Erkan Turan

Erkan Turan

PARANTEZ
[email protected]

VATAN ELDEN GİDERSE...

10 Haziran 2021 - 17:52

(Atatürk'ün Anılarından):
"10 Haziran 2021 Perşembe günü yayımlanacak 'AJANS SİNOP GAZETESİ' için hazırladığım 'Köşe Yazım':
(...) ATATÜRK, Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçtikten ve Erzurum Kongresi' ni yaptıktan sonra Sivas'a dönmüş, orada ikinci kongreyi açmıştı. Bu sırada lise binasında yatıyor, çalışıyor, toplantılar yapıyordu. En basit ihtiyaçlarını bile temin edecek halde değildi; bazı geceler sabahlara kadar küçük petrol lambasının cılız ışığında çalışıyordu. Bir aralık lise binasına baskın yapılacağı ve Atatürk'ün yakalanıp asılacağı hakkında şehirde haberle dolaşmaya başladı...
Atatürk'ün hizmetini, dürüst ve temiz ruhlu, fedakar bir Türk genci yapıyordu. Bu delikanlının babası gizli ve sık sık geliyor; oğluna:..
Etme, eyleme; evine dön; bugün yarın şehir basılacak; Mustafa Kemal ve Arkadaşları yakalanacak. Onlar her şeyi göze almışlar; sen aileni düşün." diyordu.
Atatürk bu geliş gidişin farkına vardı; bir gün delikanlıyı yanına çağırdı ve sordu: " Sık sık sana gelen kimdir? "
"Babam!..."
"Ne istiyor?..." Delikanlı her şeyi anlattı.
O zaman Atatürk, ona doğru biraz daha ilerledi; elini omzuna koydu ve dedi ki:
"Hizmetinden memnunum, fakat baba hakkı büyüktür. Madem ki razı olmuyor. git!... Fakat babana söyle, VATAN ELDEN GİDERSE EVLADIN NE ÖNEMİ KALIR?" (Niyazi Ahmet Banoğlu; Nükte ve Fıkralarla Atatürk, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 1981)
BU MİLLET O KADAR ZENGİN DEĞİL:
(...) Atatürk halkın savaş sonrasında da devam eden yoksulluğunu yenmek için çok çalışştır. Her kaynağın en verimli biçimde değerlendirilmesi için ekonomik kalkınma seferberliği başlatmıştır.
Bir taraftan yeni ekonomik kaynaklar yaratılmasına diğer yandan da tasarruf bilincinin yerleşmesine çaba harcamıştır. Buna özen gösterenleri de takdir etmiştir. Aşağıdaki anekdot, Atatürk'ün bu konudaki düşüncelerini yansıtan güzel bir örnektir:
Bir tarihte Atatürk Ege vapuru ile Mersin'e gitmiş. Dönüşte vapur Fethiye'de durmuş. Kasabada halk şenlik yaparken, gemilerden de havai fişekler atılıyormuş. Kendisine eşlik eden Zafer Torpidosu' nda bulunan Atatürk, donanmanın şenliklerini seyrederken, kumandanlardan biri, Zafer torpidosu kumandanına bir torpil atmasını söylemiş. Torpido kumandanı:
"Hay hay efendim," demiş, "Yalnız bir torpilin değeri elli bir liradır. "
Bunun üzerine Atatürk:
"Vazgeçin torpil atmaktan, bu millet o kadar zengin değildir."
Ve torpido kumandanına dönerek:
"Sizi kutlarım." diye iltifatta bulunmuş. (Genel Kurmay yayınları 1988)

 

Bu yazı 1307 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum