KÖTÜLÜK YAPMAK

Anlaşarak bir sorunu veya problemi  çözmek varken, olayları  kin ve nefrete dönüştürülerek  iş çıkmaza girdiğinde   peşinden mutlaka bir kötülük gelecektir.  Kötülüğe prim vermemek için insanların anlaşarak sorunlarını çözmesi  medeni bir tutum ve davranıştır.   Sonuçta hepimiz bir insanız ve birbirimizi sırtımızdan vurarak  kötülük yapmak  yerine  dostluğun hakim olduğu bir ortamda  barışçıl bir şekilde  meseleyi çözerek sonuca gidilmesi  kötülük karşısında galip gelmektir. Vicdan duygusuna  hakim olunan  bir yerde veya ortamda  kötülükten bahsetmek mümkün değildir. Kötülük yaparak karşındaki bir insana zarar vermek o kişinin ne kadar zayıf karaktere sahip olduğunu gösterir. İnsani duygulara ve güçlü karaktere sahip olan bir insan asla kimseye kötülük düşünmez. Diğer taraftan, insanların çıkar, menfaat ve kıskançlık  duygusu kötülük yapmayı körükler.  Kişilerin   birbirlerini çekememesi ve  üstünlük sağlama  isteği kötülüğü bir anda harekete geçirir. Her hangi bir şeyi normal bir şekilde elde edemeyeceğini anladığı andan itibaren  karşısında bulunan  kişiye kötülük yaparak emeline ulaşmak isteyecektir. Kişilerin bu davranış biçimine  bakıldığında ise cahillik ile eş değerdedir.

Kötülük sadece insanlara karşı  yapılmıyor.  Maalesef insan olarak yaşam alanımızın bir parçası olan doğamıza akıl almaz kötülükler yapıyoruz. Ömür boyu insan ve doğa birbirinden ayrılmaz sıkı bir bağ içindedir. Şehir ortamından sıkıldığımızda   bizleri rahatlatan,  bizlere kucak açan ve temiz bir hava almamızı sağlayan ilk gideceğimiz  yer bir ağaçlık alandır. Buna rağmen,  İnsan olarak doğaya en büyük zararı ve kötülüğü biz yapıyoruz. Ormanlarımız ne yazık ki doğal nedenlerden   veya insani sebeplerden dolayı yanarak yok oluyor. Ormanlarımıza zarar  verdiğimiz diğer bir etken ise ağaç kesimi. Bunun sonucunda  ise  mevsim değişikliği yaşamamıza neden oluyor. Diğer bir unsur ise,  İnsan olarak bir türlü vazgeçemediğimiz olayların başında doğamızı çöplük haline getirmek. Elimize ne geçerse doğaya atmaya adeta alışkanlık haline getirmiş durumdayız.  Doğaya kötülük yapıyoruz da bir o kadar da çevremize düşmanlık yapıyoruz.  Herkes çöpüne sahip çıksa doğamız tertemiz kalacak.

Esasen insan olarak en büyük kötülüğü kendimize yapıyoruz. Sağlımıza zarar verecek maddeleri bilerek tüketim yoluna gidiyoruz. İnsanları kendisine esir ederek bağımlılık haline getiren,   ilk anda keyif veriyor gibi görünse de daha sonra insan vücuduna sinsice girerek belli bir zaman sonra başta akciğeri teslim alan daha sonra  tüm organları etkisiz hale getirerek  kansere davetiye çıkaran bu korkunç madde   sigaradır. Buna rağmen insanoğlunun nedense sigaraya karşı giderek artan  talebini üzülerek  görmekteyiz. Ölümle eş değer olan sigara, aynı zamanda insanın  sakat kalma  riskini de artırıyor. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkilemeye devam eden sigarayı bırakarak hem sağlımız korunmuş olacak,   hemde cebimizdeki para bir yere gitmeyecek.

Aynı dünyayı paylaşıyor  ve aynı havayı soluyoruz. İnsanlarla arkadaş ve dost  olmuşlar. Asla  insanoğluna karşı bir kötülük düşünmezler. Bizlere karşı duydukları sevgi her zaman gerçek ve samimi  olmuştur. Bu nedenle her zaman  insanın en yakın can dostu olmuşlardır.  Bizlere her zaman dostluğunu gösteren can dostlarımıza bazı insanlar tarafından hem kötülük yapılıyor hemde işkenceye maruz kalıyorlar. Bazıları can dostlarını   arabaya bağlayarak  metrelerce sürüklüyor, bazıları ise  döverek işkence yapıyorlar. Bu insanlık dışı tutuma kanunlarımız suç olarak değil kabahat olarak  görüyor. Hal böyle olunca bu vahşeti ve kötülüğü  yapanlar küçük bir para cezası ile kurtuluyor.

Sürekli kötülük yaparak bir şeyler kazanacağını sananlar her zaman başarısızlığa mahkum olanlardır.  Kötü düşünen insanlar ne zaman ve nerede ne yapacağı belli olmayan art niyetli insanlardır. Kendileri ile sürekli savaş halinde olan bu kişiler kötü ruhlarının emrettiği şekilde kendilerini yönlendirirler. Bu kişilerin kötü  niyetlerini  hissettiğiniz andan itibaren bu insanlardan  uzaklaşmak  kötülüklerden korunmanın en iyi yöntemidir. Kötü ruhlarına esir düşmüş bu kişiler ilk anda insanlara  dost gibi  görünürler. Daha sonra içlerindeki  şeytani planı devreye sokarak  insanların en zayıf anını kollayarak emellerini gerçekleştirirler. Kötülük insanları birbirine düşman eder ve bir gün mutlaka bedelini öderler.  KÖTÜLÜK YAPMAK yerine sevgi ve hoş görünün temellerini atarak dostluğu pekiştirmek kötülüğe karşı galip gelmektir.