Çetin TEK

Çetin TEK

BENİM KALEMİMDEN
[email protected]

TÜRKLER DEVRİNDE SİNOP

31 Temmuz 2023 - 12:34 - Güncelleme: 05 Ağustos 2023 - 14:44

Türkiyenin en güzel köşelerinden biri olan Sinop İlimiz tarihin derinliklerinden gelen muhteşem bir tarihi yapıya sahipti. Bir zamanlar ilimiz tamamen kalelerle çevrili iken, sadece yerleşim alanları açmak için tarihi kaleler adeda linç edilerek büyük yıkıma uğramıştır. Bunun yanında yine tarihi  evlerimiz aynı amaçla yıkılarak yerlerine çok katlı beton binalar yapılarak tarihi dokuya büyük zarar verilmiştir. 
Sinop adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Hitit yazılarına göre şehir, adını SİNOVA isimli Amozon Kıraliçesinden aldığı belirtilmektedir.   Eski çağlarda SİN - SİNİP, SEN, Hİ - Pİ  de denirmiş. M.Ö. 751 yılında Sinop şehri mevcut olduğuna göre kuruluşu daha eski devirlere kadar gitmektedir. Türkler devrinde Sinop adının SINAP olduğu ve daha sonrada SİNOP olarak kaldığı bilinmektedir. 
Sinop Türkler devrinde Selçuk Hükümdarı I. İzzetin Keykavus Sinop şehriyle ilgilenir. Aleksi Konmen'nin askerleri Selçuk köylerini fırsat buldukça rahatsız ediyordu. Bunun üzerine gönderilen öncü akınlar Sinop civarına geldiklerinde, av eğlenceleri yapmakta olan Aleksi Konmen'i arkadaşları ile birlikte tutsak ettiler. Kalenin Türklere teslim edilmesini sağladılar. Sinop kaleleri bu devirde onarıldı. Anadaolu'yu Karadenize bağlayan bir ticaret yolu olarak önem kazanan Sinop, Selçuk Beyleri arasında çıkan anlaşmazlıktan yararlanan Trabzon Rum İmpratorluğu Sinop'u tekrar egemenliği altına aldı. Kılıç Arslan ile  II. İzzettin Keykavus arasındaki taht kavgaları sona erince, Sinop'un alınması için Vezir Muinüddin Süleyman Pervane görevlendirildi. Kanlı bir savaştan sonra 1261 yılında Sinop Türklerin eline geçti. III. Gıyasettin Keyhüsrev'in küçük yaşta Sultan oluşundan faydalanan Moğollar Selçukluları egemenlikleri  altına aldılar. Süleyman Pervane'de Tebrizde asıldı. Süleyman Pervane öldükten sonra Mehmet PERVANEOĞULLARI adıyla tarihimizdeki beyliği kurdu. Bu beyliğin hükümdarlarından Gazi Çelebi Sinop^'u alarak bayındır işler yaptı. Daha sonra 1326 yılında CANDAROĞLU Süleyman paşa Sinop'u alarak, oğlunu bu şehre vali yaptı. 
Fatih Sultan Mehmet Trabzon Rup İmparatorluğunu kaldırmak, bu arada bazı Anadolu beyliklerini de ülkesine katmak için 1461 yılında Ankara dolaylarına geldi. Candaroğlu İsmail Beyin oğlu Hasan Beyi yakalattı. '' Git babana söyle Sinop Şehrini şiddetle arzu ediyorum. Buna karşılık kendisine FİLBE'yi vereceğim. ''  Razı olduğu takdirde yakında orada buluşacağız dedi ve gönderdi. Bu olaydan sonra Osmanlı Ordusu, Kastamonudan Başvezir Mehmet Paşa kumandasında Sinop'un İlçe Merkezindeki Ordu Köyüne geldi. Savunmanın faydasız olacağına inanan İsmail Bey teslim oldu. İsmail Bey bu olaya çok üzülerek Filibe'yi de kabul etmeyerek Akkoyunlu Uzunhasan'a  sığındı. Böylece Sinop Osmanlı idaresine girmiş oldu. Sinop Osmanlı devrinde önemli bir liman ve tersane şehri oldu. 1571 İncebahtı bozgununda kaybedilen gemilerle, kıbrıs seferine çıkarılan 72 parça gemilerin Sinop tersanelerinde yapıldığı bilinmektedir. Sinop tersanesi 19. yılın sonlarına kadar önemini yitirmedi. 1853 Rus Deniz Baskınından sonra  önemini yavaş yavaş yitirmiş oldu. Bu baskında Kumandan Osman Paşa   '' Teslim olmaktansa ölmeyi üstün tutarım '' diyerek kendisinden  kat kat üstün düşman kuvetlerine saldırdı. Bütün gemilerimiz batırıldı ve şehir ateşe verildi. Şehit kumandan ve erlerimiz için Vilayet binasının arkasında bir şehitlik abidesi dikildi.
Atatürk 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıkmak üzere Bandırma  Vapuru ile Karadenize açılınca 18 Mayıs 1919 günü Sinop Limanına da uğraramıştır. İngiliz Donanması tarafından yakalanmamak için takip edildiğini, zamanın askerlık şubesi başkanı haber verdi ve Atatürk Askerlik Şubesi Başkanını gemiye çağrtarak karadan Samsuna gitmenin mümkün  olup olmadığını sormuştur. Verilen cevap ise ne yol var ne vasıta var paşam demiştir. 
Samsun'daki  İngiliz temsilcisi Yüzbaşı Mister Solter yanında başka subay ve üç İngiliz askerleriyle, amerikan harp gemisiyle 7 Eylül 1919 yılında Sinop' a gelmiştir. Bu heyet önce mutasarrıf vali Mashar Tevfik beyi ziyaret etmiştir. Mutasarrıf ziyaretinin karşılığında onlara gider ertesi gün 8 Eylül 1919 günü İngilizler Mashar Tevfik Beyin evini kuşatırlar. Eve giren İngilizler mutasarrıfın muhasebesince Tevfik beyin acele İngiliz heyetine katılmalarını söyleyince bunu duyan mutasarrıf arka kapıdan kaçarak belediye başkanı    Rasim Beyin evine gider. İngilizler mutasarrıfın gelmediğini görünce eve girerek arama yaptıktan sonra mutasarrıfın evine İngiliz bayrağı çekerler. Belediye Başkanının evinde olan mutasarrıf Sinop'un ileri gelenleriyle bir toplantı düzenleyerek olayı anlatır. Toplantıdan sonra halk toplanır. Kurban bayramına rastlayan günde halk heyecanlanarak hükümet konağının önünde toplanır. Belediye Başkanı halka bir konuşma yapar. Bu konuşma sonunda İngilizler korkularından çektikleri bayrağı indirerek Türk Bayrağını çekerler. Sinop önceleri Samsun'a sonraları da  Kastamonu'ya bağlanmıştır. Cumhuriyet İlanından sonra da İl yapılmıştır. 
Büyük Atatürk'ün 15 Eylül 1928 günü Sinop'u ziyaretiyle tarihi bir gün yaşanmıştır.  Atatürk'ün halk için İstanbul - Sarayburnun da verdiği ilk alfabe dersinden sonra ikinci derside Sinop Yatılı Okulu bahçesinde arabacı Bekir Ağa'ya  vermek suretiyle Sinop tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. 
23 Nisan 1920'de İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi açılınca Sinop'tan Rıza Vamık Bey, Hakkı Hamdi Bey, Şerif Bey, Şevket Bey, Abdullah Bey ve Dr. Rıza Nur Lozan Konferansına gönderilmiştir. Bu nedenle, Sinop'un Cumhuriyet Tarihindeki yeri büyüktür.

Bu yazı 3607 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum