Çetin TEK

Çetin TEK

BENİM KALEMİMDEN
[email protected]

HAYATI SEVMEK

04 Ekim 2021 - 01:05

Hayat doğumdan ölüme kadar olan bir süreç olduğuna göre bu zaman içerisinde   hayata sımsıkı sarılarak elimizden geldiğince  ve imkanlar dahilinde hayatın tadını çıkarmak her insanın en büyük hayalidir. Eğer bir insanın kalbinde  ve yüreğinde sevgi duygusu varsa hayata bakış açısı her zaman sevmek üzerine kurulmuştur. Hayatı sevmek bir yaşam biçimidir. Temeli sağlam olan bu yaşamın    içinde kötülük, kalleşlik, iki yüzlülük ve yalancılık yoktur. Hayatın içinde bazen insanların arzu etmediği  ve yaşamak  zorunda kaldığı  acı, göz yaşı ve hüzün insanların hayatı sevmesine olumsuz yönde etkilemektedir. Hayat bir sınav olduğuna göre bu olumsuzlukları yaşamak insanoğlu için normal olduğunu kabul etmemiz  gerekir. Mutluluk insana her zaman huzur getirmiştir. Zaten insan yaşadığı müddetçe tek amacı mutluluğun peşinden koşup  mutluluğu yakalamak değil mi.?   Mutlu olduğumuzda hayatı sevmek ve hayattan keyif almak, aynı zamanda gülmek ve gülümsemek  insanoğlunun ihtiyaç duyduğu bir yaşam şeklidir.                                                 Çalışmadan ve hiç bir çaba göstermeden hayat insana hiç bir zamana sevgisini asla vermez. Bir insan mutlu olmak ve hayatı sevmek istiyorsa   mutlaka yerine getirmesi gereken  kurallar vardır. İnsan önce kendini sevecek. Eğer bir insanın içinde sevmek  duygu yoksa  hayatı da  sevemez.  İnsanın yaşamı sevebilmesi  için en önemli faktörlerin başında mutluluk duygusu gelmektedir.  Bu hissi yakalayan bir insan mutlaka hayatı da sevecektir. İnsanların  yaşamış olduğu olumsuz  duygular sonucunda  hayatı sevmek yerine mutsuz olma durumu devreye girmiştir. İnsanları mutsuzluğa sürükleyen etkenlerin başında gelen günümüzün  ekonomik şartlarının kötü oluşu ve işsizlik  kişiler  üzerinde büyük baskı oluşturarak hayatı çekilmez bir  hale getiriyor. İnsanların yaşam kalitesini artıran en önemli unsurların başında maddiyat gelmektedir. Eğer insanlar bunu sağlamakta zorlanıyor veya  yeterli parayı kazanamıyorsa hayat her zaman zor olacaktır. Hal böyle olunca da karnı aç olan bir insan hayatı nasıl sevsin ki ? 
Hayatı sevmek önce kendini, daha sonra ise  insanları  sevmekle başlar. İnsan olarak birbirimizi sevmek ve saygı göstermek barış içinde yaşamamıza vesile olacağı gibi güçlü bir toplum oluşmasına neden   olacaktır. İnsan olarak hayatı ve yaşamı sevmekle beraber insanlar sosyal bir varlık olduğuna göre toplum halinde yaşamak zorunda olduğundan arkadaşlık ve dostluklar çıkarsız ve  menfaatsiz bir şekilde  sadece sevgi ve saygı üzerine kurulması her zaman toplumlara kardeşlik ve huzur getirmiştir. Sevmesini bilmeyen toplumlar sürekli  huzursuz ve endişe içinde yaşamak zorunda kalan ve hiç bir umudu  olmaksızın yaşamını sürdüren amaçsız bir toplumdan ibarettir. Önce  iyi niyetli  olacaksın. Daha sonra ise beklentilerin  umuda dönüşmesi için çaba harcamak zorundasın. Burada insanoğlunun  en büyük isteği ve beklentisi mutlu olmaktır. Tabi ki mutluluğu yakalamış bir insanda  hayatı kendiliğinden  sevecektir. 
Hayat her zaman ne yazık ki kendini sevdirmiyor. Bazen insanın  yaşamış olduğu kötü ve istenmeyen  olaylar sonucu hayat insana acımayarak çirkin yüzünü gösterebiliyor. İşte burada insanın hayata bakış açısı umutsuzluk ve çaresizlik olarak  insanları derinden üzdüğü gibi yıpranmasına da  neden oluyor.  Gülmek ve ağlamak her  insanın kaderinde mutlaka vardır.  Hayatı sevmek veya sevmemekte insanların o anki yaşadıkları olayların sonucu olarak meydana çıkan bir tepkinin sonucudur. Hayat insanı bazen  ağlattığı gibi bazende güldürüyor. Her insan bu istenmeyen olayları mutlaka  yaşamak zorundadır. Çünkü hayatın ve yaşamın içinde olan gerçek olaylardır.  Bu olumsuzluklara rağmen hayatı  ve insanları sevmek kişilerin hayata bakışını yansıtmaktadır. 
Yaşamak dünyanın en güzel duygusudur. Gülmek ve eğlenmek insanların vazgeçemeyeceği bir tutkudur.  İnsanın en önemli serveti olan sağlık insan yaşamının sürdürülmesinde en önemli etkenlerin başında gelmektedir. İnsan önce kendi  sağlığına sahip çıkmalıdır. İnsanın yaşam kalitesini artıran ve uzun ömürlü yaşamasının başında sağlıklı olamak gelmektedir. Sağlıklı beslenme her zaman insanın sağlıklı kalmasına neden olan faktörlerin başındadır. Sağlıklı bir yaşam insana moral vereceği gibi hayatı sevmesine de neden olacaktır.   Sağlıklı yaşamın   karşılığı insanın kendini iyi hissetmesidir.  Kendini  iyi hisseden bir insanın hayata bakış açısı her zaman olumlu olmuştur. Yaşam insanlara mutluluk, huzur ve sağlık vermişse  o zaman  HAYATI SEVMEK bir tutkudur.

Bu yazı 1227 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum