın en gerçek dostu  anne ve babalarımız. Hayatlarını evlatlarına adamış  ve onları yetiştirmek için  tüm gücü ile hayat mücadelesi vermiş gerçek dostlarımız. Onların yüreklerinde  evlat sevgisi hiç bir zaman bitmeyen   dünyanın en yüce varlıklarıdır. Dünyada dostluklarına güvenilecek tek insanlardır. Evlatlarına karşı  asla hiç bir kötülük düşünemezler. Anne ve baba bizleri büyüterek dostluklarını gösterdiklerine göre, bizlerde evlat olarak anne ve babaya sevgimizi ve saygımızı hatta onlara yaşlılık dönemlerinde bakarak dostluklarımızı göstermeliyiz. Çünkü bir zamanlar bizler  anne ve babaya muhtaçtık, yaşlandıklarında anne  ve babada  çocuklarına muhtaç hale geliyor.
Sadece dostlukları insanlar arasında yaşanan bir kavram olarak düşünmemek lazım. Bizlerin yaşamsal kaynağı olan bizlerden  hiç bir karşılık beklemeden insanlara kucak açarak bizlere  dostluğunu gösteren  toprak ana insanların gerçek dostudur.   İnsanoğluna  cömert davranarak her istediğini veren bir  dosttur . Doğanın hiç bir  karşılık beklemeden  insanlara  sunmuş olduğu bir hazinedir. İnsanların yaşaması için vazgeçilmez  bir mekandır. Yediğimiz ve içtiğim her şey onun eseridir.  İnsanları ve diğer canlıları besleyen büyük  bir kaynaktır. İnsanlar var olduğundan beri  yaşam boyu beraber  olmuş birbirlerinden hiç  ayrılmamıştır. İnsanlara ve diğer canlılara kucak açarak onlara her zaman anne şefkati ile yaklaşmıştır. Toprakla insan sürekli ilişki içindedir. İnsanoğlu ile toprağın dostluğu ve ilişkisi  doğuştan başlar ve ölünceye kadar devam eder.
Hayat kısa olduğuna göre  bir insanın kalbini kırmadan, kişilere dostça davranarak ve hayata her zaman olumlu bakarak,  yaşama sevincini en üst düzeye çıkartarak mutlu olmak insanların amacı olmalıdır. Tüm sohbetlerimiz eskimeyen   DOSTLUK ÜZERİNE olsun.