Doğan ÖZDEMİR

Doğan ÖZDEMİR

" EMEKÇİNİN KÖŞESİ "
[email protected]

Sinop'ta hak arama ve direniş haftası

29 Nisan 2024 - 11:37

Nisan ayında güzel kentimiz birbirinden önemli etkinliklere sahne oldu. Bunlardan belli başlılarını kısaca sıralayalım:
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı halkın katılımı ile coşkuyla kutlandı. Ata’mızın tüm dünyada bir ilk olarak çocuklara sunduğu bu bayram aynı zamanda kurtuluş hamlesinin başladığı, ülkenin savaşın içinde yer aldığı sırada yüce meclisi açık tutarak halk iradesinin her şeyin üstünde olduğunu gösterdiği en güzel bayramlardan biriydi. TBMM halkın iradesinin temsil edildiği, egemenliğin kayıtsız koşulsuz halkın olduğunun onaylandığı bir yerdi. “Bir yerdi” derken üzüntümü anlamış olmalısınız. Çünkü şimdi savaş sırasında bile kararların alındığı bu meclis halkın değil, tek bir kişinin kontrolündedir. Tüm bu olumsuzlukların farkına varan halkımız 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde demokratik parlamenter sisteme geri dönülmesi ve erkler ayrılığının yeniden etkin hale gelmesi gerektiğine olan inancını ülke haritamızın kırmızıya boyaması ile göstermiştir.
İkinci olarak, 26 Nisan 1986 yılında Çernobil’de meydana gelen Nükleer Santral patlaması, bin Km’den fazla uzaklığa rağmen ülkemizin özellikle kuzey kıyılarındaki yerleşim merkezlerinin radyasyondan etkilenmelerine ve sonrasında başta kanser olmak üzere ölümcül hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Ülkemizde Akkuyu’da halkın tüm direnişine rağmen nükleer reaktör kurulması işi iktidar tarafından başarılmıştır! Üstelik bu santral, toprağımızın adeta Rusya’ya terk edilmesi, burada hiçbir söz hakkımızın olamayacağı, yıllarca Ruslar tarafından işletilip bize istedikleri fiyattan zorla elektrik satacaklarını görmezden gelerek, tepkileri yok sayarak başarmıştır. Şimdi aynı koşullarda Sinop halkının yıllarca haklı direnişine rağmen bir nükleer santral daha yaptırmak istenmektedir. Oysa buraların imar haritalarında bu santralin yeri bile gözükmezken…
Sayın Belediye Başkanımız Metin Gürbüz’ün dün olduğu gibi bugün de nükleer santrale hayır çıkışı, tüm halkımızın beklediği ve onur duyduğu bir hareketti. Konunun inceliklerini bilerek yaptığı konuşma halk tarafından diğer nükleer karşıtı arkadaşların konuşmaları gibi coşkuyla alkışlandı. Özellikle kendilerini yasalardan güçlü gören mafya kılıklı kişi ve kurumlara karşı son gücüne kadar direneceği sözünün altı çizilmelidir.
Seçimin ertesi günü makamını özleyeceğini de söyleyerek sahaya inen bir başkanımız var. Her olayı yerinde görüp, inceleyip sorunları çözmeye uğraşıyor. Elbette aracın önü ne tarafa giderse arkası da o tarafa gideceğinden ekibi de onun yanında… Bizler de elimizden geldiğince onun programında olduğunu varsaysak bile dileklerimizi, eksik gördüğümüz konuları kendisine sözlü ya da yazılı olarak ileterek görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Sinop başta olmak üzere tüm yurdumuzda bundan sonra daha güzel günler göreceğimize olan inancımız da artıyor.
Son olarak 27 Nisan’da kutlanan Dünya Veteriner Hekimler Günü’ne değineyim. Bu mesleğin üyesi olmaktan her zaman onur duydum, meslekte bu yıl 45. Yılımı da kutlayacağım. Memurluğunu, idareciliğini, serbest klinik çalıştırmayı, Oda ve Dernek yönetimlerinde yer almayı, İl Temsilciliği yapmayı mesleğime duyduğum derin sevgi ile en iyi şekilde yapmaya çalışıp emekli oldum. Mesleğimizin ana sorunlarından biri bakanlığın yanlış politikaları sonucu Veteriner Hekimliğinin büro memurluğu haline sokulmasıdır. Meslek neredeyse yetkileri sürekli kısıtlanarak olması gereken alanlardan çekilmekte ya da yetkisizleştirilmektedir. Meslektaşlarımız görevleri başında saldırıya uğramakta, yaralanmakta ve can vermektedir. Sağlıkta şiddet yasasına alınmamızı ve yasanın çok daha güçlü olarak uygulanmasını istiyoruz.
Bunun yanında en önemli sorunumuz memur ve emekli olarak hangi sınıfta olduğumuzun net olarak belirlenmemesi sonucu ekonomik ve çok ciddi boyuta varan hak kayıplarımızdır. Veteriner Hekimler yasal olarak “Sağlık Sınıfında” yer almakta iken ödemelere gelince “gömlek uymadı pantolon verelim” örneği başka bir sınıfta sayılarak maaş verilmektedir. Sağlık sınıfında olan “Doktor, Diş Hekimi, Eczacı ve Veteriner Hekimleri” iş maaşa gelince “Veteriner Hekimleri Hariç” sihirli sözcüğüyle diğer mesleklerdeki arkadaşlardan daha az maaş ve emekli maaşı almaktadır. Bu haksızlık için yıllardır yapılan mücadelemizde iktidar duvarına çarpıp hep yok sayıldık! Her kurum gün geçtikçe bazı haklar alırken bizim meslekte yıpranma ve fiili hizmet başta olmak üzere sürekli hak kaybı olması ilginçtir!
İşte 27 Nisan’da tüm dünyada kutlanan Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nde başta emekli meslektaşlarımız olmak üzere sağlık ve ekonomik durumları elveren binlerce arkadaşımız Ankara’ya Ata’mızın huzuruna hem saygı çelengi bırakmaya hem de haklarımızı istemeye, O’na şikâyette bulunmaya gittiler. En üst kuruluşumuz başta olmak üzere resmi kuruluşlarımız işin başındaydılar. Umarız bu kez yaşadığımız ekonomik haksızlıklar başta olmak üzere diğer haklarımızı bir an önce alırız.
Şimdilik güzel kentimizin güzel insanlarına direniş ve hak arama çalışmalarında başarılar dileğiyle.
 

Bu yazı 233 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum