Ne diyor AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı; Eski Türkiye kapandı, yeni Türkiye başladı!
Eski Türkiye’de neler fazlaydı, neler eksikti, neler doğruydu, neler yanlıştı da YENİ TÜRKİYE’ye ihtiyaç duymuşuz ve geçiş yapmışız?
Benim anladığım eski Türkiye’de olamayan, yeni Türkiye de emir(!) haline gelen ve kısacası siyasi iktidarın bugününü tarif eden en somut örnek; EYYY KAYYUMLAR! SON OLARAK SERMAYE ŞİRKETLERİNE MARŞ…! MARŞ…! olmalı.
Aslında güleriz ağlanacak halimize. Yaşadıklarımız şaka değil, tam bir kâbus.
Son olarak Devlet Denetleme Kuruluna yasal(!) olarak verilen yetkilere baktığımızda geçmiş osun demokrasi, hukuk, laik düzen, yani kısacası geçmiş olsun cumhuriyet dememiz gerekiyor. O ne olağanüstü yekiler öyle? Heybeden TURBUN büyüğü çıktı gerçekten. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) yasasının değiştirilen altıncı maddesi ÖZEL BİR YASA hükmüne dönüştü. Kime bağlıdır DDK? Doğrudan cumhurbaşkanına. Yetki ve sorumluluk da cumhurbaşkanında yani. Kısaca Türkçe anlamı şudur bunun; “Ne gerek var savcılara, hâkimlere, mahkemelere? Ben önce istediğime, bana karşı çıkan, eleştiren, seçimler sonucu kaybettiğim hangi yapı olursa olsun, önce KAYYUM atarım, görevden aldıklarımı önce gözaltına alırım, sonra tutuklarım, iddianameyi arkadan hazırlarım, cezayı da basarım.” demektir. Neredeyse ailelerimize de birer kayyum atayacaklar.
En son haklarında soruşturma açılan, evlerinden polisler ile alınarak savcılığa ifadeye götürülen ki- bu arada nedense karakol atlanmıştır- TÜSİAD başkanı ile YİK başkanı söylediklerimize en çarpıcı örnektirler. Ülkenin en güçlü PATRONLAR KULÜBÜ’nün başkanlarının ifadeye alınmaları, denetimli serbestlik ve yurt dışı yasağı ile bırakılmaları üzerinde ciddi ciddi kafa yorulması gereken durumdur aslında. Geçmişini ve CİBİLİYETİNİ (!) bildikleri bu PATRONLAR KULÜBÜ’nün ülke ekonomisindeki ve üretimindeki yeri düşünüldüğünde acaba diyorum sadece eleştiri yaptıkları için mi yaşandı bunlar? Çünkü TÜSİAD’ın eleştirilerine baktığımızda hemen hepsini bizler de her gün söylüyoruz, yazıyoruz, konuşuyoruz. Eleştirilerin- çözüm önerilerinin değil ama- altına imza koymayanımız var mı?
Tüm emekçilerin, emeklilerin, esnafın, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, siyasi oluşumların, siyasi partilerin, hatta ana muhalefet partisinin hedef alındığı, susturulduğu bir ortamda karına kar katan sermaye sınıfının temsilcilerine, tabii ki yandaş olmayanlara yapılanlar düşündürücüdür.
Başta ana muhalefet partisi olmak üzere, sosyal demokratların, sol, sosyalist, komünistlerin ve demokratların bu duruma kafa yormaları gerekmektedir.
Yukarıda DDK’nun özel yasa ile donatıldığını yazmıştım. Şimdi bir düşünelim; diyelim ki TÜSİAD üyesi herhangi bir şirkete “KUVVETLİ ŞÜPHE” gerekçesi ile KAYYUM ataması yapıldı. Ne demektir bu? Artık bu şirketin, topluluğun, holdingin tüm yönetimini, mal varlığını, üretim araçlarını zahmetsizce ele geçirmek demektir. Bu durum günümüzde sermayenin el değiştirmesi, yeni beşli çeteler yaratılması anlamına gelecektir. Yani işler iyice ARAPSAÇINA dönecektir.
Ne diyor AKP Genel Başkanı; ESKİ TÜRKİYE KAPANDI, YENİ TÜRKİYE BAŞLADI!
EYYY Ana muhalefet, muhalif demokratlar, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, sol, sosyalist, komünistler; Ne zaman siyasi iktidarın yarattığı gündemi eleştirmekten, o gündemlerin peşinden koşmaktan, kendi iç sorunlarınızdan kurtulacaksınız? Ne zaman kendi gündeminizi yaratarak halka önderlik edecek, eylem programlarınızı uygulayacaksınız?
Eğer hızla toparlanmazsanız birileri devamlı olarak; “CISSSSS, SUSUN, KONUŞMAYIN, DOKUNMAYIN, YAKARIM SİZİ” diyecektir.
EYYY HALKIM, AİLEMİZE DE KAYYUM ATANMASINI İSTEMİYORSAN SEN DE ELİNİ TAŞIN ALTINA SOK ARTIK!
Partizan sistemle olmuyor diye emekli sendika melisi kurmuşlar. Kısacası millet kurtuluş yolu arıyor . Eğer CHP tüm bunlara birlikte bu şartlarla sınırlama yapmadan millete kucak açabilse inanıyorum ki bu hükümeti alaşağı edebilir. Sesimi duyuramıyorum tam yetkili biriyle konuşmak istiyorum olmadı olamadı. Atatürk e dinsiz diyenlere inananlarada şunu diyorum Atatürk dinsiz değildi inanan bir kişi olmasaydı diyaneti kurmaz Kur'an'ı Türkçe'ye çevirtmezdi. Baş örtüsüne gelince,annesinin de başı örtüktü eğer zorba olsaydı önce annesinin başını açardı Kılık kıyafet özgürlüğüne resmi kıyafetlerde belki acele karar verildiğinden yanlışlar yapılmıştır bunlar değişmezmiydi. Değişirdi elbette. Atatürk'ten fazla Atatürk çü olursan milletin hışmına uğrarsın. Önce insan haklarını düşünerek millete hizmet için çalışırsan kazanılmayan savaş yoktur. Liderliğin özelliği budur. Fikirler şahsıma ait kimseyi bağlamaz yetkililerle görüşmeye soruları cevaplamaya hazırım. Bu amaçla birleşenlere başarılar
Herkes, parti sendika sivil toplum kuruluşları ne varsa bir araya gelmeli. Bence herkes bir çatı altında toplanmalı Yeni parti değil yeni bir oluşum örneğin Atatürk e saygı adına bir yerde toplanalım her il ilçe köy herkese duyurulsun. Herkes fikrini söyleyebilsin neden birleşmek gerekliliği anlatılsın kabul etmeyenler topluluğa girmesin. Bu topluluk da seçime kadar değil halkla beraber halkın yararına gerçek Atatürkçü bir düzen oturtana kadar birlik olsunlar sonra düzeltilecek konular incelenir . Olamaz mı? Buna ilk önce CHP ve diğer partiler karşı çıkar diye düşünüyorum. Ama CHP çok yıpratıldı eğer gerçek Atatürk çüler çoğunluk olsaydı zamnından beri anlatılsaydı akp bu kadar kalamazdı. Dış güçlerle birleştiler yıllarca Atatürk ün ölümünden bu yana ülke bu günlere hazırlandı. Atatürk'ün partisine sahip çıkıldığı gibi devlete millete ve Atatürk'ün emanetlerine sahip çıkılsaydı bu günlere gelinmezdi. Keselerine dokununca emekliler bir parti kurmuş. Gönderip tekrar devam edeceğim