İnsan olmanın en önemli basamağıdır merhametli olmak. Merhamet insanın ruhunda olan en güzel duygular arasındadır. İnsanlığın asla vazgeçemeyeceği en önemli değer merhamettir. Vicdan sahibi insanlar kalbinin derinliklerinde hisseder merhameti. Hiç bir çıkar karşılığı olmayan, sadece insanlığın gerektirdiği bir yaklaşımdır merhamet. Kötülüğün tutsağı ve esiri olup merhametten uzaklaşmak o insanın en zayıf yönüdür. Merhametli bir yüreğe, vicdanlı bir kalbe ve dost bir ele sahipse işte o insan kendisi ile övünmeli ve gurur duymalıdır. Gökteki yağan yağmur toprağa nasıl merhamet ederek bir bitkinin filizlenerek büyümesine sebep oluyorsa, sevgiye muhtaç olan ve bir kenarda aç kalmış insana merhamet etmek ve dost elini uzatarak ona hem sevgisini vermek hemde karnını doyurmak insanlığın en yüce duygusudur. Bir insanın çektiği acının en belirgin tarafı ya göz yaşıdır yada yüz ifadesidir. İnsanların acısını paylaşarak biraz olsun hafifletmek ve göz yaşını dindirmek insanlığın gerektirdiği en kutsal yönü yine merhamettir. Maalesef her insan hayatının yaşam bölümlerinde acı ve göz yaşı ile karşı karşıya kalmakta. Bu anda çok zor durumda olan insanlara yardım etmek onların dertlerini dinleyerek çare aramak ve bulmak merhametli vicdanlara sahip olan insanlarla ancak mümkün olur. Merhametli olmanın ilk hedefi insanları sevmektir. Sevmeyi bilen her insanda merhamet duygusu yüksek olduğundan çaresizlik içinde kıvranan insanların her zaman sesi olmuştur. Eğer güzel bir kalbe sahipsen merhanet her zaman insanın yanı başındadır. Önemli olan bütün insanlığa ve tüm canlılara merhametle yaklaşmak insanlık gereğidir. Merhametli insanların işi sadece iyilik yapmak değildir. Kötü yola düşmüş bir insanı düştüğü yerden dost elini uzatarak oradan çıkarmaktır. Hiç bir şey asla merhametli olmak kadar güzel duyguya sahip değildir.
Diğer taraftan hayvanlara merhamet göstermek insanların en önemli görevi olmalıdır. Onlara eziyet etmeden iyi davranmak esas olmalıdır. İnsanlar gibi konuşma yeteneği olmadığından dertlerini açıklama imkanına sahip değildirler. Dostlarımıza merhametli yaklaşarak karınlarını doyurmak ve susuz bırakmamak sevapların en büyüğüdür. Hayvanlara eziyet etmek insanlık dışı bir hareket olduğu gibi, merhamet duygusundan yoksun olan kişilerin yapmış olduğu ahlak dışı bir davranıştır. Hayvan sevgisi olan bir insanda merhamet duygusu daha güçlüdür. Tarih boyunca insanoğlu hayvanlardan yararlanarak onlardan sürekli fayda görmüştür. Köpek dostlarımız insanların en yakın dostudur. İnsanlara karşı sürekli sevgi besleyerek dost olduklarını her zaman göstermişlerdir. Onlarda bizim gibi bu dünyada yaşıyor. Aynı havayı soluyor ve teneffüs ediyoruz. Sadece aramızdaki fark onların bizlere muhtaç olmasıdır. Bizden istedikleri sadece karınlarının doyurulması ve sevgidir. Merhamet duygusu içersin de bu dostlarımıza sahip çıkarak onlara iyi davranmak bir insanlık görevidir. Benimde üç tane can dostu köpeğim vardı. Maalesef biri hastalanarak öldü ve o üzüntüyü ve acıyı tarif etmek mümkün değil. Onların dostluklarını gördükçe insan onlara daha fazla bağlanıyor. İtiraf etmem lazım ki onlardan çok şey öğrendim. Gerçek dostluğu görmek isterseniz sadece bir can dostu sahibi olmak yeterlidir. Çünkü onlar sahiplerini asla terk etmiyor, aldatmıyor, ihanet etmiyor ve kalleşlik yapmıyor.
İnsan olarak doğaya merhametli davrandığımızı söyleyemeyiz. Çünkü elimize geçen her şeyi doğaya atarak kirletiyoruz. Bu nedenle de doğa adeta yalvarıyor ve insanoğlundan merhamet bekleyerek artık pisliğinizi bana atmayın ben çok kirlendim diyerek isyanını belirtiyor. Ne yazık ki doğadaki ağaçlarımıza da merhamet gösteremiyoruz. Sürekli bir ağaç kesimi yapılarak doğamızın dengesini bozuyoruz. Bunun karşılığı da doğa bizden intikamını alarak insanoğluna büyük ders veriyor. Artık ülkemiz yeterli yağmuru alamadığından çölleşmeye doğru gidiyoruz. Bunun sonucunda da susuzluk çekmeye mahkum olacağımız günlerde çok yakındır. Şunu unutmamak lazım insanoğlu bu dünyaya misafir olarak gelmiştir. Doğamıza ve tabiatımıza iyi davranarak bizden sonra gelecek nesillere de temiz ve sorunsuz bir doğa bırakma mecburiyetimiz vardır. Yine merhametsizce davrandığımız diğer bir yerimiz ise denizlerimiz. Elimize geçen her şeyi atmaya alışkanlık haline getirerek denizlerimizi de kirletiyoruz. İnsanoğlunun yapmış olduğu çeşitli denemeler sonunda hem hava kirliğine hemde iklim değişikliğine neden oluyor. En korkunç hava kirliliğini yaratan ise nükleer santralden sızan radyasyondur. Sadece hava kirliği ile kalmadığı gibi insanların ölümüne neden olmakta ve sakat bırakmaktadır.
Merhamet insandan insana değişebilen bir duygudur. Bazı insanlarda merhamet duygusu daha gelişmiştir, bazı insanlarda ise her şeye merhamet gözü ile bakmaz. Esasen merhamet gönlümüzden çıkan iyi huylu bir davranış biçimidir. Sadece güle merhamet gösterip de dikenine merhamet göstermemek sanırım merhamet duygumuzun tam gelişmediğini gösterir. Çünkü ikisi de aynı kökten ve aynı daldan meydana gelmiştir. Gül'ü için dikenini sevmek ve merhamet etmek gönlümüzün güzelliğidir. Sevmek zaten merhametli olmanın en önemli göstergesi değil midir. Şu dünyaya hepimiz misafiriz ve geçiciyiz. Her şeye iyi niyet ve sevgi gözüyle bakmak insanlığın en önemli görevi olmalıdır. Kötülük insana hiç bir fayda getirmemiştir. Merhamet insanı her zaman yüceltmiştir. Onun için rehberimiz MERHAMETLİ OLMAK olsun.
FACEBOOK YORUMLAR