BAŞÖRTÜSÜ/BURKA ŞAPKA/SARIK CEKET/CÜBBE  PANTALON/ŞALVAR 

Uzun bir aradan sonra kadınlar için başörtüsü (aslında türban) yeniden gündeme geldi.
Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olacağı için, biz testi kırılmadan naçizane uyarımızı yapalım. 
CHP'nin TBMM'ne sunduğu yasa önerisi şöyledir;
Madde 1; Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlâl edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.
Madde 2; Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3; Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Öncelikle şuna dikkat çekmemiz gerekir. Bu yasa önerisi KADINLAR içindir. Yani-şimdilik- erkekler için bir öneri söz konusu değildir.
Bu yasa önerisi birçok yönü ile kamuoyunda tartışıldı, halen de tartışılıyor.
Ben öneri için, doğru mu veya yanlış mı, zamanlaması hatalı mı,  değil mi, başörtüsü kozunu iktidarın elinden almak amacının yerinde mi, değil mi, taktiksel olarak doğru bir hamle mi, değil mi tartışmalarına girmeyeceğim.
Sadece dindarlar ile sekülerler açısından bazı karşılaştırmalar, olası yeni talepler ve tabii ki sadece kadınlar için değil, erkekler üzerinden de tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
Dilerim, CHP bu yasa önerisi ile attıkları adımın sonucunu olumlu şekilde alır.
Toplumlar kargaşa olmaması, herkese eşit davranılması için yasal düzenlemeler ile yönetilirler.
Yasalar, yönetmelikler her türlü değerler göz önüne alınarak hazırlanır. Tabii ki her yurttaşın talepleri olacaktır. Ve bu talepler neredeyse sınırsızdır aslında.
Örneğin, sadece başını örtmek isteyenlerin yanında çarşaf giymek, burka ile kapanmak isteyenlerde vardır. Ya da tam tersi, başı açık gezmek isteyenlerin yanında mini etek veya şortla, dekolte kıyafetler ile gezmek isteyenlerde vardır. 
Her iki durumda da evinde, sokakta özgürce istediğini yapabilenler ya okullarında SINIFLARDA, hastanelerde HASTA ODALARINDA, adliyelerde MAHKEME SALONLARINDA, güvenlik birimlerinde OPERASYONLARDA görevlerini yaparlarken, kısacası kamusal alanlar içinde de özgürce giyinmek isterlerse toplum nasıl karşılayacak, kabullenecek midir ?
Bir düşünün ;
* BURKA ile sınıfta ders veren bir öğretmen ile plaj kıyafeti ile ders veren öğretmeni !
* Hastane koridorlarında içinde kim olduğunu bilemediğiniz KARA ÇARŞAFLA ya da yatak kıyafeti ile gezen hemşireyi !
" Hadi canım sende, abartıyorsun " dediğinizi duyar gibiyim. 
Tüm dünyaya baktığımızda bütün bunların az da osa yaşandığını görürsünüz.
Aynı talepler ve uygulamalar erkekler içinde geçerlidir. Sarıklı, cübbeli, şalvarlı kamu görevlisi olamayacağı gibi herkesin dikkatini çekebilecek gariplikte kıyafetlerde olmamalıdır.
Kısacası, kamusal alanlarda ve belirli bazı mesleklerde mutlaka kıyafet düzenlemesi yapılmalıdır. Yurttaşlar da yasa ve yönetmelikleri bildiklerinden inançlarına uygun meslekler seçebilmelidirler.
Konu, her yönü ile incelenmeye,
araştırılmaya ve toplumsal mutabakat sağlamaya ihtiyaç duyulan bir konudur.
Bizler, bu ülkenin yurttaşları olarak Cumhuriyetin başlangıcından bugünlere nasıl geldiğimizi bir kez daha düşünmek, dünyadaki örneklerini gördüğümüz, özellikle müslüman coğrafyası içinde acı ile izlediğimiz kadınların yaşamlarını dikkate alarak düşünmek zorundayız. 
Unutmayalım ki ; özgürlükler sınırsız değildir. Her bireyin özgürlük alanı, bir diğer bireyin özgürlük alanı ile sınırlıdır. 
TAKİYYECİ siyasi iktidarın tuzaklarına düşmeden her adım dikkatlice atılmalıdır. 
* BAŞÖRTÜSÜNDEN    BURKAYA
* ŞAPKADAN SARIĞA
* CEKETTEN CÜBBEYE
* PANTALONDAN ŞALVARA 
GEÇER MİYİZ ?
Mümkün mü sizce ?
NE DERSİNİZ ?