Kitabın Yazarı: Fatih AKIN
(Kum Saati Yayınları, 1. Baskı-2006, 280 Sayfa)
Bir yüksek lisans tezi olan bu kitap tarihsel süreci içinde ülkemizdeki azınlık politikalarını, azınlık hak ve sorumluluklarını, İmparatorluktan Cumhuriyete ve bu güne kadar bu konularda yaşanan hukuksal değişimleri inceliyor. Bir tez olmasına rağmen rahatça okunabiliyor ve oldukça geniş açıdan bir bakış getiriyor. Ayrıca içimizde bir acı olarak kalan Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül 1955 olaylarını da değişik bakış açılarından bize sunuyor.
3 bölüm halinde düzenlenmiş kitabın her bölümü sonunda kısa ve öz bir değerlendirme bölümü de var. 1. Bölüm: “Millet Sisteminde Azınlık Statüsüne Geçiş” olup Osmanlı dönemini, Mondros ve Lozan Antlaşmalarını ve DP dönemine kadar olan azınlık statü ve politikaların özetliyor.
“Mondros içine ustaca gizlenen, Sevr Barışında gizleme gereği bile duyulmadan alenen önümüze konulan siyasi ve sosyal içerikli dayatmaların geneli Osmanlı tebaası olan azınlıkların statülerini yükseltmeyi, siyasi, dini, sosyal, hukuki ve ekonomikkoşulları iyileştirmeyi ve Türklerle aralarındaki “kaldıysa” bağları tamamen koparıp, Osmanlı topraklarındaki etnik ve mezhepsel farklılıkları kaşımayı amaçlayan içerikteydi.”
“Mondros Ateşkesi ve arkasından gelen işgaller döneminin Anadolu’daki en önemli ve en kalıcı etkisi Müslüman Türkler ile Gayr-i Müslim azınlıklar arasına yeniden düzelmesi mümkün olmayan ayrılıkların girmesidir.”
2. Bölüm: “DP Dönemi Azınlıklar ve Azınlıklara Yönelik Politikalar”dır. Burada özellikle 6-7 Eylülolaylarını hazırlayan nedenlere, Kıbrıs sorunu, Menderes’in politikaları, suçun “komünistlere”yüklenmesine, 6-7 Eylül olaylarından sonra alınan önlemlere, TBMM’nde bu olayların görüşülmesi ve Yassıada Mahkemelerinde 6-7 Eylül Olayları Davasına yer veriliyor.
“Osmanlı Devletinin fiilen sona erdiği Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında işgalcilerin en büyük destek ve yardımcıları da yıllarca aynı topraklarda Müslümanlarla beraber yaşayan Gayr-i Müslimler olmuştur. Türk Bağımsızlık Savaşı sona erdikten sonra yeni Türk Devletindeki azınlıkların statüleri Lozan Barış Antlaşmasıyla belirlenmiştir.”
Bu süreçte 1930’lara kadar Ulusçuluk akımları yavaş yavaş ortaya çıkarken bu tarihten sonra hızlanmış ve azınlıklarda kalkışmalar ya da hak istemelere yol açmaya başlamıştır. 6-7 Eylül olaylarının “Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti” tarafından yaptırıldığı iddia edilirken iktidar ise işi solcuların üzerine yıkmıştır. Derin Devlet tartışması ise halen akıllardadır.
3. Bölüm: “AB Sürecinde Türkiye ve Fener Rum Patrikhanesi”dir. Bu bölüm de dikkatle okumaya değerdir. Ekümeniklik talebi, Ruhban Okullarının açılması ve Özerklik talepleri, patrikhanelerin misyonerlik çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler veriliyor. Ayrıca AB ile Uyum Yasaları konusunda yukarıda sayılan konularda ülkemizden sürekli tavizler istendiği de unutulmamalıdır.
Yazar; “Amacımız, bu topraklar üzerinde yaşayan dini, ırkı ve mezhebi ne olursa olsun aynı idealleri paylaşan insanların kardeşçe, barış ve hoşgörü içinde yaşamalarına birazcık da olsa katkıda bulunmaktır” diyerek amacını özetliyor.
Bu kitabı tüm kitapseverlerin okumasını öneriyorum.
İyi okumalar dileği ile. (3.6.2023)