İnsanın ruhunda sürekli esen bir fırtınadır anılar. Rüzgar olup bizleri geçmişe doğru getirse dahi acı ve tatlı günlere yaptığımız sadece hayali bir yolculuktan ibarettir. Geçmişi yaşarken bazen sel olur akar göz yaşımız, bazen boğazımızda bir düğüm oluşur eski anıları yaşarken, bazen de kuş misali kanatlanıp yaşamış olduğumuz anılara doğru uçmak hayalden ibaret olsa da insana kısa bir mutluluk ve hüzün yaşatır. Evimizin bir kenarında unutulmuş veya bir albümün içine esir edilmiş eski bir fotoğraftır bizlere anıları yaşatan. O küçük karenin içinde geçmişin derin izlerini taşıyan o kadar çok anılar saklıdır ki sadece yapmamız gereken fotoğrafa bakarak anılarımızı tazelemek ve sonunda gözümüzden akan bir damla yaş esasen geçmişin yoğun duygusudur.
Geçmişte yaşamış olduğumuz unutulmaz anılarımız bizler için çok değerli bir hazinedir. Yılların hızlı bir şeklide geçmiş olması sonucunda geride bırakmak zorunda kaldığımız ve zamanın bizden acımasız bir şekilde çalmış olduğu anılarımızı sadece gözlerimizi kapayarak kısa olsa da hayale yolculuk yaparak yaşamamız mümkündür. Anılarımızın içinde bizlere mutluluk veren duyguların dışında bizlere acı çektiren ve ahirete göç eden yakınlarımız sadece anılarımızda değil, kalbimizin bir köşesinde her zaman bizimle yaşayacaklardır.
Geçmişe duyulan özlem insanlarda derin izler bırakmıştır. Orada yaşanmış o kadar güzel anılar var ki unutulması asla mümkün değildir. Çocukluğumuz ve gençliğimizi bırakmak zorunda kaldığımız ve bir daha hiç bir zaman gidemeyeceğimiz dönüşü olmayan bir yoldur. İnsan olarak çocukluk ve gençliğimizi hayatta bir sefer yaşarız ve daha sonra zamana yenik düşerek hayatın bizlere emanet olarak vermiş olduğu çocukluğumuzu ve gençliğimizi daha sonra bizden geri alır. Hayatın bu acımasız yüzü karşısında insan olarak maalesef elimizden hiç bir şey gelmiyor. Hayatın karşısında sadece yapabildiğimiz tek şey ise çocukluğumuzu ve gençliğimizi anılarımızda ömür boyu yaşatmaktır.
Anılarımız bazen bizleri mutlu etse de bazen büyük hüzün ve acı yaşamamıza neden oluyor. Maalesef insan ömrü sınırlı ve belli bir zaman sonra sevdiklerimiz bizleri terk ederek bizleri derinden üzmektedir. Hayata bazen gülümserken bazen de hayatın acı yüzü ile karşı karşıya kalmak maalesef yaşamın bir gerçeğidir. Sevdiklerimiz kaybetmek insanoğlu için çok büyük bir acıdır. Zaman geçtikçe ruhumuzun derinliklerinden gelen özlem, belli bir süre sonra yüreğimizin acı bir şekilde yandığını hissetmek insanı kahreden bir duygudur. Kaybettiklerimiz bizlere ne kadar acı yaşatsa da ömür boyu bizim kalbimizde yaşayacak ve anılarımızda hep bizimle olacaktır.
Geçmişte yaşamış olduğumuz mutluluklar anılarımızın en güzel tarafını temsil etmektedir. Orada bir hayat vardı ve biz o hayatı dolu dolu yaşadık. Esasen anılarımız bizler için bir tutkudur. O yılları tekrar yaşayamasak ta bizleri temsil eden bir geçmişimiz saklıdır o senelerde. Hayata ilk adım attığımız ve geleceğimizin hayalini kurduğumuz yılların başlangıcıdır. Çocukluk ve gençlik yıllarımız bizler için hayatımızın en önemli dönüm noktasıdır. Zaman o kadar hızlı bir şekilde geçiyor ki geriye baktığımızda çocukluğumuz ve gençliğimiz tıpkı solan bir çiçek gibi bizleri terk ederek o muhteşem günleri geride bırakarak hayatımızın en güzel günlerini artık anılarımızda yaşatmaktan başka çaremiz olmadığını hissetmek tabi ki çok üzücüdür. Geçmişe yolculuk yapmak ve geçmişi yaşamak insana mutluluk ve huzur verse de ancak hayal gücümüzü kullanarak yolculuk yapma imkanına sahibiz.
Anılarımız ve hatıralarımız geçmişin aynasıdır. Esasen geçmiş zaman ruhumuzda hep canlılığını koruyan ve geçmişe gitmenin en yakın yolu ise rüyalarımız dır. Geçmişe baktığımızda insanı en fazla etkileyen çocukluk arkadaşımızdır. Hayatımızda her zaman özel bir yere sahiptir ve sokak aralarında oyun oynarken bazen kavga etsek dahi hiç bir zaman küsmeyen gerçek arkadaşlıktır. Anılarımızın en güzel yerini temsil eder çocukluk arkadaşımız. Belli bir zaman sonra çocukluk anılarımızın mutluluğu sona erdiğinde herkes ayrı yerlere gittiğinde belki yıllar sonra karşılaşırız ümidi ile çocukluk arkadaşlığı böylece sona ermiş olur. Üzüntü, keder, hüzün, sevinç, sevgi ve mutluluk bu hayatın içinde olan ve her insanın yaşadığı olumlu veya olumsuz duygular olmasına rağmen UNUTULMAYAN ANILARIMIZ içindedir.
FACEBOOK YORUMLAR