Kitabın Yazarı: Salih KOÇ (Tunç Yayıncılık)
SİYASAD derneğimiz üyelerinden şair ve yazar Salih Koç arkadaşımın bana okumak üzere gönderdiği dokuz adet kitabını peş peşe okudum ve söz verdiğim üzere tanıtımını yapıyorum.
Kitapların tamamı Tunç Yayıncılık tarafından basılmıştır. Basım sıralamasına göre ele alırsam:
“Bir Yolunu Bulmuştuk, (Temmuz 2020, 144 Sayfa)” tamamına yakını şiir ve sonunda birkaç yazıya yer verilmiş bir kitap olup şairin: “… Ülkemizdeki kırk bine yakın köyün neredeyse yüzde doksanından fazlasında okulların bulunmadığı bir dönemde fikir babalığını Mustafa Kemal Atatürk’ün, siyasi mücadelesini Hasan Ali Yücel’in, uygulama yükünün İsmail Hakkı Tonguç ve yakın mesai arkadaşlarının çektiği çalışmalarından biri olan Köy Enstitüleri’nin neden kapatılmak istendiğinin şiirsel dille anlatımıdır” diyor. Örneğin “Sunuş” şiirinde bu konuda ciddi bir araştırma yaptığını ve yaşayan Köy Enstitüsü çınarlarını tek tek bulup fikirlerini almasını anlatır. Yine “Şu Kısacık Ömründe” şiirinde Köy Enstitüleri için geride çok derin izler bıraktığını, kıymeti bilinmese de dünya eğitim tarihine altın harflerle yazıldığını söyler. Son olarak da yaşadığı bir hayal kırıklığını alalım: “Oluverdik Öğretmen Lisesi” şiirinde 1970’li yıllarda öğretmen olmak ümidiyle Öğretmen Okulları’na giren öğrencilerin bir yasa değişikliği ile birdenbire okulları Öğretmen Okulu yapılıp kendilerini lise mezunu yapanlara sitemini yazar. Kitabın sonunda da yaşayan Köy Enstitülü öğretmenlerin veya onların çocuklarının yazdığı anılara yer verilmiştir.
“Bir Meşe Ağacının Hikayesi, (Aralık 2021, 79 Sayfa)” yirmi üç adet kısa hikâyeden oluşmuş, genellikle çocuklara yönelik bir kitaptır. Kitabın adını alan öykü, bir meşe ağacının tohumdan itibaren nasıl meydana geldiğini, “Ekmeğin Masalı” ise buğday tanesinin ekmek haline nasıl geldiğini anlatır.
“Tilki Osman, (Aralık 2021, 79 Sayfa)” tek bir öykü olup lakabı Tilki olan birinin yaşam öyküsüdür. Köyde yaşayan Tilki Osman’ın oğullarına bir ev yaptırıp evlendirme isteği, damat ve gelinin düğün heyecanı, tam da bu sırada evlerinin kundaklanıp yakılmasının anlatılması ile başlıyor. Tilki Osman lakabı gibi kurnaz olduğundan, bu işin köpeklerinin de öldürülmesiyle bir kundaklama olduğunu hissedip karakola da durumu bildirir ve kendince önlemini alır. Yine bir düğün öncesi kurduğu domuz kapanına kundakçı yakalanacak, iş ortaya çıkacaktır.
“Ekmeğin Masalı, (Haziran 2022, 64 Sayfa)” on iki adet çocuk masalından oluşmaktadır.
“Ağaçkakan, (Haziran 2022, 64 Sayfa)” da on dört masaldan oluşmaktadır. “Ağaçkakan” öyküsünde olduğu gibi kendini çocuklara tanıtan kuşu, “At ile Eşek”te iki hayvanın konuşturulmasını, “Pulsuz Dilekçe”de okulda çocuklara bir dilekçenin nasıl yazılacağı anlatılmaktadır.
“Çakır Dedem, (Nisan 2022, 63 Sayfa)” on beş kısa hikâyeden oluşan ve ağırlıklı olarak dedesinin, köyünün, çocukluğundan parçaların ve komşularından anıların anlatıldığı bir kitaptır. “Ninem” bölümünde dedesinin ağzını tutamayarak ninesine yaptığı bir şakanın sonucunda karısının yataklarını ayırmasından dertlenmesini okuruz. “Dedemin Eşeği”nde yaşlanan eşeklerini satmış olmanın evde yarattığı boşluğu, “İğne Korkusu”nda dedesinin aşı korkusundan askerde bile nasıl aşıdan kaçtığını, “Sultan Hemşire”de ise onu lafa tutarak hissettirmeden iğnesini vuran hemşirenin marifeti ve dedenin bu korkuyu yenmesini okuruz.
“Oltadaki Balık, (Nisan 2023, 64 Sayfa)” yine on sekiz öyküden oluşan bir kitap… Yazar, İstanbul’da yaşadığı halde Şile ve deniz kıyılarını hiç görmediğini, “Falcı”da köyde herkesi fal bakarak kandıran birinin sonunda yakalanıp cezalandırılmasını, “Eğreti Demokrasi”de ise ilkokul çocuklarına bir hafta ara ile görev yapacak sınıf Başkanı ve Yardımcısının açık oyla seçtirerek demokrasiyi anlatmaya çalışan bir öğretmen ile bunu o yaşlarda bile kurnazlıkla kullanan çocukları anlatıyor.
“Bir Zamanlar, (Ocak 2023, 63 Sayfa)” kitabında ise on dört öyküde öğretmenlik dönemi anılarının bazılarına yer veriyor. “Tuzsuz Helva”da bir yeni gelinin çok güzel pişirdiği helvaya tuz katılıp katılmayacağı ikilemi yaşamasını, “Tükenmez Kalem”de ise çocukluğunda tükenmez kalem özlemi çekmesini ve onun hiç bitmeyeceğini sandığını, “İlk Baca” öyküsünde tayin olduğu doğuda bir köyde evlerde hiç baca olmamasına şaşırıp buna çözüm bulma çabalarını ve bunun köyde bir ilk olarak önemini, “Çakmak” öyküsünde de Atatürk tarafından köy muhtarlarına bir hediye verilmesinin istenmesi üzerine onlara verilen ve adına “Muhtar Çakmağı” denen çakmağın öyküsünü okuyoruz.
Son kitabı ise “Küçük Baldız, (Şubat 2024, 80 Sayfa)” olup öğretmenlik yaptığı dönemlerdeki yedi anıya yer veriliyor. Kitaba adını veren öyküde karısının küçük erkek kardeşini sanat öğrensin diye yanına alan eniştesinin onu her yönden eğitmeye çalışmasını, köyde köylü gibi, şehirde şehirli gibi davranmayı öğretmesini, ama saçlarını uzatmasının önüne nasıl ustalıkla geçtiğini anlatır. “Bir Yudum Mutluluk”ta ise genç yaşlarda tayin olduğu bir köy okulunda Kaymakamı bile karşısına almak pahasına dik başlılığını, sözünü esirgememesini ve buna rağmen Kaymakam ve diğer kurum amirlerinin de yardımıyla çok mutlu olacağı işleri yapmanın gururunu anlatıyor.
Evet; dokuz kitabı birden özetlemek oldukça zor olsa da görevimi yaptığımı düşünüyorum. Salih Koç öğretmen çok üretken biri, kısa zamanda çok sayıda kitap çıkarması da bunun göstergesi. Birden fazla şiir kitabı olduğunu biliyorum. Diğerleri ise çoğunlukla çocuklara, yani “öğrencilerine” yönelik kitaplar… Onların bu kitapları okuyabilmeleri için öğretmen arkadaşlarına ve okullara gönderdiğini de biliyor ve onu kutluyorum. Emeğine sağlık diyorum.
İyi okumalar dileği ile. (6.10.2024)