Erkan Turan

Erkan Turan

PARANTEZ
[email protected]

11 AYIN SULTANI HOŞ GELDİN!...

15 Nisan 2021 - 13:16

11 AYIN SULTANI HOŞ GELDİN!...
(Köşe yazım)
Allah'û teala Bakara süresinin 183. ayetinde, Orucu farz kıldığını bildirmiştir...
"Ey iman edenler Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı."
Allah'ın bizlere bahşettiği bütün aylar ve günler mübarek ve kutsaldır. Buna rağmen Müslümanlar " Üç aylar" olarak adlandırdığımız Recep-Şaban ve Ramazan aylarını daha mübarek ve kutsal saymıştır...
İnananlar bu aylarda ibadetlerini yoğunlaştırarak, günahlarından arınarak, Allah'a olan kulluk görevlerini, daha içten ve inanç dolu duygularla yerine getirmeye çalışırlar.
Ramazan ayı, İslam takviminin dokuzuncu ayıdır. KUR'AN'IN indirilmeye başladığı bu ay, en kutsal aydır.
Ramazan ayında, Müslümanlara 30 gün süresince oruç tutmaları farz kılınmıştır.
Oruç bir fedakarlık ve feragat sembolüdür. " Tok, açın halini bilmez " derler. Bu bir aylık disiplin kursu, zenginlerin hislerini yumuşatır. Gerçekten Müslümanlar ramazan ayında her zamandan daha çok fakirleri düşünürler. Bu ayda fakirlere zekat, fitre ve bolca sadaka verilir...
İslam'a göre oruç: insana iç disiplin kazandırmayı, kötülüklerden sakındırmayı, kin ve öfkeden uzaklaşmayı amaçlayan bir ibadettir.
Bu mübarek ayda, sevgi, dostluk ve kardeşlik duygularının yaşandığı, hoşgörü ve yardımlaşmanın doruk noktaya ulaştığı huzur ve bereket dolu günlerimizdir.
İslam dininde oruç, ergenlik dönemine ulaşmış tüm Müslümanlara emredilmiştir. Yine Bakara süresinin 185. Ayetinde açıkça emredilmiş olan oruç, ramazan orucudur.
" Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler bu ayda oruç tutsun. Kim o anda hasta, dayanamayacak kadar yaşlı ve yolcu olursa, oruç tutmasın. (tutamadığı günle sayısınca) başka günlerde kaza etsin...
Oruç tutmak sağlığı ve yaşamı için tehlike yaratırsa, otuz günlük orucunun bedeli karşılığı fidye ödemek zorundadır. Ramazan ayı için belirlene fitre değerinde her gün (30 gün) bir fakiri doyuracak kadar para ödemesi gerekmektedir... Ödeyemeyecek kadar fakir olanlar ödemek zorunda değillerdir. Çünkü onlara sadaka, fitre ya da zekat vermek gerekir.
RAMAZAN ORUCU, HZ. MUHAMMED'İN MEKKE'DEN MEDİNE'YE HİCRET EDİŞİNDEN İKİ YIL SONRA FARZ KILINMIŞTIR.
SADAKA; Bir karşılık beklemeden muhtaçlara yapılan yardımlar ve bağışlara sadaka denmektedir.
Sadakanın amacı; toplumsal dayanışmayı sağlamak, paylaşmayı teşvik etmek, haksız kazancın ve dilenciliğin önüne geçmektir.
Bütün dinlerde dua ve orucun yanı sıra sadaka vermek övülmüş ve tavsiye edilmiştir.
Aynı şekilde ramazan ayının sonuna sağlıkla erişen ve temel ihtiyaçları dışında yeterli maddi imkana sahip olan Müslümanlar zekat ve fitre verirler.
Böylece yoksullar da bayram sevincini yaşarlar. Bu bir çeşit oruç ve ibadetlerini yerine getirmenin, bayrama sağlık içinde erişmenin şükrüdür...
Allah kimseye kaldıramayacağı yük vermez; yük verdiğini de mutlaka kaldıracağı bir güçle destekler.
İnsanlar davranışları ve düşüncelerinin karşılığında hak ettiklerini mutlaka Allah'tan görürler.
Kulun kula davranışı, Tanrı'nın kula olan davranışına bir ölçüt teşkil eder. Yani insan çevresindekilere iyilik ederse, Tanrı'dan iyilik, kötülük ederse cezası olarak kötülük bulur. Bizi takdir edip değerlendiren Allah'ın işine kimse karışamaz.
Her şeyi bilendir. Kullar ancak O'nun izni nispetinde sezerler.
Allah'ın kuluna ve kulun Allah'a yakınlığı özel ve ilahi bir ilişkidir. Onun için Allah'la kul arasına başka bir kulun girmesi yanlıştır.
Bir kimseyi başarıya götüren etmenlerin başında inanç gelir. İnançsız kişi toplumda denizden çıkmış balık gibidir. Ne yaptığını ve ne yapacağını bilemez. İnançlı kişi Allah'ı bilen kişidir. Gerçek inanç insanı daima yapıcı kılar. Bu nedenle atalarımız Tanrı inancına büyük önem vermişlerdir. Türk toplumunda, geleneksel olarak Allah'ın büyüklüğüne içten bir inanç vardır.
İnanç, ibadet, yaşamak güzeldir. Yaşanmaya değer. Evet, ama kimin için güzel ve yaşamaya değer?... Öyle insanlar var ki, bu dünyada ıstıraplar içindedirler...
Az sıkıntı mı var bu dünyamızda?... Açlık, yoksulluk, sefalet var, sıkıntı ve ıstırabın her türlüsü var.
Hastalıklar, acılar birbirlerini kovalayabilir. İnsanların birbirlerine karşı düşmanlıkları, kıskançlıkları, kinleri, akarsuların tutunmak isteyen taşı sürüklemeleri gibi, bizi yuvarlayıp götürebilir.
İslam dini, birlikte yaşama ve hoşgörü kültürünü yaymayı, insanlar arasında ayrımcılık yapmaya son vermeyi, tüm insanlığı tehdit eden ahlaki yozlaşmayı ve adaletsizliği ortadan kaldırmaya ister.
Bundan dolayı da Kuran-ı Kerim, zulmetmeyi, böbürlenmeyi, bozgunculuk yapmayı, başkasının arkasından konuşmayı, gururlanmayı, yetim, yoksul ve kimsesizlerin hakkını yemeyi şiddetle yasaklar.
Hz. Peygamber, insanlara şefkat, merhamet ve hoşgörü ile davranmış ve onların farklı özelliklerini bir zenginli olarak görmüştür.
Mübarek Ramazan ayı ülkemiz ve milletimiz için hayırlara, bereket, huzur ve barışa vesile olmasını, tutulan oruçlar, ibadet ve dualar yapılan iyilik ve Allah rızası için yapılan yardımlar, sadaka ve fitreler Allah katında makbul olsun...
RAMAZAN AYINIZ MÜBAREK OLSUN!..

 

Bu yazı 661 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum