Söz verip sözünde duran onurlu ve güvenilir insanlar her zaman sağlam duruşları ile kendilerinin dürüst ve inanılır insanlar olduklarını göstermişlerdir. Bunun tam tersi olan söz verip sözünde durmayan kişiler ise halk arasında itibarı yok olmuş, güvenirliğini ve saygınlığını kaybederek yalan konuşmayı meslek haline getirmiş, aynı zamanda hiç bir şekilde toplum arasında sözüne inanılmayan ve kişiliklerini yerle bir etmiş insanlardır. Ağızdan çıkan söz insanın karakter yapısını gösteren en önemli ölçüdür. Söz vermek yeminle aynı eş değerdedir. Verilen sözü yerine getirmek ve sözünde durmak insanların vicdani meselesidir. Bir laf vardır '' söz senettir '' kelimesi söz vermenin ne kadar önemli olduğunun en iyi göstergesidir. Söz verip daha sonra sözünü yerine getirmeyen sürekli yalan konuşarak insanları oyalayan ve iki yüzlülük gösteren kişilerden uzak durmak her zaman yararlıdır. Kendine güveni olmayan insanların başkalarının güvenini kazanma cesaretini gösteriyor olması, bir çıkar peşinde olduğunu düşünerek sözüne güvenmenin son derece sakıncalı ve aynı zamanda hiç bir sözüne itibar edilmemesi gereklidir.
Kişi olarak tutulamayacak bir söz vermek ve verdiği sözü yerine getirememek halk arasında insanın kişiliğini, güvenini ve itibarını tamamen zedeler. Eğer bir söz verilmişse verilen sözün arkasında durularak yerine getirilmişse, halk içinde saygın bir kişi olarak sözüne güvenilir, dürüstlüğü ile halk arasında sevilen ve sayılan kişi olarak her zaman yerini alır. Söz verildiği halde sözünü yerine getirmeyerek insanların duyguları ile oynamak hiçte insanlığa yakışır bir davranış biçimi değildir. Söz verip daha sonra verilen sözler unutularak kişilerin umutlarını ve hayallerini boşa çıkarmak, aynı zamanda kişileri inciterek ve gururları ile oynamanın af edici hiç bir tarafı yoktur.
Söz vermek, verilen sözü yerine getirmek insanlık adına bir şereftir. Yalan konuşarak kişileri aldatmaya yönelik verilen sözler ahlaksızlığın ta kendisidir. Söz namustur yerine getirilmesi gereken vicdani bir borçtur. söz vermek ve o sözü yerine getirmek kişinin ne kadar dürüst ve ahlaklı bir kişiliği olduğunun göstergesidir. Verilen sözden geri dönmek ise tükürdüğünü yalamaktır, bu olumsuz tutum ise insanlığa yakışmayan bir davranıştır. Söz ağızdan çıktığı andan itibaren eğer kişide mertlik varsa verdiği söze bağlı kalır, verdiği sözden hiç bir şekilde geri dönmeyerek kişiliğini ve karakter yapısını ortaya koyarak neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapar. Beynimiz bize iyi niyetli bir şekilde emrediyorsa, verilen sözde kalbin derinliklerinden geliyorsa o söz mutlaka yerine getirilir. Eğer bir insan kendine saygı duyuyorsa karşısındaki kişiye de saygı duyarak verdiği sözü mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini bilen karakter yapısı sağlam, düzgün ve onurlu insanlardır.
Aile içinde söz verme kavramları anne, baba ve çocuk ilişkisi açısından çok önemlidir. Baba veya anne tarafından çocuğa verilen sözler kesinlikle yerine getirilmesi gerekir. Eğer verilen sözler yerine getirilmezse çocuk hayal kırıklığına uğradığı gibi anne ve babaya güveni azalır ve aralarındaki sevgi bağı zarar görebilir. Çocuk olarak anne ve babadan bazı istekleri mutlaka olacaktır. Eğer çocuğunuz sizden her hangi bir şey istediğinde yerine getiremeyecekseniz çocuğunuza nedenlerini anlatarak ikna yoluna gitmek en akılcı yol olduğu gibi, en azından çocuğunuzun gönlünü bu şekilde alarak anne, baba ve çocuk ilişkisi daha sağlam bir yapıya dönüşür. Anne ve baba tarafından verilen söz bazı nedenlerden dolayı yerine getirilemediği için çocuğuna karşı bir mahcubiyet yaşanmasına neden olur ve buda anne ve babayı derinden üzer. Bir evlat anne ve babanın en değerliği varlığıdır. Çocuğunun mutlu olmasını görmek her anne ve babanın tek isteği ve arzusudur. Çocukların her isteğini de yerine getirmek neredeyse imkansızdır. Burada yapılması gereken tek şey çocuklarınıza yerine getirebileceğiniz sözleri vermek olmalıdır.
Birde söz verme olayına siyasi pencereden bakıldığında maalesef olumlu şeyler söyleme imkanına sahip değiliz. Seçim meydanlarında tüm siyasiler halka karşı cömert davranıyor. Fakat, koltuğa oturduktan sonra nedense her konuda unutkan oluyorlar. Siyaset hiç bir zaman güç değildir, sadece iktidara gelmek için bir araçtır. Gerçek güç ise siyaseti iktidara taşıyan halktır. Halkın desteği olmadan hiç bir siyaset iktidara gelme imkanına sahip değildir. Siyaseti iktidara getiren gerçek güç olan halka seçim meydanlarında verilen sözler yerine getirilmelidir. Hayatta en güzel duygu ise SÖZ VERDİĞİNDE SÖZÜNDE DURMAK olmalıdır.
FACEBOOK YORUMLAR